|
Turistlerin kazıklanışı belgeselde

Neyşınıl Coğrafik kanalındaki İstanbul belgeselini baştan sona takip ettim. Ben zaten hep belgesel izlerim çoğunluk gibi. Hayvan belgeseli, insan belgeseli fark etmez.

Conor Woodman adındaki sunucu, gizli kameralarla İstanbul''u dolaştı.

Sultanahmet''te tek başına gezerken, yanına gelen biri ona cami hakkında bilgi verdikten sonra, dükkânına götürdü ve halı satmak istedi.

Eminönü''nde dolaşırken, Boğaz turu teklifi yapanlar oldu. Fiyatlar 25 ile 30 lira arasında değişiyordu. Onlardan biriyle anlaştı ve bir grup turistle beraber bir minibüse bindiler.

Bir iki kilometre sonra teknenin yanına ulaştılar.

O kadar yolu yürüyerek de gelebileceklerini söylediler.

Minibüstekilerin hepsinden aynı ücret istenmediğini fark ettiler.

Tekneyi ufak buldukları için daha büyük bir tekne ayarlandı.

*

Akşam olunca Taksim''e çıktı adamımız, İstiklal Caddesi kalabalığına karıştı.

Avlanmak için tek başına dolaştı ve avcılardan biri selâm vererek onunla konuşmaya başladı.

"Arkadaşım, dostum, adamım" gibi hitaplarla onu bira içmeye davet etti.

Gittikleri barda masalarına bir kadın gelip oturdu.

Bin 700 liralık hesap geldiğinde, "hanutçu arkadaş" ve kadın masadan kalkmıştı.

Tam o sırada müzik kesildi... İçeriye polisler girmişti. Aranan birinin peşindeydiler.

Woodman, kendisinden fazla para istendiğini söyledi fakat polisler ilgilenmedi.

*

Ertesi akşam Woodman hanutçuların peşine düştü ve başka biriyle yakınlık kurdu.

Etrafında gizli kamerayla dolaşan arkadaşlarının olduğunu söyledi, maksadını açıklayıp işbirliği teklif etti.

İstiklal''de her akşam 150 civarında hanutçunun, barlara müşteri çekmek için dolaştığını öğrendi.

Ve gizli kameralarla bir başkasının aynı şekilde tezgâha düşürülmesini kaydettiler.

Gelen hesabın üçte birinin hanutçuya kaldığını ve çok kârlı bir iş olduğunu izledik.

*

Dünyanın birçok büyük şehrinde görülen bu tür tezgâhların çok çirkin olduğunu, kim olsa kabul eder.

Maalesef İstanbul da o şehirlerden biri.

Polis ve zabıtanın onlarla mücadelesine daha fazla çaba harcamasını, tamamen bitirmesini isteriz.

*

"Orman adamı, ormancı" anlamına gelen Woodman''ın İstanbul macerasını baştan alalım...

Sultanahmet''teki rehber görünümlü halıcının gayreti boşa gitti, Avarel gibi dolaşan Woodman halı almadı.

Eminönü''ndeki turcuların minibüsüne itiraz etmeleri ise çok gereksizdi. Zira bir iki kilometre yürütseydiler, oflayıp puflamalar başlar, niye yürüttükleri sorgulanırdı. "Boğaz kıyısınca yürüyoruz, aramızda yaşlılar da var, tekne niye bu kadar uzakta" diye yol boyunca şikâyet ederlerdi.

Taksim''deki bar hanutçularının savunulacak hiçbir yanı yok elbette.

Fakat şu da bir gerçek ki "Yok mu beni avlayacak biri" edasıyla dolaşmak da başlı başına bir tezgâh.

*

Tek başına İstiklâl Caddesi gibi bir yerde dolaşırken, yanınıza yaklaşan bir adam size "Arkadaşım, dostum, adamım" diye hitap edip bira içmeye davet ederse, kabul eder misiniz?

Bayram değil, seyran değil, hiç tanımadığım biri beni ne diye bir şeyler içmeye davet ediyor demez misiniz?

Tuhaf ışıklandırılmış, gürültüden ibaret müziğin olduğu bir mekânda, masanıza bir de kadın gelip oturursa, "Bunlar beni kesin öpmeye niyetlenmiş" diye düşünmez misiniz?

O kadın kim, niye geliyor, niçin oturuyor, onun içtiğini kim ısmarlıyor gibi soruların akla gelmesi imkânsız bir şey midir?

*

Bir de polislerin ilgilenmeyişine değinelim.

Aranan birinin peşinde olan polislerin, hesaba itiraz eden bir turistle ilgilenmelerini beklemek, hangi ülkede mantıklı bulunabilir?

Terör, narkotik ya da cinayet davası peşinde olan polis, hesap işine niye vakit harcasın?

Tamam, o çirkinliklerin hepsi son bulsun. Bir tane böyle bir tezgâh kurulmasın.

Ama şu da var ki turist milleti de o kadar saftirik davranmasın; "Neden, niçin, nasıl" sorularını hatırlasın.

Hem, bizim bildiğimiz "Ormancı", gelir gelmez yıkar masayı! Fakat Woodman''ın işi, av oluşunu belgelemek.

*

Bir başka televizyoncu da yine aynı kanalda bir süre önce yankesicilerin peşine düşmek için İtalya''ya gitmiş, Napoli''de dolaşmış ve aradıklarını bulmuştu.

Kendisi de eski bir yankesici olan sunucu, yeni teknikleri öğrenmek ve seyircilerine aktarmak niyetindeydi.

Bir soygun konusu da Rusya''da geçmişti.

Fakat o programın etkisinde kalıp İtalya''ya gitmekten kimse vazgeçmedi.

İtalya yine en fazla turist çeken ülkeler arasında. Rusya da yabana atılacak gibi değil.

11 yıl önce
Turistlerin kazıklanışı belgeselde
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu