|
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Matt Salmon… Arizona 5. Bölgeden Temsilciler Meclisi Üyesi… İsrail’in Ağustos’taki son Gazze saldırısı sırasında yaptığı yazılı açıklamada şöyle diyor: “İsrail Hamas’ın saldırılarına daha fazla tolerans göstermemeli ve sivillerini korumak için harekete geçmelidir.” 2300’den fazla Gazzelinin hayatını kaybettiği ve ölenlerin %70’ini sivillerin oluşturduğu saldırı sırasında İsrail tarafında 66 asker ve 6 sivil ölmüştü.

Ted Lieu… California 33. Bölge’den Temsilciler Meclisi Üyesi… Kendi internet sitesindeki sözlerinden bir alıntı: “İsrail dünyanın sorunlu bir bölgesindeki tek demokrasi, terörist devlet ve terörist ağlara karşı bir siperdir. Amerika İsrail’in korunması hususunda asla tereddüt etmemelidir.” ‘Ted Lieu İsrail’i destekleme konusunda kendini ispatlamış bir geçmişe sahiptir.’ diye devam eden sayfada uzunca bir destek listesinin ilk maddesi şöyle: ‘Uzatılmış askeri/güvenlik/istihbarat işbirliği ve 30 milyar $’lık mutabakat anlaşması dâhil, ABD-İsrail arasındaki stratejik işbirliği anlaşmalarını güçlendirme çalışmaları’.

Alan Grayson… Florida 9. Bölge’den Temsilciler Meclisi Üyesi… Beşar Esad’ın kimyasal silah kullandığı kesinleştiğinde Suriye’ye müdahaleye, kendi tabiriyle ‘savaş çığırtkanlığına’ karşı çıkmış bir siyasetçi. IŞiD’e karşı koalisyona da karşı çıkan Grayson’ın lakabı Afganistan Savaşına da karşı çıktığı için ‘Taliban Alan’. Ancak Mondoweiss’a göre, arabasının arkasına ‘Bush yalan söyledi, insanlar öldü’ diye sticker yapıştıran ‘Cesur Grayson’ söz konusu İsrail olunca tam bir ikiyüzlü ve AIPAC gibi savaş çığırtkanı İsrail lobicileri tarafından programlanmış biri. Biraz Google taraması bu iddiayı destekliyor: Grayson, İsrail’in 2009 Gazze saldırısında gerçek bulguları ortaya koyan BM Goldstone Raporu’nu, İsrail’in 1400’den fazla sivili öldürdüğünü tarafsızca açıkladığı için kınamış, öncesinde saldırıya desteğini Yahudi kimliğini öne sürme gereği duyarak yazılı olarak desteklemiş. Peki.

Alabama 4. Bölge’den Temsilciler Meclisi Üyesi Robert Aderholt… Silah yasasının koyu bir savunucusu tipik bir Cumhuriyetçi olan Aderholt, Bush’ın Irak’ı işgaline ‘evet’ oyu verirken, Irak ve Afganistan’dan ABD güçlerinin çekilmesine de Bush’ın Irak hakkında söylediği yalanların soruşturulmasına da ‘hayır’ demiş. İsrail lobileri tarafından sık sık düzenlenen bedava İsrail ziyaretlerinin de sıkı bir takipçisi olan Aderholt, tabi ki her Gazze saldırısında İsrail’e desteğini sözlü ve yazılı yaptığı açıklamalarla veriyor ve görevini yerine getiriyor.

Missisippi 3. Bölge’den Gregg Harper… Uzun uzun anlatmaya gerek yok. O da sıkı bir İsrail destekçisi… Öyle ki, Obama’nın İsrail’in 1967 sınırlarına geri çekilmesi önerisini, İsrail’in egemenliğini ve güvenliğini hiçe saymak olarak değerlendirmiş ve sert biçimde karşı çıkmış.

New York 3. Bölge’den Steve Israel… Mahmut Abbas yönetimi dâhil tüm Filistinlilere yardıma karşı çıkmış, Demir Kubbe’nin yapımı dâhil İsrail’e yapılan tüm yardımları desteklemiş, Filistin’in bir devlet olarak tanınmasının kıyasıya karşısında olan Israel’in sıkı destekçilerinden biri tahmin edeceğiniz gibi AIPAC. Lobinin düzenlediği bedava İsrail seyahatlerinde sık sık boy gösteriyor.

Illinois 3. Bölge’den Dan Lipinski… Tahmin ettiğiniz gibi o da sıkı bir İsrail destekçisi… O kadar ki, ‘özgürlükler ülkesi’ ABD’de İsrail’e karşı akademik boykotu büyüyen bir tehdit olarak görmüş ve yasaklamak için geçen yıl yasa tasarısı vermiş.

Yukarıdaki isimler, ABD’deki endişeli 88 Temsilciler Meclisi üyesinden birkaçı… Bu hafta, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e 88 üyeden bir mektup gitti. Güya Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunu eleştiren ama özetle İstanbul’da ‘paralel yapı’ soruşturması kapsamında yapılan gözaltıların Fethullah Gülen’le olan bağlantılarına dikkat çeken ve Kerry’den Türkiye’ye baskı yapmasını isteyen mektuptaki imzacılardan gelişigüzel birkaçını Google’da tarattığınızda karşınıza çıkan ilk bilgilerden birkaçı yukarıdaki alıntılar.

Ekrem Dumanlı’nın Washington Post’a yazdığı ‘Türkiye’de medyaya karşı cadı’ başlıklı yazıdan bir ay sonrasının, Fethullah Gülen’in The New York Times’a yazdığı ‘Türkiye’nin erozyon yaşayan demokrasisi’ başlıklı yazısının yayınlanmasından bir gün öncesinin tarihini taşıyan mektupta imzası bulunan 88 üyenin pek çok farklı konuda pek çok farklı fikri var ama konu İsrail olunca aynı çizgideler. Görünen o ki, mevzu Gülen örgütü olunca da aynı fikirdeymişler.

Doğruya doğru, İsrail’i açıktan desteklemeyen veya öğrencilik dönemindeki kısa süreli solculuk yıllarında dahi olsa bir kere bile İsrail’i eleştirmiş olan birinin Amerikan siyasetinde kariyer imkânı bulması mümkün değil. Zaten ben de, Gülen destekçisi isimlerin İsrail sicillerinden bir kupleyi “Nasıl İsrail’i desteklersiniz?” diye sormak için vermedim. Ancak yüksek miktarda para ve arka plandaki güçlü bir lobicilik faaliyeti sayesinde imza toplanıp bu tür mektupların yazılabildiği Temsilciler Meclisi’nde, bu mektubu kim, kimin parasıyla yazdırdı, fazlasıyla merak etmekteyim. Ve bir de, sanki Türkiye’de değil de ABD’de yaşıyor gibi İngilizce pankartlarla yapılan komik ‘Özgür basına sansür’ protestolarını takiben, ABD’nin en çok satan gazetelerine yazılan yazıları ve ABD Temsilciler Meclisi’nde toplanan imzaları, Türkiye halkı nasıl yorumlar diye bakmadan ABD’den medet umanları yine Türkiye toplumuna havale etmekteyim.
#ekrem dumanlı
#fethullah gülen
#paralel yapı
#türkiey
9 yıl önce
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim
Kim kime neyi, nasıl ve ne sebeple anlatır ya da anlatılan kimin hikâyesidir!
Döviz girişi hızlandı, ülkeye hukuk mu geldi?
Biden’ın genç siyahi seçmene ulaşma çabası nafile mi?
AK Parti’de hangi alanlarda nasıl bir değişim?
ABD-İran gizli görüşmesinde ne konuşuldu?