|
Aç doyuran aç kalmaz

Başlık olarak kullandığım atasözünü Nurettin Albayrak''ın Kapı Yayınları arasında çıkan (Temmuz 2009) “Türkiye Türkçesi''nde Atasözleri” adlı sözlüğünden aldım. Albayrak bu büyük emek mahsulü eseri üzerinde yıllardır çalışıyordu. 1140 sayfalık muhteşem eser nihayet basıldı. Kendisini tebrik ediyorum. Bu “Atasözleri Sözlüğü” sanıyorum şu anda sahasında tek duruyor.

FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) zirvesi münasebeti ile dile getirilen görüşlere zemin olabilir diyerek sözlükten “açlık” ile ilgili bazı atasözlerini aşağıya alıyorum. Atasözlerine önem vermeyenler, hatta bunlar içinde “yanlış” arayanlar bir yana (ki birbiri ile uyuşmayan atasözlerimiz vardır, bunların zuhuru üzerinde düşünmek gerekir), asırların tecrübesini yansıtan ifadelerin hayatımızda daima ışık tutacağını unutmayalım.

Sözlükte “açlıkla” ilgili yüzden fazla atasözü yer alıyor. Bu temel insan ihtiyacını nasıl geniş olarak ele aldığımız, ahlaken bu meseleye ne kadar önem verdiğimiz ortada.

- Aç at oynamaz, aç it avlanmaz.

- Aç atın başına boş torba asılmaz.

- Aç elini kora sokar.

- Aç ile dost olayım diyen peşinen karnını doyursun.

- Aç katık istemez, uyku yastık istemez.

- Aç koyma hırsız olur, çok söyleme arsız olur.

- Aç kurt komşunun kuzusunu yemez.

- Aç ne bilir tokun halini, tok ne bilir açın halini.

- Aç yatmak borç ile karın doyurmaktan yeğdir.

- Aça arpa ekmeği etten lezzetli gelir.

- Aça dokuz yorgan örtmüşler yine de uyuyamamış.

- Açlık tilkiyi arslan eder.

- Aç köpek duvar deler.

- Aç kılıca sarılır, kimle olsa savaşır.

- Aç doymam, tok acıkmam sanır.

FAO bu zirveyi kamuoyunun dikkatini “açlık” sorununa çekmek için düzenledi. Bu sorunun hangi boyutlarda olduğunu çoğumuz bilmiyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun dünyada bir milyar insanın açlıkla boğuştuğunu belirtti. Her beş saniyede bir çocuk, yılda altı milyon çocuk açlık yüzünden can veriyor.

Biz hâlâ demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsedelim. Merhameti, şefkati, öte dünyayı, hesap gününü bir yana koyanlar için bu manzara sıradan bir şey; uzaklarda ve kimseyi kazımıyor.

Tok ülkeler (Yani dünyayı sömürenler) yani G-8 ülkelerinden Berlusconi haricinde hiçbiri zirveye katılmadı. Eh “tok açın halinden ne anlar”. Ama başka bir atasözü daha var, ferahlamak için onu da kaydedelim “Keser döner sap döner, bir gün olur hesap döner”.

Libya lideri Muammer Kaddafi şöyle konuştu: “Daha önceki zirvelerde verilen sözler boş çıktı. Sömürgeci ülkeler, kalkınmakta olan ülkelere tazminat ödemeli. Bu toplantıya zengin ülkelerin katılmamasından üzüntü duyduğunu belirtmeliyim. Aslında bu bizlere yönelik açık bir mesaj. Zengin ülkelerin bu konularda üstlerine düşeni yapmak gibi bir niyetleri yok.”

Zirveye katılan Başbakan Tayyip Erdoğan ise şu sözleri söyledi: “Yoksul ülkelerdeki içler acısı manzarayı izlediğimiz gibi, zengin ülkelerdeki sınırsız tüketimi de biliyor ve görüyoruz. Bu manzaranın sürdürülebilir olmadığı açıktır. Dünyada oluşan bu dengesizliğin ve bu eşitsizliğin bir an önce giderilmesi, en azından bunun için çaba harcanması yoksulların olduğu kadar, refah içinde olanların da gelecekleri açısından hayati derecede önemlidir. Adalet duygusunun aşınmasına, merhamet ve dayanışma kavramlarının zafiyete uğramasına izin vermemeliyiz. Bizim medeniyetimiz, ''komşusu açken tok yatan bizden değildir'' anlayışıyla yardımlaşma, dayanışma ve paylaşımı ön plana çıkarmış, bu en temel insani gerekliliği kurumsal mekanizmalarla yaşatmanın önemini vurgulamıştır. Devletler kadar, sivil toplum kuruluşları da toplumsal sorumluluk projeleriyle bu sürece gereken katkıyı vermelidir. Dünyada gıda güvenliğinin sağlanması konusunda FAO ve Dünya Gıda Programı gibi uluslararası kuruluşlarca gösterilen çabaları başlatılan girişimleri destekliyoruz.

14 yıl önce
Aç doyuran aç kalmaz
"Geleneksel İslam"ın eleştirisi" ne demek?
Ayasofya için açıklama yapan Amerikan devleti sürekli camileri bombalıyor!
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi