Bazı değerlerimiz vardır ki canımızı feda ederiz onların uğruna. Bazı huylarımız da vardır ki yine canımız çıkar ama inadına onları terketmeyiz. Örneğin kötü alışkanlıkların hiçbir faydası olmamasına rağmen canımızı tehdit ederken yine onları sürdürebiliriz.

Bugün bayram. Bugün aynı zamanda can derdini en iyi anlayabileceğimiz bir bayram. Uğruna kurban ettiğimiz bir bayram. Hepimizin bayramı mübarek olsun.

Bugün nelerin uğruna neleri feda ettiğimizi sorgulayacağımız bir gün. İnşallah iyi ders alırız.

Türkiye son günlerde çok tartıştığı bir gündemle bu bayramı yaşıyor. İktisadi olarak kim kime neyi kurban ediyor?

"Ben yaşayayım, başkasına ne olursa olsun" mantığının en hâkim olduğu bir günde bayrama girdik. Ortaklıkların en yoğun yaşandığı, birliktelikle yaşanılan günleri yaşıyoruz. Bayram tek yaşanmıyor. Yaşayan dostlarla, akrabalarla yaşanıyor. Bayramı yaşayabilmek için başkalarının da yaşaması gerektiğini anlıyoruz.

Ekonomik durumumuzun devamı için bayramı fırsat bilmemiz gerekiyor. Biz tek değiliz; hep beraberiz. Bir geminin makine dairesinde açılan gedikten geminin en lüks odasında oturan da boğulur. Suyun en sonunda en üst kata ulaşması hiçbir şeyi değiştirmez. Sadece ölüm sırası etkilenir o kadar. Ben daha sonra batarım mantığı kimseye fayda getirmez artık bilelim.

Bunları bu bayramda neden anlatıyorum. Bakınız bugün çok karmaşık haberlerin ve verilerin eşliğinde bir bayram yaşıyoruz. Buradan birkaç gündür yazdığım konulara açıklık getireceğim.

Ülkemizin mali kesiminin en büyük kısmını bankalar oluşturuyor. Hatta bankaların mali sektörde nerede ise tek hâkimiyet durumları var. Ve bankalarımız bu krizde maalesef iyi not alamıyorlar.

Evet, bankalarımız sağlam ve daha da sağlam olmak için çabalıyorlar. Kasalarını doldurmak için büyük mücadele içerisindeler. Devletin açtığı teşvikleri kendileri için kullanıyor ama müşterilerine aktarmakta nazlı davranıyorlar.

Fırsatı bulduklarında büyük batıklara imza atıyorlar. Şirketlerin işleyişinde bazı kritik adımlar vardır ki bir küçük bankanın ufak bir adımı tüm şirketi batırabilmektedir. Bir kredi takibi o şirket için tüm kredilerin takibine dönüşebiliyor ve çok sağlam ve kârlı şirketler bir anda batabiliyor.

Bayramdan sonra Yeni Şafak olarak bu tür işlemlerin takipçisi olarak, sizlere banka adları ile bu tür operasyonları aktarmaya devam edeceğiz. Kastiliğe varan işlemlerle kimler nasıl batırıldı? Kaç kişi işsiz bırakıldı? Bankalar bunları neden yapıyor; aktaracağız.

Dün bahsettiğim konuyu tekrar edeceğim. Devlet krize müdahale için değişik önlemler alıyor ama bankalar bu önlemleri kilitliyor. Oysa daha da açmaları gerekirken sistem bankalar tarafından kilitleniyor. Neden?

Hatta sormak gerekir; Vatana hizmet için canını feda eden şehitlerimiz karşısında bugün neden bu banklalar huylarından vazgeçmiyor. Bu huysuzluk devam ederse ne can kalır ne de mal…