|
“Fetihistan-Hamasistan” meselesi

Bir tarafta Batı Şeria, öbür tarafta Gazze. Bir tarafta El Fetih''in gücü, öbür tarafta Hamas''ın gücü.

Bir tarafta Selam Feyyad Hükümeti, öbür tarafta İsmail Heniye Hükümeti.

Filistin Özerk Yönetimi''nin El Fetih''li başkanı Mahmut Abbas, Batı Şeria''dan sesleniyor: “Olağanüstü hal ilan etim, Heniye Hükümeti''ni görevden aldım, başbakanlığa Feyyad''ı getirdim!”

Filistin Hükümeti''nin Hamas''lı başbakanı İsmail Heniye, Gazze''den sesleniyor: “Anayasaya aykırı olan olağanüstü hal ilanını kabul etmiyoruz, görevimizin başındayız, Feyyad''ın otoritesini tanımıyoruz!”

Ne olacak şimdi?

“Bu süreç Filistin''in bölünmesi sürecidir. Hamas''ın Gazze''de yaptığı devrim İsrail''in ekmeğine yağ sürdü” deyip ağlayan kardeşlerimize katılmalı mıyız?

Hayır, katılmamalıyız.

Mevcut durum son tahlilde İsrail''in aleyhinedir.

* * *

Siyonist terör rejimi şöyle düşünüyor: “Gazze''de uğradığımız yenilgi Lübnan''da uğradığımız yenilgiden bile büyük, çünkü Lübnan''da Hizbullah''a bazı şartlar kabul ettirilirken Gazze''de Hamas''ın kayıtsız şartsız zaferi sözkonusu, üstelik El Fetih ve bazı Arap devletleriyle derin ilişkilerimizi belgeleyen istihbarat arşivleri Hamas''ın eline geçti; ama, ne olursa olsun, ortaya çıkan yeni durum İsrail''in lehinedir. Mahmut Abbas''ın olağanüstü hal ikan ederek Hamas''lı hükümeti feshetmesi ve Batı Şeria''da bizi yüzde yüz tanıyan yeni bir hükümet oluşturarak Hamas''la bütün köprüleri atması sayesinde Filistin fiilen bölünmüş, birbuçuk milyon Gazzeli Filistin Özerk Yönetimi''nden kopmuş ve İslamcılarım siyasi manevra alanı fevkalade daralmış oldu. Şimdi bize düşen, Abbas''ı ve yeni hükümeti vargücümüzle desteklemektir. Batı Şeria ahalisine ''Hamas olmayınca işler ne güzel yürüyor'' dedirtip bölünmeyi derinleştirmemiz lazım.”

Batılı siyasi gözlemciler, hiç vakit kaybetmeden, Fetihistan (Batı Şeria)-Hamasistan (Gazze) ayrışmasının sunduğu imkânlara dikkat çekmeye başladılar: “Filistin Özerk Yönetimi ile Hamas –dolayısıyla Gazze- arasındaki bağların kopması, Filistin-İsrail anlaşmazlığının giderilmesi için altın bir fırsat sunmaktadır. Filistin meselesi aslında Batı Şeria meselesinden ibarettir. Gazze, bahs-i diğerdir. İsrail zaten Gazze''den çekilmiştir; Gazze''yle münasebeti, burada mevzilenmiş olan Hamas militanlarının saldırılarına cevap vermekten öteye geçmemektedir. Barış sürecindeki tıkanma noktalarını hatırlayalım: Kudüs''ün statüsü, Yahudi yerleşimcilerin durumu… Bunlar tamamen ve yalnızca Batı Şeria ile alâkalı hususlardır. Dolayısıyla çözüm de Batı Şeria''dadır. Bugüne kadar Hamas''la hesaplaşmaktan imtina ettiği için İsrail''in güvenini kazanamayan El Fetih artık Hamas''ı ''kanlı terörist'' ilan edip Hamasistan''ı dışladığına ve Batı Şeria''yı Hamas''ın siyasi nüfuzundan arındırıp Fetihistan''a dönüştürdüğüne göre, anlaşmanın ve barışın önünde hiçbir engel kalmamıştır.”

* * *

Düşmanın ''Oh, Filistin bölündü'' diyerek ellerini ovuşturması elbette moral bozucu; ama “Fetihistan-Hamasistan” meselesine dikkatle baktığımızda görüyoruz ki, bu mesele İsrail''i uzun vadede köşeye sıkıştıracak bir meseledir.

Şöyle:

Gazze topraklarından İsrail''e yönelen Hamas saldırılarının hesabı artık Filistin Özerk Yönetimi''nden sorulamaz…

Hamas''ı “eli kanlı teröristler” diye yaftalayan Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas''ın “terörle mücadele” azmi ve bu konuda İsrail''le tam bir işbirliği sergileme iradesi açık seçik ortada iken, İsrail''e Batı Şeria topraklarından yönelecek saldırılar da artık Filistin Özerk Yönetimi''ne karşı kullanılamaz…

Batı Şeria''daki Filistin otoritesinin Hamas''la ve “Hamasistan”la bütün bağlarını kopararak yeni bir hükümet ihdas etmesi, İsrail''in de Batı Şeria''daki Filistin otoritesinin Hamas''la irtibatlandırılamayacağını kabul edip yeni hükümeti muteber bir muhatap olarak tanıması, bundan sonraki barış görüşmelerinin “fundamentalist terör” bahanesiyle kesilmesini imkânsız kılıyor…

Bu ne demek?

Yarınki yazımızda anlatacağız inşaallah.

17 yıl önce
“Fetihistan-Hamasistan” meselesi
Bir Başka Mesele: Truva atını içimize yerleştirdiler
Ahlâk kitapları ve “İslâm Ahlâkının Esasları”
Şimdi gözler Avrupa Birliği’nde…
Çocuğun adı Hanzala
İran, emperyalistlerle mi savaşıyor, Müslümanlarla mı?