|
Bizim Yunus

"Derya benim katremdir / Zerreler umman bana" diyen Yunus Emre hakkında düşünürken ve bilgi toplarken, İsmail Kara"nın şu sözü imdadıma yetişti: "İlham, sanatkâr için güvenilir bir bilgi kaynağıdır." Hemen peşinden de Öktem Tepe"nin "su katılmamış maharet" dizesini hatırladım.

Bir yandan Yunus Emre"nin divanını okuyor, bir yandan da onunla ilgili notlarımı toparlamaya çalışıyorum. Mesela İsmail Kara, bir konuşmasında, "Yunus olmasaydı, işimiz kötüydü" demişti. Bu sözün ne anlama geldiğini kavramak için, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Hüsrev Hatemi, İsmet Özel gibi büyüklerimizin eserlerine ve konuşmalarına dikkat kesilmek gerekiyor.

Bu isimlerin hepsi, Türkçeyi de, Türk milletini de Yunus Emre"yle başlatıyor. Sözgelimi İsmet Özel, 25 Mayıs 2009 tarihli dersinde, Yunus konusunda şu tespiti yapmıştı: "Türk şiiri Yunus Emre"yle başladı ve Türkiye"de din, ilk hızını şiirle aldı."

Nurettin Topçu, Türkiye"nin Maarif Davası isimli eserinde, "Yunus, din ile sanatı birleştirmiştir" der.

Yine, Süleyman Çobanoğlu, kendisiyle yaptığımız söyleşide şunları demiştir: "İnsanlar ve cemiyetler gibi, diller de din değiştirirler. Türkçe, Yunus Emre"nin huzurunda diz çökerek Müslüman olmuş bir dildir. Hem dinimizi, hem vatanımızı kuran Yunus Emre"dir." (İtibar, Mart 2012)

***

Yunus Emre, hiç kuşku yok ki, edebiyat ve fikriyat dünyamızın her kesimini etkilemiştir. Hem de eşit bir şekilde.

Hasan Aycın, kitaplarından birine Sahipkıran (İz Yayınları, 2007) ismini vermekle, Yunus"un şu dizesinin de

hakkını vermiştir: "Benem sahib-kıran, devran benimdir."

Ece Ayhan, hem şiirlerinden birine, hem de toplu şiirlerine Yort Savul ismini vererek, Yunus Emre"nin "Padişahı kim bileydi kul etmese yort savul" dizesine selam göndermiştir. (Yort Savul, "kenara çekilin, padişah geliyor" anlamında söylenir.)

Hüsrev Hatemi"nin müzikle ilgili yazıları, 2004 yılında Pan Yayınları tarafından basılmıştır. Kitabın adı: Kopuz ile Çeşte.

Yunus Emre"yle ilgili bir de kitap yazan Hatemi, divanda yer alan şu dizeyi

elbette biliyor: "Ey kopuz ile çeşte, aslın nedir ne işte."

Şiirimizin kıymetli isimlerinden Cemal Süreya da, "Yunus ki sütdişleri Türkçenin" diyerek, bir hakkı teslim etmiş, dile getirmiş oluyor.

Buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir de hanım edebiyatçılarımızdan örnek verelim.

Pinhan, Elif Şafak"ın romanının adıdır. Bu da Yunus"un: "Aşk ile can sırrına pinhan varasım gelir."

Yeri gelmişken, Yunus Emre üzerine en esaslı çalışmaları Mustafa Tatçı"nın yaptığını da hatırlatalım.

***

Bütün bu sözleri ve uzak-yakın örnekleri peş peşe sıralamamızın nedenine gelince... Sıklıkla "milli mutabakat" diyenler yahut arayanlar, Yunus"un şahsında bunun gerçekleştiğini niçin görmezler?

Türkler ve Kürtler de, sağcılar ve solcular da, Yunus Emre"nin değeri konusunda hemfikirdir. Dünya görüşü ne olursa olsun, birçok önemli isim, Yunus Emre hakkında kitap çıkarmış veya Yunus divanını yayına hazırlamıştır. İşte onlardan bazıları: Abdullah Rıza Ergüven, Abdülbaki Gölpınarlı, Ahmet Kabaklı, Cahit Öztelli, Cevdet Kudret, Erdoğan Alkan, İskender Pala, Konur Ertop, Memet Fuat, Mustafa Necati Bursalı, Muzaffer Civelek, Muzaffer Uyguner, Nezihe Araz, Sabahattin Eyüboğlu, Sezai Karakoç…

Bir de çekincemiz var. Onu da paylaşalım.

Yunus Emre"nin şiirlerini ilahi olarak okuyup ağlayan da var, onunla ilgili oratoryo yazan da. Eyvallah.

Fakat Yunus Emre, "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz" sözünden ibaret bir şair değildir. Mevlana"nın "Gel, ne olursan ol, yine gel" cümlesinden ibaret olmadığı gibi.

Özellikle son yıllarda, Mevlana"ya yapıldığı gibi, Yunus Emre"nin de içini boşaltmaya, onu yanlış tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konuda dikkatli olmamız şart. Zira, mezar taşıyla övünülmez.

11 yıl önce
Bizim Yunus
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî