|
Herşey McDonald"s"da bomba patlatılması ile başladı

Şaşırtıcı bir ülke Türkiye... Beş yıldır ağırdan süren davanın hafta başında açıklanan kararla sonuçlanacağı sanki besbelli değildi. Ama sürpriz olarak nitelendirilmeyecek olan bu karar, -nedense- yargıcından savcısına, HSKY''sından “Yürütme”sine hemen herkesi çok şaşırttı!

Hayret! Bu kez her Allah''ın günü tekrarlanan (ve bizim karşılaşmaktan bıktığımız) “Yargı bağımsızdır” klişesine itibar eden de yok gibiydi. Üstelik bu kez şaşıranlar içinde mahkeme başkanı -ve onun açıklama yapmasına izin verdiği söylenen HSYK- da yer alıyordu. Anlaşılan o ki “bağımsız yargı” da bu kararı dolayısıyla kendisini niteleyecek asıl sıfatın “bağımsız ve tarafsızlık” değil “başına buyrukluk” olduğunun farkına varmıştı...

Kararın bütününde yanlış olduğu muhakkak. Ama bu kararın beni özellikle düşündüren yanlarından birisi de Erhan Tuncel''in zamanında Trabzon''daki McDonald''s''da bomba patlatılmasından dolayı 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması oldu. Bu bomba patlatılması olayının tarihini hatırlıyorsunuzdur: Epeyce eski bir tarih bu, 24 Ekim 2004.

Demek ki 5''i çocuk 6 kişinin yaralanmasına neden olan bu patlamada “azmettirici”liğinin yanı sıra bombayı imal ettiği de yıllardır bilinen-söylenen Tuncel''in, bu apaçık terör suçundan mahkûm olabilmesi için “Hrant cinayeti”nin işlenmesi ve bu cinayetle ilgili davanın açılıp karara bağlanması gerekiyormuş... Bir “halk düşmanı” (teröristleri böyle adlandırmak gerekir) 2004''ten bugüne cezasını çekmeden hayatını sürdürebiliyormuş...

Biliyorsunuz, Trabzon''daki köftecide bu bomba patlatmak suçu yalnızca Yasin Hayal''in üzerine kaldı. Gözaltına alınan Tuncel, kısa bir müddet sonra serbest bırakıldı. Tuncel, açılan davada “tanık” olarak yer aldı. Ancak mahkemenin çağrısının kendisine bir türlü ulaşamadığı tanık... Kendisine ulaşılmayan bu “tanık”ın Trabzon Emniyeti''nin bir muhbiri olduğunu da biliyorsunuz. Sonradan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı''na terfi eden dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek tarafından işe başlatılan bir muhbir.

Geçelim Hayal''in yargılanma sürecine: Mahkeme -nedense- Hayal''in gerçekleştirdiği bu 5''i çocuk 6 kişinin yaralandığı bombalama olayını “terör eylemi” olarak değerlendirmedi. Bitmedi, aynı mahkeme Hayal''i 11 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. (Unutmuyoruz; adam özellikle çocukların ve küçük çocuklu ailelerin müşterisi olduğu bir köftecide bomba patlatmış)

Hayal''i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan mahkeme kararının nasıl çıktığına ilişkin şu notu da hatırlayalım: Davanın görüldüğü mahkeme (Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi) başkan ve iki üyenin izinli olması dolayısıyla iki yedek üye ile toplandı. Bu yedeklerin biri “ticaret mahkemesi”nden bir yargıç, diğeri ise “icra hâkimi”ydi.

Peki acaba Hayal''in tutuksuz yargılanması için avukatlarının yaptığı başvuruda hangi gerekçe öne sürülüyordu?

Dava sürecinin bu bölümü daha bir enteresan: “Yedek üyeler”le toplanan Ağır Ceza Mahkemesi bombalamadan zarar görenlerin şikayetlerini geri almalarını (?), sanığın duruşmalardaki saygılı tavrını, sabit ikâmetgah sahibi olması gibi gelişme ve verilerin üzerine avukatların atıfta bulundukları Yargıtay kararını da koyarak-alarak, 11 ay önce çocuk dolu bir köftecide bomba patlatan bir “halk düşmanı”nın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Sözü edilen Yargıtay kararı da tek başına -gerçekten, ama gerçekten- inanılır gibi değil.

Adana DGM''den “patlayıcı imal etmek” suçuna ilişkin bir kararı bozan Yargıtay, 25 Ocak 2001 tarihli kararında şöyle demekteymiş: “İmalata yönelik altyapı ve oluşum ortaya konmaksızın, örgütsüz, tek bir olaya özgü olarak potasyum nitrat ve potasyum klorad, kablo, pil gibi kolay bulunabilen maddelerle patlayıcı imal etme eylemi, yasada öngörülen patlayıcı imal suçunu karşılamaz.”

Yargıtay''dan çıkan bozma kararını görüyor musunuz? Yargıtay, “patlayıcı imal etme” suçunun oluşabilmesi için, ele geçen bombaların illâki belli bir “altyapı”sı olan ortamlarda imal edilmiş olmalarını şart koşuyor!

Hayal''in tutuksuz yargılandığı davada kararın çıkması 14 Haziran 2006''yı buldu. Sırada tabii ki Yargıtay süreci vardı ve Hayal''in tutuksuzluğu devam etti. Vaktini nasıl mı geçiriyordu? Bu bilgiye de sahipsiniz, tabii ki Hrant Dink cinayetini tasarlayanlar içinde yer alarak.

Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi''nin Hayal''e kestiği 6 yıl 6 ay hapis cezasının dökümü de çok enteresan. Bu cezayı bozan Yargıtay kararı ve yerel mahkemenin bu yönde düzelttiği kararı da süper!

Unutmuyoruz: Trabzon''da çocukların müşterisi olduğu bir köftecide bomba patlatan “halk düşmanları” şehirde ellerini kollarını sallayarak dolaşıp yeni terör eylemleri tasarlamaktadır... Bu tedhişçi grubun “abi”leri ise güvenlik teşkilatına muhbirlik yapmaktadır. 17 Ocak 2012''de önümüze konulan kararda köfteciyi bombalama olayından dolayı 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan “abi”yani...

Yazıklar olsun! Bu sürecin içinde yer alan, kollayan, göz yuman, sesini çıkartmayan herkese yazıklar olsun. Bu sözüm üst-alt mahkeme fark etmez bu karar sürecinde dosyayı önlerine alan Yargı''ya, bir “halk düşmanı”nı muhbirlikle mükafatlandıran Emniyet''e ve tabii “İdare”nin işlemlerinden mutlaka sorumlu tutmamız gereken “Yürütme”yedir...

Hayal''in dosyasına göz atmaya yarın da devam edelim...

12 yıl önce
Herşey McDonald"s"da bomba patlatılması ile başladı
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon