|
Chavez"le omuz omuza

Caracas''lı büyük kumandan ve siyasetçi Simon Bolivar, 19''uncu yüzyılın ilk çeyreğinde İspanya ordularını hallaç pamuğu gibi atarak Latin Amerika''nın önemli bir kısmını bağımsızlığa kavuşturdu.

Venezüella, Kolombiya, Peru, Bolivya ve Ekvator devletleri, Bolivar sayesinde kuruldu.

Bolivar, sadece bu devletlerde değil bütün Latin Amerika''da "El Libertador" (Kurtarıcı) diye anılır; fakat Bolivar''ın kendisi, kağıt üzerindeki bağımsızlıkların kurtuluş anlamına gelmediğini, "Meksika''dan Tierra del Fuego''ya kadar" bütün Latin Amerika çapında siyasi/askeri/iktisadi bir birlik tesis edilmedikçe sömürgecilerin tezgâhına gelmekten kurtulamayacaklarını düşünüyordu.

Bağımsızlıklarını elde eden ülkeler vakit kaybetmeden birleşmeli ve Latin Amerika''nın geri kalanını özgürlüğe kavuşturup birliğe katmak için harekete geçmeliydiler.

Bu uğurda canla başla çalışan fakat ne yazık ki muradına eremeyen Bolivar, âhir ömrünü birlik şuurundan yoksun Latin Amerika liderlerine sitem ederek geçirdi ve 47 yaşında kahrından öldü.

* * *

Bolivar''ın hemşerisi ve siyasi varisi Hıgo Chavez, Venezüella Cumhuriyeti''nin başına geçer geçmez devletin adını "Bolivarcı Venezüella Cumhuriyeti" olarak değiştirip, Latin Amerika''nın birliği davasını yeniden gündeme taşıdı; Küba''yla bütünleşme sürecini başlattı, adını Bolivar''dan alan Bolivya''yı –Evo Morales''e verdiği destekle- aslına döndürdü, Ekvator ve Uruguay gibi ülkelerde anti-emperyalizmin ve birlik davasının yükselişini tetikledi, Arjantin''le safları sıklaştırdı, Brezilya lideri Lula da Silva''dan "Bolivar''ın hayalini gerçekleştirmek için" işbirliği sözü aldı; hülasa, "El Libertador"un yerlerde sürünen bayrağını Latin Amerika''nın ufkuna dikerek emperyalistleri çılgına çevirdi.

* * *

''Böl ve yönet'' siyasetini boşa çıkarmak, Latin Amerika''da emperyalistlere manevra alanı bırakmamak ve bölgeyi emperyalistlerin manipülasyonlarına, sabotajlarına, müdahalelerine kapalı hale getirmek için siyasi/askeri/iktisadi birliğin gereğine işaret eden Chavez, neo-liberalizmle mücadelenin gereğine işaret etmekten de geri durmuyor.

Tekelci kapitalizme ve neo-liberalizme cephe almayan anti-emperyalizm, anti-emperyalizm değildir.

Sosyalist Chavez bunun farkındadır.

Şunun da farkındadır:

Küresel meydan okumaların üstesinden ancak küresel ittifaklarla gelinebilir.

İşte bu noktada Chavez, üstadı Bolivar''ı aşıp, Latin Amerika Birliği davasının ötesine geçiyor.

Emperyalizmin soysuz çarkına çomak sokan veya çomak sokmaya aday olan herkesi ortak mücadeleye çağırıyor; İslam dünyasına, bilhassa İslam dünyasının devrimci güçlerine de işbirliği teklif ediyor.

Hatemi''nin cumhurbaşkanlığı döneminde İran''la safları sıklaştırmaya başlayan Chavez, iki sene önce Arap ülkelerine de şu mesajı göndermişti:

"(Ortak Endülüs mirasından dolayı) medeniyetlerimiz akraba, fakat çok uzun zamandır birbirimize uzak duruyoruz. Yakınlaşalım. Brezilya''da 10 milyon, Arjantin''de 1 milyon, Venezüella''da 500 bin Arap var. Latin Amerika''nın damarlarında Arap kanı dolaşıyor."

Ne yazık ki Arap devletleri –Suriye hariç- pek oralı olmadılar.

İsrail savaş uçakları Filistin ve Lübnan''a bombalar yağdırırken de pek oralı olmadılar, hatta birçoğu İsrail''in yanında yer aldı; ama Chavez, Filistin ve Lübnan''daki mezalimi soykırım olarak niteleyip Telaviv''deki elçisini geri çekti ve İsrail''le bütün ilişkilerini kestiğini açıkladı.

Onun için, internetteki Arap sohbet odalarında "Ben Filistinliyim, ama başkanım Mahmud Abbas değil CHAVEZ!", "Araplıktan istifa ettim, artık Venezüellalıyım!" gibi cümlelere sıkça rastlanıyor!

* * *

İslam dünyasına jestlerini sürdüren Chavez, son olarak, Dışişleri Bakanı Nicolas Maduro vasıtasıyla HAMAS lideri Halid Meşal ve çalışma arkadaşlarını Venezüella''ya davet etti.

Daveti büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını bildiren HAMAS sözcüsü Ebu Merzuk, ilgili açıklamasında, Venezüella''nın Filistin halkına ve hükümetine maddi-manevi yardımlarına devam ettiğini, Mekke İttifakı''nı desteklediğini ve ABD''nin bölgedeki emperyalist uygulamalarına karşı çıktığını belirtip, şöyle dedi:

"Ülkesinin Siyonist düşmana karşı Filistin halkının yanında olduğunu yineleyen Maduro, Latin Amerika halklarının, zalim batının ekonomik ambargosu ve Siyonist düşmanın saldırılarıyla karşı karşıya bulunan Filistin halkı ile dayanışmaya devam edeceğini gösterdi."

* * *

1. Emperyalizmin surlarında açılan her gedik, nerede açılırsa açılsın, dünyanın bütün mazlum halklarına nefes aldırır; öyleyse, yaşasın Latin Amerika''nın kurtuluş savaşı!

2. Küresel saldırılara karşı direniş de küresel olmalı; öyleyse, yaşasın küresel intifada!

17 yıl önce
Chavez"le omuz omuza
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu