|
Heron görüntüleri

Son günlerde bütün dikkatimizi Hükümet-MİT ve Yargı-Emniyet arasında patlak veren gelişmelere yönlendirdiğimizden, bu dönemde tanık olduğumuz diğer bazı gelişmeleri de unutmayalım diye seçtim bu yazı başlığını.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonun üyelerinin “Uludere”yle ilgili Heron görüntülerini izlemelerinden söz edeceğim. Gökmen Karadağ, TV8''de yayınlanan Haberaktif programının iki gün önceki bölümünü bu konuya ayırmıştı. Programı izlemeye başladığımda ekranda CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün konuşuyordu. Aygün, karşılaştığında dehşete düştüğünü belirttiği görüntüleri tane tane ve son derece açık-seçik bir biçimde sıralıyordu. Karadağ''ın bir yanlış anlamaya fırsat vermemek için yönelttiği yerinde soruların da yardımıyla söz konusu görüntüleri biz televizyon izleyicileri de gözümüzde canlandırabiliyorduk. Aygün''e göre olup biten her şey apaçıktı. “Katırların zayakları bile görünüyordu. Köylülerin bize anlattıkları her şey doğru çıktı” diyordu. Kaçakçı köylülerin Türkiye sınırından çıkışları, mal alışverişinin yapıldığı yere ulaşmaları, malları yükleyip köylerinin yolunu tutmaları ve de tabii açık alanda beklerken üzerlerine yağdırılan bombalarla nasıl yok edildikleri...

Karadağ, programını olması gerektiği gibi kurgulamış, Ergün''den hemen sonra ekrana Uludere Alt Komisyonu Başkanı Ak Parti milletvekili İhsan Şener''i çıkartmıştı. Heron görüntüleri Şener''e ne anlatmıştı acaba?

Bu kadar olur doğrusu... Heron görüntüleri Şener''e göre hiç de Aygün''den dinlediğimiz bilgileri anlatmıyordu. Aselsan''dan 3 uzmanın ve Genelkurmay''dan iki subayın katılımıyla önlerine getirilen görüntülerden sınır ötesinde katırlarına mal yükleyen kişilerin kaçakçı mı yoksa PKK''lı silahlı grup mu olduğu hiç mi hiç anlaşılamıyordu. Hatta Şener''e göre, söz konusu kişilerin Türkiye''den çıkış yapıp yapmadıkları bile meçhuldü...

Hüseyin Aygün, konuşmasında Karadağ''ın bir sorusuna cevaben önemli bir başka hususun daha altını çizmişti. Aygün''e göre, komisyon olarak görüntüleri izlerken görüntüler bütün üyelerin üzerinde kendisininkine benzer (yoksa “aynı” mı) etkiler yapmışken, bazı üyelerin ertesi gün fikir değiştirdiklerini görmek çok şaşırtıcıydı.

Heron görüntüleri hakkında komisyonun diğer üyelerinin açıklamalarını da okuduk gazetelerde. CHP milletvekilleri Malik Ecdet Özdemir, Levent Gök, Refik Eryılmaz (ve BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü) görüntülerden Hüseyin Aygün''ün sıraladığı sonuçları çıkarıyorlardı. Bu milletvekillerinin açıklamalarından sınır ötesinde mal alışverişinde bulunan grubun Türkiye''den geldiklerine ilişkin en ufak bir şüphe yoktu. (Bana da sorarsanız, kaçakçı köylülerin Türkiye''den çıkış yaptıkları görüldükten sonra, mesele artık kapanmıştır.)

Karadağ''ın programından hareketle görüntülere ilişkin karşılaştığımız bu “yorum farkını” niçin hatırlatıyorum? Şunun için: Demek ki Türkiye, cenahların, önlerinden 4 saate yakın akan görüntüler hakkında bile birbiriyle bu derece ters “yorum farkı”nda bulunabildikleri bir ülkedir.

Dikkat ederseniz genel siyasi-toplumsal-ekonomik tercih farklılıklarından filan söz etmiyorum. Üzerinde geniş ölçüde uzlaşılmasını beklediğimiz konu, Heron denilen o akılsız aletin kaydettiği 9 saatlik görüntülerdir. Komisyon üyelerinin bir bölümü her şeyin açık olduğunu, “katırların ayaklarının bile göründüğünü” söylerken, (mesela) komisyon başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Görüntüler tek başına büyük resmi görmeye yetmez, bütün verileri değerlendirerek sonuca ulaşacağız” diyor. İnsan sormadan edemiyor haliyle: O kadar “resim”den sonra görülmesi istenen bu “büyük resim” nasıl bir şeydir acep?

Komisyon üyelerinin bu derece ayrı tellerden çalmaları (“teller” arasında öznel tercihim yok değil ama mesele bu değil şimdi!) bu ülkedeki politikanın bugünü ve geleceği açısından çok umut kırıcı bir vaka –hatta vakıa!- değil mi? Politika –zaten- parçalanmışlığın bir alanı olduğu için ülkedeki diğer “görüntüler”in farklı okunmasına şaşırmamak gerekir. Ama politika, önünden geçen Heron görüntülerini de farklı okumaya-yorumlamaya başlamış ise, buradaki problemin çok farklı nitelikte olduğunu söylemek zorundayız.

12 yıl önce
Heron görüntüleri
6’lı masada 300 bin dolar alan döviz fırsatçısı lider Kılıçdaroğlu mu; para kaynağı yasal mı?
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!