|
100 yıl sonra aynı ruhla sefere çıkılırsa…

Çanakkale Savaşı’nda ceddimizin nasıl bir ruh ile mücadele ettiğini anlatan iki şey vardır beni derinden etkileyen. Bunlardan biri elbette ki Mehmet Akif’in Hicaz Yolu’nda hem de Hazreti Peygamber’in (as) kabrine yakın bir istasyonda Çanakkale Zaferi’nin haberini aldığında kaleme aldığı “Çanakkale Şehitleri Şiiri”dir.



1915’TE ÇANAKKALE ZİNDERE’DE…

Şiir o kadar yoğun bir hissiyatla yazılmıştır ki finalinde “söze ne hacet” der Akif ve “Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber” diyerek noktayı koyar!“

(…)

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i...

Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

(…)

“Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına;

Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

(…)

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn’i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”

Beni Çanakkale Savaşı’yla ilgili en çok etkileyen ikinci şey ise, cephede kılınan bayram namazını gösteren bu fotoğraftır.


19 Ekim 1915 günü o yıl Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelir. Ve Yarbay Rıza Bey, 30’uncu Piyade Alayı’ndaki askerleriyle birlikte bayram namazı kılar. İşte o anı gösteren bu fotoğraf, Çanakkale Savaşı boyunca ceddimizin hangi ruh haliyle “Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer”e karşı mücadele ettiğini gösterir.

Az sonra şehadete yürüyeceği mukadder olan Mehmetçik, Kurban Bayramı sabahında namazda komutanlarıyla birlikte saf tutar, bayramlaşır, helalleşir.

2018’DE GAZİANTEP ISLAHİYE’DE…

100 yıl sonra bugün yine bir beka sorunuyla karşı karşıyayız. Bir istiklal ve istikbal mücadelesinin tam ortasındayız. Ve bugün ceddinden aldığı ruhu yeniden dirilten bir nesil, dünya egemenlerine karşı canlarını, bütün gövdelerini vatana siper ederek mücadele veriyor.

Henüz askerinden polisine bütün cephelerde terör örgütleri ve onların ağababalarına karşı amansız bir mücadeleye tutuşan yiğitlerin destanını anlatan Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri Şiiri’ne eş bir şiir yazılmadı belki. Belki bir bayram namazı fotoğrafı da gelmedi cepheden henüz… Ama Süleyman Çobanoğlu’nun “seni ağıllardan çıkartacaklar / süreklerle, kargılarla, ilençle / kurşun kaynayacak damarlarında / gözünün ağına kan dökecekler” dediği Mehmetçik, düşmanını üzerine üzerine gidiyor, “(…) işte gidiyorsun: korku ve ölüm / bakmadığın leşler gibi ardında.”

Ve bir şey daha yapıyor.

Tıpkı ceddi gibi, aynı safta namaza duruyor.


Bu fotoğraf 23 Şubat 2018 Cuma günü Gaziantep’in Islahiye ilçesinde çekildi. Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve korucuların da içinde olduğu güvenlik güçleri Afrin’e hareket etmeden önce Cuma namazında saf tuttu. Dua etti. Helalleşti.

Tıpkı, Çanakkale Savaşı’nda bir bayram sabahında ceddinin yaptığı gibi.

Bu ruh diri durduğu sürece, bu millet seferden geri durmaz.

Zaferse elbet Allah’ındır.

Öyle değil mi?

#Çanakkale
#Zafer
#Afrin
#TSK
6 yıl önce
100 yıl sonra aynı ruhla sefere çıkılırsa…
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı