|
O “şer haritası” çökecek! Bu, vatan savunmasıdır. Ve biz bunu çok iyi biliriz..
A
frin
ile başlayan,
Münbiç
ve
Fırat’ın doğusu
na doğru devam etmesi gereken operasyon Türkiye için bir
meşru müdafaadır
. Bir
vatan savunmasıdır, bir Milli Mücadele
’dir.
Eğer biz,
Birinci Dünya Savaşı
sonrası bütün cepheleri kaybettikten sonra
Anadolu’yu elimizde tutabilmek
için bir
İstiklal Savaşı
vermişsek, bugün de Anadolu’yu elimizde tutmak için yine bir istiklal mücadelesi veriyoruz. Çünkü
o, Anadolu’yu kurtarmaktı, bu, Anadolu’yu savunmak, korumaktır
.

Uluslararası hukuk, teâmül, ahlâk
, bir ülkenin kendini koruma refleksi, ne kadar
meşruiyet çerçevesi
varsa bu operasyonun arkasındadır.
ABD’den, Avrupa ülkelerinden hatta İran’dan gelen tepkiler, kötü niyetlidir, ahlâk dışıdır
.
Tepki gösteren ülkelerin tamamının
sınır ötesinde operasyonları
vardır, birçoğu da ülkeler
işgal etmekte
, iç savaşlar çıkarmaktadır. Böyle bir ortamda
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
ya da
S. Arabistan
gibi ülkelerin
PKK’ya örtülü destek
girişimleri de aynı ölçüde ahlâk dışıdır.
ABD bunu ikinci kez
tekrarlıyor: Biz diz
çökerek tarih yapmadık!
ABD’nin, bir
terör örgütü ile Türkiye’yi vurma
örneğini biz
15 Temmuz
’da gördük. Suriye’nin kuzeyinde
bunu ikinci kez tekrarlıyor
. Yine bir terör örgütü üzerinden Türkiye’ye saldırıyor. Onların bunu
açık ve kararlı biçimde, bütün uyarılara rağmen yapması ahlâk dışı, hukuk dışı olmuyor da, Türkiye’nin kendini savunma çabası mı endişe uyandırıyor?
Bu, tam bir
utanmazlık
örneği, tam bir kafa karıştırma çabasıdır.
Türkiye,
bin yıldır bu topraklarda kendi yolunu çizerek tarih yaptı
. Bugün de kendini savunma mücadelesini
başkalarının onayı
ile yapacak bir ülke değildir. Türkiye; PKK ile, DEAŞ ile ya da silahlandırdıkları bir başka
terör örgütü üzerinden sinecek, ürkecek, diz çökecek, yalvaracak bir ülke değildir
. Yüzlerce yıldır bu topraklarda
biz, hiç kimseye, bir kez bile yalvarmadık
, böyle bir geleneğimiz yoktur.
Biz, diz çökerek,
el ovuşturarak
, zorluklar karşısında
boyun eğerek
varolma mücadelesi veren bir millet değiliz.
Siyasi genetiğimiz
, devlet aklımız, toplumsal bilincimiz buna uygun değildir. Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası
Osmanlı
coğrafyasının her köşesinde
milyonlarca insan hayatını kaybetti, milyonlarca sivil katledildi, ama biz yine de ağlamayı, sızlanmayı bilmedik
.
“Türkiye Cephesi” planı:
O cepheyi açtırmayacağız!
Bunu
yine yapmayacağız. Kim olursa olsun, yapmayacağız
. Amerika da olsa yapmayacağız. Ülkemizi,
vatanımızı, milletimizi, Selçukludan beri devam eden siyasi yürüyüşümüzü yine hiç kimseden onay almadan
, hiçbir ülkenin korumasına girmeden, anlayışına sığınmadan
devam ettireceğiz
.
Çünkü
hiçbir ülke yanı başında büyüyen bir tehdidi yok sayamaz
. Hele ki, o tehdidin kendisini
hedef aldığı
açıkken.
Bir adım sonrasında kendisini vuracağı
belliyken. Ana hedefinin
“Türkiye Cephesi”
açmak olduğu ortadayken… Bir
NATO
ortağının, Türkiye ile
“stratejik ortak”
olduğu iddia edilen ABD’nin, bir terör örgütü üzerinden Türkiye’yi vurmaya hazırlandığı ortadayken... Ülkemizin sınırlarını korumakla yükümlü NATO ortaklarının, özellikle de ABD’nin bu örgüte
binlerce TIR dolusu silah
sevkiyatı yapması nasıl bir düşmanlıktır?

O cepheyi size açtırmayacağız..

“DEAŞ’la savaş
palavrası: O silahlar
bize karşı, biliyoruz
“DEAŞ’a karşı savaş” palavraları
çoktan çöktü.
DEAŞ ve PKK/PYD ortak
hareket ediyor. Hepsinin de
patronu ABD ve İsrail
’dir. Ki, orada DEAŞ kalmadı,
başka yerlere taşıdılar
, başka ülkeleri iç savaşa sürüklemek için yeni cephelere gönderdiler onları.
Peki, bu silahlar kime karşı?
Türkiye’ye karşı, bilmiyor muyuz?
Bu ülkeyi vurmaya hazırlanıyorlar,
savaşı Anadolu içlerine taşımaya
hazırlanıyorlar, bilmiyor muyuz? Biz, bu kadar mı
saf
bir milletiz, bu kadar mı aciz bir devletiz?
Asla..
Selçukludan Osmanlıya, oradan Türkiye Cumhuriyeti’ne
hangi akılla gelindi
, bilmiyor muyuz..
Terör destekçileri
ve ‘fırsatçı ülkeler’
kendilerini ele verdi..
Bugün, Türkiye’nin
Afrin-Münbiç
operasyonlarına, bu bölgeyi
terör örgütlerinden temizleme
çabalarına karşı harekete geçen ülkelerin tamamı terör örgütlerinin arkasındadır
. İster bölge ülkesi olsun ister ABD ya da Avrupa ülkeleri, hepsinin hedefi Türkiye’yi küçültmektir.
Operasyon başlar başlamaz
harekete geçerek
kendilerini ifşa etmişler
, ele vermişlerdir. Türkiye’nin yanında durmak yerine bir örgütün arkasına sıralanmışlar,
utanmazca teröre desteklerini açık etmişlerdir
.

Peki, ne olacak?

“Bunlar bize kızıyor”
diye susacak mıyız, duracak mıyız?
“Bunlar PKK’nın arkasında”
diyerek öylesine savaşın sınırlarımızın içine taşınmasını mı bekleyeceğiz? Biz, onların izin verdiği kadar mı ülkemizi, bölgemizi, milletimizi koruyacağız? Yanı başımızdaki
“fırsatçı ülkelere”
bakıp sinecek miyiz?
Yok öyle yağma: “ABD
ne der”, “AB ne der”
dönemi kapandı..
Hiçbir şekilde bunu yapmayacağız. Yapamayız,
yaparsak imha oluruz
.
Zor oyunu bozacaktır
. Onlar
utançlarıyla
baş başa kalacak, bir daha
“terörle mücadele”
dediklerinde yaptıklarını önlerine koyacağız. Biz, 15 Temmuz saldırısını gördükten sonra,
karşımızda nasıl bir ittifak cephesi olduğunu
anladık. Çanakkale’de de aynı ittifak vardı. İstiklâl savaşında da onlar vardı.
15 Temmuz’un arkasındaki ülkeler şimdi PKK’nın arkasına sığınıp Türkiye’yi vuruyor
, köşeye sıkıştırmaya, ürkütmeye, durdurmaya çalışıyor.
Yok öyle yağma artık. “ABD ne der”, “Avrupa Birliği ne der” dönemi kapandı.
Bırakalım ABD kendi sistem çatışmalarıyla,
iç iktidar kavgaları
yla, Donald
Trump’ın akıl sağlığı raporlarıyla
uğraşsın. Bırakalım bazı
AB
üyeleri kendi sorunlarıyla,
çıkmazlarıyla, çaresizlikleriyle
baş etsin.
Biz işimize bakacağız
.
Biz, ülkemizi, vatanımızı, coğrafyamızı kendi geleceğimizi kendi ellerimizle koruyacağız. Birer dış tehdit,
dış müdahale aracı
haline gelen örgütler üzerinden verilen tehditlere pabuç bırakmayacağız.
O harita çökecek!
Akdeniz’den İran sınırına
kadar planladıkları
o harita çökecek
.
Fırat Kalkanı
ile yarıldı, Afrin-Münbiç operasyonu ile
Batı kanadı
kapatılıyor.
Fırat’ın doğusu
nda, yeni terör örgütleri üzerinden
dört ülkeyi birden vurmaya ayarlı o harita da çökecek
. Yüzlerce kilometrelik güney sınırımızı ne bir örgüte, ne bir
yabancı güce emanet
edeceğiz.
Bu bir
“Acımasız Direniş”
tir, bu
Suriye’nin toprak bütünlüğü
nü de korumadır. Bu, gelecekte planlanan çok
daha büyük tehditleri, savaşları
şimdiden önlemedir.
Milletimiz kararlıdır, son yüzyılın acıları canlıdır..
Türkiye kararlıdır. Tehdidi de hesabı da görmüş, ona göre pozisyon almış, mücadelesini başlatmıştır
.
Milletimiz kararlıdır
, operasyona coşkulu destek vermektedir. Çünkü bu millet,
son yüzyıl
ın acılarının canlı tanığıdır. Zamanı gelince ne yapılması gerektiğini,
ne ölçüde fedakâr olabileceğini
göstermiş bir millettir.
Siyasi karar da, toplumsal destek de, bu devletin gücü de söz konusu
tehdidi savuşturacak güçtedir
. Türkiye’nin ne yapmak istediğini anlamamış gibi yapan
“fırsatçı ülkeler”
için de aynı şekilde bir imha planı olduğu yakın zamanda ortaya çıkacaktır.
Bu bir vatan
savunmasıdır, Ve biz
bunu çok iyi biliriz..
Şimdi
seferberlik
zamanıdır.
“Türkiye Ekseni”
nde birleşme zamanıdır. Teröre
açık/giz
li destek veren ülkelerin ne dediğine bakmadan, Türkiye’yi
oyalama
taktiklerine aldırmadan,
tarih yapıcı irade ve şuurla
yürüyüşe devam etme zamanıdır.
Geri adım
çok pahalıya mal olacak ve bu müdahale bir daha yapılamayacak. Bu bilinmelidir. Çünkü
bu kuşağı boşa çıkarmak geleceğin bölge haritasını biçimlendirmektir
. Onların bölünmüş ülke haritalarına karşı bizim kendi haritamızı, bölgenin
birleşme haritası
nı masaya koymadır.
Dizlerimiz titremesin
.
Bu, dış müdahaleye karşı ülke savunmasıdır. Ve biz bunu çok iyi biliriz!
#Afrin
#Türkiye
#TSK
6 yıl önce
O “şer haritası” çökecek! Bu, vatan savunmasıdır. Ve biz bunu çok iyi biliriz..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi