Türk futboluna damga vuran, şampiyonluğu İstanbul dışına çıkaran ilk ve tek ekip olan kulüp için çekilen ve bu yıl gösterime giren “Bir Devin Çöküşü” filmi artık vizyonda... Evet, devin adı Trabzonspor idi... Çünkü artık esamesi bile okunmuyordu. Öyle ki geçmişte rakiplerinin saygı duyduğu bu ekip, artık aynı rakiplerin her türlü hakaretine ve küfrüne de maruz kalıyor! Rakipler “Trabzonspor kümeye” diye bağırmakta behis görmüyor, iki gol yemişse “üç, üç...” diye tempo tutabiliyordu. Ağza alınmayacak malum küfürleri yazmaya gerek yok!

Aslında dünkü Sivasspor maçının sonucu, malumun ilanı idi... Çünkü hafta içinde Fortis Türkiye Kupası''nda kendinden çok daha zayıf bir ekibe yenilip kupaya da veda etmişti. Ama, yine de Trabzonsporlularda birazcık umut kırıntısı vardı! Çünkü rakip, sezonun ilk maçında hak etmediği 3 puanı, hakem Bülent Demirlek''in sayesinde hükmen almış, Sivassporlular da bu dönemi çok iyi idare etmişti! Deniyordu ki Trabzonsporlu futbolular biraz olsun bu maçı hatırlar da, belki kırılan onurlarını tamir yoluna giderler! Nerde?

Sahaya çıkan Trabzonspor aslında ilk yarı boyunca başa baş, hatta rakipten biraz daha iyi oynar göründü. Ancak, ikinci yarı ile birlikte her zamanki hatalar zinciri de boşalmaya başladı. Hücuma çıkmayı bilmeyen, kademeyi unutan Trabzonspor çok acemi bir gol yedi ve ondan sonra ip koptu. Artık kalan dakikalar buzlu havada maçın bir an önce sona ermesini beklemekti. Trabzonspor da öyle yaptı! Ancak Sivasspor aynı kanıda değildi. Nitekim çok daha iyi top çevirdiler ve ikinci golü de bularak rahat bir galibiyet alıp Trabzonspor''u kaderi ile baş başa bıraktılar.

Trabzonspor zaten zor durumda... Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği konusunda kimsenin fikri yok. Trabzonspor''un bu kadrosu yeterli değil... Bu ekip ligi de zor bitirir. Artık kim ne yapacaksa bir an önce yapsa iyi olacak.

Sivasspor tartışmasız bu ligin şuana kadar en iyi takımı... Her ne kadar Trabzonspor''a karşı ilk maçı haksız kazanmış olsalar da bu fikrim değişmez. Ancak, iyi takım, iyi futbolcu olmakla “iyi sporcu” olmak arasında dağlar kadar fark vardır. İyi futbolcu, unutulur gider ama, sporcu her zaman ölümsüz kalır. Dün, Mehmet Yıldız, Muhammed Ali ve Murat Sözgelmez sanki, hala Trabzon''da kalmış gibiydiler. Hele Muhammed''in orta sahada, topsuz alanda Ayman''a kafa atması hakem hariç diğer gözlerden kaçmadı.

Diyorlar ki “Her maçta rakiplere çiçek veriyoruz!” Peki, madem normal bir davranış sergiliyorsunuz da, neden bir hafta önce “Trabzonspor''u 15 bin çiçekle karşılayacağız” diye demeç veriyorsunuz? Bunda ne duygusu var? Sivasspor başkanı, teknik direktörü, ve de 6 futbolcusunun sezonun ilk maçında yaptıkları unutulmuş değil! Bu nedenle centilmenlik zamanında yapılmalıdır! Yani kazanırken centilmen olmak kolaydır ama, yenilirken haksız durumda iken, fair play kurallarına göre davranmak zordur. Sivasspor belki bu sezon şampiyon olacak. Ama, şampiyonluğa giderken gönülleri de kazanmak gerekmez mi?

Maçın hakemi mi? Sivasspor öne geçinceye kadar gergindi. Muhammed''in Ayman''a kafa atma girişini görmedi mi, görmek istemedi mi anlaşılmadı. Hakem veya hakemler için söylenecek tek kelime şu: Her maça bir tane gerekli!!!