|
Hala mı Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik?

Muğla Milas’ta seçim çalışmalarındayım.

Milas’ı yıllar yılıdır en temel hizmetlerden dahi yoksun bırakan CHP’li arkadaşlar nedense meydanlarda hala Atatürk, cumhuriyet ve laiklik nutukları atmaya devam ediyorlar.

Neyin aklıdır bu anlamak mümkün değil.

Bir belediye seçimine giderken Atatürk, cumhuriyet ve laiklik niye konuşulur?

Daha doğrusu belediye seçiminde bu konuşmalara ne gerek var?

Sebebini diyeyim:

Şehre bugüne kadar hiç bir hizmet yapamadıkları için beceriksizliklerini örtmek için bu yola başvuruyorlar.

Buna düpedüz istismar siyaseti denir.

Buna tastamam Atatürk, cumhuriyet ve laiklik simsarlığı denir.

Sahiden yakışmıyor.

Siyaset bu kadar ayağa düşürülmemeli.

Hepimize ait ortak değerler bu kadar ideolojik-siyasi tarafgirlik anlayışıyla değersizleştirilmemeli.

Kimse Atatürk üzerinden particilik yapmasın. Atatürk’ü bir tek partinin dar kalıpları içine sığdırmasın. Artık Atatürk-CHP özdeşliği üzerinden de siyaset yapmasın. Üstelik de bir belediye seçimine giderken Atatürk üzerinden siyaset yapmasın. Atatürk’ü kendi beceriksizliklerinin üstünü örten bir şal gibi kullanmasın. Dahası, kendi siyasi rakiplerine karşı bir kalkan gibi kullanmasın.

Tarihsel bir dönemin mecburiyeti tüm dönemlerin mecburiyetine dönüştürülmesin. Atatürk’ün bir partiye ihtiyacı vardı. CHP bu ihtiyaçla kuruldu. Zaten tek parti dönemiydi bitti. Atatürk’ün 1938’deki ölümüyle birlikte CHP-Atatürk özdeşliği dönemi de sona erdi. Yani Atatürk’ün CHP’si de kendisiyle birlikte gitti. Sonraki CHP İnönü’nün ve başkalarının CHP’sidir.

Atatürk’ün CHP’si yok artık. Ve Atatürk bir tek CHP’nin veya CHP’lilerin Atatürk’ü de değil.

Ne yani Atatürkçü olmak için CHP’li olma mecburiyeti mi var? CHP Atatürk’ün/Atatürkçülüğün onay mercii mi?

Şayet CHP ve CHP’liler böyle görüyorsa bu Atatürk üzerinden bir ayrıştırma siyasetidir ki sosyal bütünlüğümüz adına çok tehlikeli bir eğilimdir bu. Zinhar kabul edilemez.

Kimsenin ne Atatürkçü olmak gibi bir mecburiyeti vardır ne de Atatürkçü olmak için CHP’li olmak gibi bir mecburiyeti vardır.

Birincisi demokrasiye aykırıdır. İkincisi demokratik siyasete.

O yüzden bu Atatürk inhisarcılığına eşlik eden Atatürkçülük istismarına siyaseten son verilmelidir.

Atatürk’ü siyasi kavgaların ve polemiklerin tarafı kılarak tartışmalı hale getirmekten evvela CHP kaçınmalıdır.

Cumhuriyet adı üstünde cumhurun rejimi demektir. Cumhurun, yani halkın hür iradesiyle sandıklara giderek kendi kendini yönettiği bir ülkede hala cumhuriyet tartışması yapmak akla ziyandır.

Hiç bir parti hiç bir zümre ne cumhuriyetin sahibidir ne de efendisi. Cumhuriyetin sahibi, bu ülkede yaşayan farklılıklarıyla beraber halkın tamamıdır. Cumhuriyet CHP ideolojisinin şekillendirdiği bir ideolojik yönetim biçimi olmadığı gibi yalnızca CHP’nin öngördüğü yaşam biçiminin taşıyıcısı bir rejim de değildir. Cumhuriyet, farklılıklarıyla anlamlı bir bütünlük oluşturan halkın topyekun kendisinin yönetimidir.

Cumhuriyetçilik adı altında halka bir ideoloji ve yaşam tarzı dayatmak, cumhuriyetin demokratik özünü inkar ve imhadan başka bir anlam taşımaz.

CHP’nin bu ideolojik-dayatmacı-anti demokratik cumhuriyetçilik anlayışını behemahal terk etmesi gerekir. Aksi takdirde CHP halkın bütününü kendinden bilip kucaklayan bir parti olamaz.

Laiklik, devletin ideolojik yanlı bir tutumu değil, tüm vatandaşların inançlarına ve hayat tarzlarına karşı yansız tutumunun adıdır. Laikliği özgürlükçülükten kopartıp dayatmacı bir ideolojiye cumhuriyetçilik davası üzerinden dönüştürmek, cumhuriyetin ve laikliğin demokratik özünden inhiraf anlamına gelir.

CHP’nin evvela kendi zihniyetini demokratikleştirmesi gerekiyor. Yoksa cumhuriyet ve laiklik üzerinden yapacağı şey, bu ülkeyi inançlar ve hayat tarzları üzerinden dışlayıcı ve çatışmacı bir çatışma ortamına sürüklemekten öte bir sonuç doğurmaz.

Sözün özü şu:

Bir belediye seçiminde bile yapamadıkları hizmeti örtmek için rakiplerini Atatürk, cumhuriyet ve laiklik üzerinden tasfiye etmeye çalışan bir CHP demokratik siyaset açısından sorunlu bir CHP’dir.

Bu CHP anlayışına şehirlerin emanet edilmesi, son tahlilde o şehirlerin hizmetlerden yoksun kalmasını beraberinde getiriyor ki şehirlerimiz adına yazık bir durum bu.

CHP’li seçmenler Atatürk, cumhuriyet ve laiklik üzerinden kendilerini yaşatıp şehirlerini hizmetsiz ve bakımsız bırakan bu siyasetçilere artık hak ettiği dersi vermelidirler.

Hem kendi şehirlerine hem de kendi partilerine sahip çıkmak istiyorlarsa işe kendi şehirlerine ve kendi partilerine zarar verenleri değiştirmekle başlamalıdırlar.

#politika
#CHP
#Muğla
#Milas
#seçim
1 ay önce
Hala mı Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik?
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî