|
Barla yılları

Önce mekânı tarif edelim... Cağaloğlu''nda Türkocağı Caddesi''ne girecek, İstanbul Erkek Lisesi''ni geçtikten sonra Rüstem Paşa Medresesi''ne geleceksiniz.

Sinan''ın muhteşem eserlerinden biri. Kare plan içinde, sekizgen yapı.

İstanbul ilim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen “Barla Yılları” sergisi karşılayacak orada sizi.

Bediüzzaman Said Nursî''nin hatıraları ile buluşacaksınız.

* * *

Barla, Eğirdir Gölü civarında küçük ve ücra bir kasaba. Yedi yıl süren Barla dönemi için “Hayatımın en mesut yılları” diyor üstat.

1927''de sürgün edildiği o diyar, risalelerin filizlendiği topraklar.

* * *

Çocukluk ve gençliği ondokuzuncu yüzyılın son çeyreğindeki çalkantılar içinde geçen Bediüzzaman, klasik medrese eğitimini tamamlamıştı.

Klasik eğitim sisteminin, gelecek yüzyılların ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini fark eden üstat, yeni bir eğitim sistemi arayışındaydı.

* * *

Said Nursî, pek çok toplumsal etkinliğin içinde bulundu.

Doğu illerinde, fen bilimleri ile din bilimlerinin bir arada okutulacağı bir üniversitenin kurulması için çaba harcadı.

Devrin İslâm akademisi Dârü''l-Hikmeti''l-İslâmiye üyeliğine seçildi.

Gönüllü alay komutanı olarak savaşa girdi, esir düştü.

Esaretten kurtulup İstanbul''a döndüğünde, yaman bir iç mücadelesine girdi ve bu nefis mücadelesi “Mesnevî-i Nuriye” adlı eseri doğurdu.

“Bak Allah''ın rahmet eserlerine” sadâsının Barla dağlarında yankılandığı gün, yoğun bir şekilde yaşanmış ömrün ve yarım asırlık arayışın eseri satırlara dökülüyordu.

Barla''nın yeşil bahçelerindeyken birden “Yaz kardeşim” deyiveriyor ve yanındaki kâtip kaleme sarılıyordu.

Bulabildikleri her türlü kâğıdın üstüne yazmaktaydılar.

Yazılan risaleler, civar köylere ulaştırılıp çoğaltılıyor, oradan memleketin dört bir yanına yayılıyordu.

“Haşir bahsi” bu şekilde tamamlandı. Külliyatın ilk cildi.

* * *

Rüstem Paşa''daki sergide o belgelerin, mektupların orijinallerini bulacaksınız.

Ufacık kâğıtların, zarfların, ilaç kutularının nasıl işlendiğini, defterlerin çeyiz sandığından çıkarılan bezlerle nasıl ciltlendiğini göreceksiniz.

* * *

Yazanların, okuyanların, geceler boyu yürüyerek postacılık yapan ve o eserlerin bugünlere ulaşmasını sağlayanların fotoğraflarını görecek, hayat hikâyelerini öğreneceksiniz.

Hulûsi Yahyagil, Sabri Arseven, Hafız Ali, Refet Barutçu, Ahmet Hüsrev Altınbaşak, Hakkı Tığlı, Muhacir Ahmed, Sıddık Süleyman Kervancı, Tevfik Göksu, Bedreddin Uşaklıgil, Mustafa Çavuş, Hafız Halid Tekin, Abdullah Çavuş, Ahmet Galip Keskin, Abdullah Kula, Mübarek Süleyman gibi hizmet erbabının hikâyeleri sizi alıp bir asır evveline götürecek. Ve belki Barla''ya gitmek, oraları görmek isteyeceksiniz. Ne diyeyim, yolunuz açık olsun. Belki karşılaşırız.

16 yıl önce
Barla yılları
Erdoğan duruşu, yükselen Türkiye, yeni ‘One Minute’
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik