Emekli Edebiyat Öğretmeni İsmet Kapusuz, İç Ege köylerindeki -bazıları unutulmaya yüz tutmuş- kelimeleri derlemiş ve ''Dörtlüklerle Türkmen Dili'' adıyla şiir haline getirmiş.
Görelim, Türkmenler ne dermiş...
*
Dilsiz olana ahraz / Biraz şişmana tıknaz / Sözünde durana, caymaz / Diyor Türkmenler
Meteliksiz olana cıbır / Hayvan tüylerine kıbır / Çok öfkelenene, sabır / Diyor Türkmenler
Ukalaya, saygısıza hök / Koyunun zayıfına lök / Şuraya oturmaya, çök / Diyor Türkmenler
Keçiyi döndürmeye coş / Tavuğu ürkütmeye kiş / Eşşeği durdurmaya çüş / Diyor Türkmenler
Keçiyi yürütmeye ça / Köpeği saldırtmaya ha / Şaşırırsa bir şeye ya / Diyor Türkmenler
Ayşe''ye Anşa / Dinlemeye dinşe / Kiri yumşatmaya kovşa / Diyor Türkmenler
Söze başlarken valen / Çabuk ol derken de len / Bir şeyi tasdiklerken he len / Diyor Türkmenler
Erkek karısına, evimin gülü / Hoşa gitmeyen şekilsize deli dülü / Yellenip gezene tüssülü / Diyor Türkmenler
Olması gerekenden aza, esik / Kaynarken bozulan süte kesik / Kaybolup gitmişe tezik / Diyor Türkmenler
Yalvarmaya aman / İç donuna tuman / Hani sözüne taman / Diyor Türkmenler
Keleğe haşıl / Çöpe gidecek hasıra hışıl / Çok parlayan şeylere ışıl ışıl / Diyor Türkmenler
Zıplamaya hotlama / Acele çağırana, çatlama / Ateşi takviye etmeye otlama / Diyor Türkmenler
Kümesteki tek yumurtaya höl / Koyunların kuzulamasına döl / Kızdıklarına, arından öl / Diyor Türkmenler
Çocuğun altına konulan toprağa höllük / Çör çöp atılan yere küllük / Gül bahçesine de güllük / Diyor Türkmenler
Duymadığında ih / Yeter olduğunda eh / Çivi gördüğünde mıh / Diyor Türkmenler
Çatlamış toprağa kakrak / Kurumuş kılçıklara palak / Şapkanın siperine kalak / Diyor Türkmenler
Başağın püskülüne kılçık / Dişi yaratığa kancık / Cam kırığına cıncık / Diyor Türkmenler
Söze başlarken kele / Teyze çocuğuna böle / Geniş sepetlere sele / Diyor Türkmenler
Hayvani yakacağa kerme / Paçayı sıvamaya çerme / Mantı yapmaya dürme / Diyor Türkmenler
İş tutmayana kersiz / Gözü az görene fersiz / Haram kazanca tersiz / Diyor Türkmenler
Hovardaya kırık / Zayıfa, çelimsize cırık / Uzun boylu olana sırık / Diyor Türkmenler
Kazları kovalarken tıs tıs / Köpeği saldırtırken kıs kıs / Usulca söylemeye fıs fıs / Diyor Türkmenler
Çay bardağına kupa / Şişe mantarına tıpa / Eşek yavrusuna sıpa / Diyor Türkmenler
Harman savurduğu alete yaba / Tanımadığı yabancıya oba / Eskimiş elbisesine haba / Diyor Türkmenler
Gizli saklıya orgun / Yorulmuşa yorgun / Dertli görünene durgun / Diyor Türkmenler
Çaput çalaya, çit çaputa, pırtı / Hasır dokuduğu delikli alete dartı / Kokan insana, su görmemiş sırtı / Diyor Türkmenler
Tabuta sal / Kırmızıya al / Köpek yiyeceğine yal / Diyor Türkmenler
Kaş çatana dürük / Örülmüş saçlara örük / Üçkuyulu''ya yörük / Diyor Türkmenler
Hasır ipine öz / Koyu ateşe köz / Güneş görmeyen yere kuz / Diyor Türkmenler
Torba köşesine pöçük / Dudağının kabarmasına uçuk / Deli dolu olana kaçık / Diyor Türkmenler
Canı çok acımaya örtleme / Hayvanı yere bağlamaya örkleme / Diş macununu sıktırmaya pürtleme / Diyor Türkmenler
Bulgur pilavına aş / Tuluk peynirine keş / Tahılı, samanı aktarmaya deş / Diyor Türkmenler
Köyünün yanındaki gölü Eber / Hatır sorar, ne haber / Aynı hızla gitmeye bi garer / Diyor Türkmenler
*
Türkmenlerin kullandığı kelimelerin hepsini biliyorsanız, siz de Türkmensiniz demektir.
Bir sonraki aşamada keçilerinizin rengiyle ilgili sohbet başlayabilir. (Kara, ak, sarı, kızıl...)
Hiç birine rastlamamış olma ihtimali yok fakat büyük kısmını bugüne kadar duymadıysanız, başka diyardan olmalısınız.
Sadece bazı kelimeleri (yarısı civarı) tanıdıysanız, Türkmenlere uzak değilsiniz demektir.