Türkiye''nin de, Göcek koylarının da tadı kalmadı..
Bu hafta-sonunu Göcek''de geçiren bir yakınım, yakındı bana:
- Nerede o eski yatlar!. Göcek''teki teknelerin boyları, bir anda 15-20 metreye inmiş.. O, 40-50 metrelik yatlar ortada yok!.
Bu konuşmamızı dinleyen bir üçüncü şahıs, söze karıştı.. Yakınan yakınıma akıl verdi:
- Eğer o 40-50 metrelik yatların nereye gittiğini merak ediyorsan, Kartal''daki yat-kalk limanına git.. Oradaki eski denizcilerin rüyalarını izle..
Türkiye''nin tadı hiç kalmadı..
Hele eski "kartel medyası"nın ayaklarında hiç tat yok..
Ne güzeldi "28 Şubat"ın neşeli günleri..
"Şeriatla mücadele ediyoruz" diyerek, koalisyonlar kurar, milletvekili transferleri yapar, bankaları boşaltır, özelleştirme pastasından iri dilimler alırlardı..
Hergün de, olacaklar hakkında "dudak servisi" yaparlardı..
- Yarın Özer Çiller tutuklanıyor..
- O dinci kanal, mutlaka susturulacak..
- Çevik Bir, bu işi sonuna kadar götürmeye kararlı..
- Mesut Bey''le nihayet barıştık.. Her istediğimizi yapacak.. Biz de onun her istediğini yapıp, eleştiren her yazarı susturacağız..
- Gazetecilik bizim için yan uğraş.. Biz bankacıyız kardeşim..
Nerede o eski güzel günler?
Şimdi işi, ya paparazziliğe, ya da Özkan-Yılmaz ikilisinin iktidarda kalması için, gerekenleri yapmaya bağladılar..
Artık, "hangi bankayı alsak, hangi özelleştirmeyi kapsak" yerine, "hangi kocayı, karısından ayıracak haber yapsak"ı düşünüyorlar..
Fadime Şahin yerine Hülya Avşar''a takmış durumdalar!.
Tansu Çiller yerine, Tantan''ı yemeye karar verdiler..
Belki, uydurma haberlerle, Derviş''i de yemeye çalışırlar..
Ellerinde, Korkmaz Yiğit gibi saf ve bakir bir alıcı kalmadığı için, gazetelerinin toptan satış fiyatını yükseltemiyorlar.. Ucuzlatıyorlar..
Sahi.. Adamcağız, iki gazete için kaç yüz milyon dolar ödemişti?.
Göcek''te, Cavit Çağlar''ın bilmem kaç metrelik yatında yapılan "Yeni Yüzyıl"ın satış pazarlığını, orada bulunanlardan biri anlatmıştı.. Dinleyenler de, hem katıla katıla gülmüş, hem de bahtsız Korkmaz Yiğit''in düşürüldüğü gabin durumuna acımıştılar..
Sahi ne oldu "Yeni Yüzyıl" ve arkasından zuhur eden "Yeni Binyıl" gazetelerine?
Ama galiba Korkmaz Yiğit, hala, "Yeni Yüzyıl"ın alımından doğan borçlarını ödemeye çalışıyor..
Göcek''i 40-50 metrelik yatlarla süsleyenlerin bir bölümü, Kartal "yat-kalk limanı"nda şimdi..
"Dışarı"dakilerden bazıları da, herhalde kederlerinden ne yaptıklarını bilemez halde, geceleri eğlence yerlerini dolaşıyor..
Sabah DGM savcısına ifade verip, akşamları Laila''da falan efkâr dağıtıyorlar.. Kartal''dakileri akıllarından çıkartamadıkları için, lokmalar boğazlarından zor geçiyor..
Eskiden yazarları susturur ve arkasından "üstün bir irade, isterse yazdırır, isterse susturur" derlerdi..
Susturulanlar da bir imkan bulup, bağımsız bir gazetede yazmak imkanı bulunca, hemen "işte gördünüz mü, dinci gazetede yazıyor" diye kıyamet kopartırlardı..
Şimdi artık, yazarlara falan bulaşamıyorlar..
Doktorlara bulaşmaya başladılar..
Daha iyi imkanla, çalıştığı hastahaneyi değiştiren doktorlar için, "Dinci hastahaneye gitti" diye yayınlar yapıyorlar..
İşi daha da tırmandırdılar.. Baktım dünkü "Sabah", tıp mesleğine kendini adamış kalp uzmanı Prof. Bingür Sönmez''e, manşetten bulaşmış..
Aynı gazete, geçen hafta (28 Haziran) "Fethullah Hoca doktor topluyor" manşeti ile, yine Prof. Sönmez''i manşetine taşımıştı..
Gerçekten, tadı kalmadı gazeteciliğin de..
Banka boşaltma dosyasının sanıkları, gazetecilik yapıp, doktorlara falan çamur atıyor..
Galiba artık bankacılıktan vaz geçtiler..
ŞAKA
SORULAR-CEVAPLAR
SORU- Washington''daki takvimlerde, "28 Şubat" neyi ifade eder?
CEVAP- Washington''daki takvimlerde, 28 Şubat, 27 Şubattan sonra gelen gündür..
SORU- Yeni bir tufan olsa, Hz. Nuh, gemisine hangi canlıları alırdı..
CEVAP- Bir de "cansız" örnek olsun diye, Türkiye''deki koalisyon iktidarını alırdı..
SORU- Araştırıcı gazeteci olmak için ne yapmak gerekir?
CEVAP- Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz''ın büyük kaçamaklarını görmezden gelip, Kaya Çilingiroğlu''nun küçük kaçamaklarının peşine düşmek gerekir..
TEBESSÜM
Akıllı adamlar, akıllı sözler!.
Adnan Akpolat, okuduklarını, sanal dünyanın diğer vatandaşlarıyla paylaşan, örnek bir netizen..
E-maille, yine aktarmış bazı anekdotları..
Yaşar Kemal''in bir romanının başında, şu dizeler vardır:
"Duvarın önünde resmim aldılar
Akkağıt üstünde tanıyan beni"
Biz de, Akpolat''ın aktardıklarını, "akkağıda" geçirelim, dedik.. İşte bazıları.. (Kıssadan hisseler bize aittir)
Dostlarından biri, Fransız Kralı 15''inci Lui''ye:
- Majesteleri, akıl vergisi almayı düşündünüz mü hiç? Kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve verir, demiş.
Kral gülmüş:
- Enteresan bir fikir.. Bu buluşunuza karşı sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum, diye cevap vermiş.
KISSADAN HİSSE- Ecevit bu anekdotu bilseydi, mutlaka akıl vergisi de koydururdu ve DSP''ye oy verenleri bu vergiden muaf tutardı...
......
Bir filozofa sormuşlar:
- Şansa inanır mısınız?
Filozof cevap vermiş:
- Evet.. Şansa inanırım.. Yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklarım?
KISSADAN HİSSE- Mesut Yılmaz, Türkiye''deki insanların yüzde 95''inin, kendisinin başarısını, şansına bağladığını düşünüyordur.. Baksanıza, ANAP''ın yaptırdığı ankette bile, ANAP''ı başarılı bulanların oranı yüzde 5 çıktı..
