|
Dışarıdan görünüyorsa, içtenlik değildir

Kimse kimseyi sevemez / Ama hiç kimse

[EDİP CANSEVER]

1- Bu Perşembe, Sevgililer Günü [Saint Valentine"s Day].

Romantik kutlamaların izleri Antik Yunan ve Roma"ya dek uzanıyor.

Hıristiyan Azizi Valentine"den 1000 yıl sonra işler değişmiş.

Ve 1800"lerden itibaren, konunun Hıristiyanlık"la pek ilgisi kalmamış.

Zira, Sevgililer Günü, 5. Yüzyıl"da "Bu ne saçmalık!" diyen Papa tarafından yasaklanmış.

Hediyelik eşya satışlarının ve evlilik tekliflerinin arttığı bir gün…

2- Adnan Oktar, Youtube"da yayınlanan videolarına yapılan hakaret içerikli yorumlara 350 dava açınca, Kadıköy Savcılığı iş yapamaz hale geldi.

3- İsveçli Sture Bergwall [62], bir seri katil. 23 yıldır hapiste. 1976 ila 1980 arası 30 cinayet işlediği tahmin ediliyor. 8 kişiyi öldürmekten hüküm giyen Bergwall, şimdi yeniden yargılanacak. Çünkü, 23 yıl sonra, "Ben aslında seri katil değilim, sadece ünlü olmak, medyada görünmek istedim" dedi!

4- New York Halk Kütüphanesi"nden 1958"de ödünç alınan Frederic Xavier"in Kovuluşu [Fire of Frederic Xavier] adlı kitap, 55 yıl sonra iade edildi.

"KARA SEVDA DEDİKLERİ DAHA
NE OLABİLİR Kİ?"

Sevgililer Günü"nü kutlamalı mıyız?

Kara sevdanın süresi 3 aya inmiş.

1990"larda, aşkın 3 yıl sürdüğü söyleniyordu.

2000"lerde 1 yıla, sonra 6 aya geriledi.

Şimdi ise 3 ay…

"MAŞALLAH ÇOK HARİKA BİR ERKEKSİNİZ İNŞALLAH"

Batı"nın teknolojisini aldık.

Batı"dan gücümüz yettiğince her şeyi aldık.

Sevgililer Günü dahil.

İyi mi oldu, kötü mü oldu, o ayrı.

Peki karşılığında ne verdik?

Belki de, Adnan Oktar"ı ve ekibini Avrupa"ya transfer etmeliyiz.

Avrupa"da hukuki işlemler daha serinkanlı yürütülüyor.

Adnan Oktar, İsveç"te yaşasa, "sadece dikkat çekmek için" farklı bir role bürünen Sture Bergwall"e yeniden kapılarını açacak denli gelişkin mahkemelerde gönlünce hukuk mücadelelerine girişebilir.

ÖZÜR BEYAN EDENE
ŞÜKRANLARINI SUN

New York Halk Kütüphanesi"nden aldığı kitabı 55 yıl sonra iade eden ve adı açıklanmayan kişiye ne demeli?

1958"e ait kayıtlar çoktan silinmiş.

Kimsenin ödünç kitabı aradığı, sorduğu yok.

Unutulmuş, vazgeçilmiş bir kitabın geri verilmesinin manası ne?

***

Galiba hakikaten insanın kendi kalbini terazi gibi kullanması gerekiyor.

Vicdani kararlar, bir ihmali bile jeste dönüştürebiliyor.

Özür beyanı, teşekkürden daha etkileyici olabiliyor.

Dikkat ediniz, emir verir gibi, buyurgan bir tarzda teşekkür edilebilir, fakat af dilenemez.

MESAFESİZ YAKINLIK

Sevmek, yalın bir duygu değildir.

Merhamet, neşe, bağlılık, şehvet, endişe, merak, şefkat, cömertlik… gibi birçok duyguyla harmanlanır.

Bir de saygı var tabii.

Hürmet duymadığımız kimseyi sevemeyiz.

Mesafesiz yakınlık imkansızdır.

Saygınlık kazanmadıkça, sevgimizle ancak başkalarına yük oluruz.

Samimiyet mi dediniz?

Samimiyet bir sırdır.

Ve sır olmaktan çıkınca, ortadan kalkar.

Dışarıdan görünüyorsa, içtenlik değildir.

11 yıl önce
Dışarıdan görünüyorsa, içtenlik değildir
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon