|
Kin düğümlerini çözmek

Hazreti Ali, valisine gönderdiği emirnâmede, "Kin düğümlerini çöz; seni intikama sürükleyecek ipleri kes" diyordu. Açıklık kazanmamış işleri anlamamış görün, gammazların sözüne inanma. Danışma meclisine cimri, korkak ve harisleri sokma. Danışmanların en kötüsü, senden önce şerli kimselerle işbirliği yapmış ve onların suçlarına ortak olmuş kimselerdir. Bunları kesinlikle yanına yaklaştırma; onlar cânilerin yardımcıları, zâlimlerin dostlarıdır. Danışmanların cömert, cesur ve ihtirassız; kötülerle düşüp kalkmamış insanlar olmalı. Sana acı gerçekleri gizlemeden söylemeli; yanlış işlerde seni desteklememelidirler. Sırdaşların sâdık ve kanaatkâr olmalı; seni yerli yersiz övmemelidir. Sakın iyilerle kötüleri bir tutma. Böyle yaparsan iyileri soğutur, kötülere cesaret vermiş olursun.

Sühreverdî, danışmanlığa getirilecek kişilerde yedi niteliğin bulunması gerektiğini söylüyor:

1. Anlayışlı ve zeki olmak. Danışmanın, danışılacak işlere vukufu ve iç yüzüne ermiş olması gerekir. Zira müphemlik ve karışıklık içinde isabetli karar ve sağlam görüş ortaya çıkmaz.

2. Güvenilir olmak. Danışmanlar güvenilir kişiler olmalıdır. İtimat beslenen hususlara hıyanet eden, şecaat ve içtenlik gerektiren hususlarda da samimiyet gösteremeyen kişilerle istişareden kaçınmak gerekir.

3. Doğru sözlü olmak. Kendisine danışılan kişinin verdiği haberlere itimat etmek ve görüşlerine uymak ancak bu özellik sayesinde mümkün olabilir.

4. Kıskançlık ve benlik duygularının esiri olmamak ve çıkar peşinde koşmamak. Zira haset ile menfaat, doğru görüşün ortaya çıkmasına engel olur.

5. Danışılan kişilerle diğerleri arasında hasımlık olmamak. Bazı zümrelere düşmanlığı, danışmanı hakseverlikten alıkoyar ve gerçeği perdeler.

6. Nefsine zebûn olmamak. Geçici nefsanî istekler kişiyi haktan batıla iter, aklın duruluğunu bozar ve doğru görüşü bulmasını engeller.

7. Kültür, yetenek ve tecrübesiyle temayüz etmiş olmak. Bilgili, güngörmüş kişiler darlık ve refah devirlerine şahit olmak, hayatın süzgecinden geçmiş olmakla birçok meselede isabetli fikir yürütebilirler.

J. Salacuse, iş hayatında danışmanlığın işbirliği-temelli bir faaliyet olduğunu söylüyor. Müşteri konumundaki şirket ile danışman arasında bir nevi ortaklık. Danışman asla solistliğe yeltenmemeli, ilgili kurumdaki birçok kişinin fikrinden yararlanarak öğütlerini oluşturmalıdır. Açık seçik, ve yapıcı olmalıdır. Kendi çıkar, önyargı ve eğilimlerini yaptığı işten uzak tutabilmelidir.

Yönetici ile halk arasında karşılıklı güven ve iyi niyeti hasıl eden şey, yöneticinin halka hizmet etmesi, yüklerini hafifletmesi ve adaletle hükmetmesidir. Onlara yaptığın iyiliklerin mükâfatını sana duyacakları güven ile görürsün. Kötü muamelenin karşılığı ise düşmanlıktır. İbn Miskeveyh, Eflatun''dan şu görüşü aktarır: "İnsan adaleti gerçekleştirmeyi başarınca, nefsin bütün şubeleri onunla aydınlanır. Nefsin bütün faziletleri biraraya gelir, nefs yücelir. Bu ise mutlu insanın Tanrı''ya yaklaşmasının son noktasıdır." Akıllı insanın ilk görevi, kendisine karşı adaleti uygulamasıdır. Şehrin reisi ise, alacağı bütün tedbirlerle yurttaşlar arasında sevgiyi yerleştirmeyi amaçlar. Bunu başardığı zaman, kendisi ve şehirde yaşayan herkes için imkânsız gözüken bütün iyilikler gerçekleşmiş olur. Kınalıazâde''nin yorumu daha ekonomik: Devlet başkanının adalet sahibi olması zaruridir, zira adalet hazineyi dolduran bir tatbikattır. Memleket mamur olursa hazine dolar, harap olursa boşalır. Devlet maldan, halk ise zenginlikten yoksun kalır. Memleketin imarı adalete bağlıdır.

Bu özlü mektubun diğer maddelerini merak edenler, aşağıdaki çalışmadan yararlanabilirler: M. Özel: İslam Geleneğinden Çağdaş Dünyaya Etkici Yönetici, İstanbul: İz Yayıncılık, 1999. (Tel: 0212. 518 22 04)


25 yıl önce
Kin düğümlerini çözmek
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar