|
Yeni Ekonomi ne kadar güçlü

Geleceğin bolluk toplumu enformasyon ekonomisine değil, imalat ekonomisine dayanacaktır.

Yeni zamanların fikr-i sabiti: "Yeni". Yeni Dünya Düzeni, İkinci Yeni, Yeni Ekonomi... Enformasyon teknolojisinin öncülüğünde, ABD 1990''ların dünya ekonomisine damgasını vurdu. 1970''ler Avrupa onyılı olmuştu, 1980''ler Japon onyılı. Her iki tarz da küreselleşmedi. Amerikan tarzı küreselleşcek mi? Yeni Ekonomi tartışmaları bir yerde bu sorunun cevabını arıyor.

Amerikan ekonomisi altı yıldır ortalama yüzde 3.5-4 arası büyüme kaydetti; enflasyon yüzde 6''dan (Avrupa ortalamasının yarısı), yüzde 4''e geriledi (Avrupa ortalamasının üçte biri). Enflasyon ise yüzde 1''e doğru yol alıyor. (Sakın karıştırmayın: Ayda değil, yılda %1!) Amerikan iktisatçılarının vird-i zebanı: Esneklik, etkinlik, hızlı büyüme, düşük enflasyon. Hazine bakanı Lawrence Summers, Yeni Ekonomi eski erdemler üzerinde yükseldi diyor: Tutumluluk, yatırım ve piyasa güçlerinin işleyişine şapka çıkarmak."

Yeni Ekonominin gerçekliği şu: 1. Digital, analogu altetti. 2. Yeni medya eskisine göre olağanüstü hızla bübüyor. 3. Net ekonomisinin öncüleri 21. yüzyılın ekonomi kurmayları olacak. Bu gerçekliğin en taze işareti AOL''ın tam 183 milyar dolar karşılığında, kendinden beş misli büyük Time Warner''ı satın alması oldu. (Türkiye''nin bir yılda ürettiği bütün mal ve hizmetlerin değerinin 200 milyar dolar veya 500 büyük sanayi şirketimizin 1998 toplam satışlarının 70 milyar dolar olduğunu hatırlayalım!) Yeniyetme America Online (AOL), medya devini ucuza kapattı diyenler bile var. Piyasa değeri, artık eldeki sabit varlıklara değil, yatırımcıların geleceğe dair beklentilerine göre biçimleniyor.

On ay kadar önce bu sayfada size ünlü arama motoru Yahoo!''nun ilginç bir şirket alımını aktarmış ve artık borsalarda değer oluşumunun alışageldiğimiz ölçüler çerçevesinde gerçekleşmediğini hatırlatmıştık. Fortune dergisinin 1998 yılı 500 büyük şirket anketine göre, satış hacmine göre en büyük Amerikan şirketi olan General Motors''un 1998 cirosu 161 milyar $, öz sermayesi 15 milyar $, piyasa değeri ise 64 milyar $. Buna karşılık, cirosu 14.5 milyar $, öz sermayesi 17 milyar $ olan Microsoft''un piyasa değeri tam 419 milyar $. Demek ki bir şirketin "değeri" artık ne cirosuyla, ne aktifleri veya öz varlıklarıyla ölçülüyor. Borsada şirket kâğıtlarına gösterilen rağbet, şirketin vaddettiği istikballe daha yakından ilintili.

Yahoo! bunun en çarpıcı örneklerinden biri. 1998 cirosu 203 milyon $, kârı 26 milyon $. Piyasa değeri ne kadar mı? Cirosunun tam 174 misli! Şu anda hisseleri, yıllık getirisinin 1648 katı üzerinden işlem görüyor (Normal katsayı 20-30 dolaylarında!) İşte bu Yahoo! (nâmiyle maruf Internet arama motoru), geçenlerde ilginç bir alım yaptı ve 1998 yılında 22 milyon dolarlık cirosu üzerinden tam 16.4 milyon $ zarar eden Broadcast.com''u tam tamına 5.7 milyar dolara (yanlış okumadınız: Milyar $) satın aldı.

İmdi soru şu: Yahu, bu Yahoo! aklını ekmek peynirle mi yedi? Hiç yirmi milyonluk iş yapıp 16 milyon zarar eden bir şirkete cirosunun 260 misli para ödenir mi? El cevap: Yahoo! "para" ödemiyor ki! Peki karşılığında ne veriyor? Kendi hisselerini. Yani piyasada gelirinin 174 misline ulaşmış olan kâğıtlarını! Sanal bir ekonominin, ödeme aracı da kendine uygun olmalı değil mi?

İHTİYAR ANDRİ''NİN HİKÂYESİ

Ahmet Midhat Efendi, Ahmet Metin ve Şirzad başlıklı eserinde (1892), ziraatten kazandığı paraları ya toprağa gömen yahut emin olduğu bir papaza emanet eden İhtiyar Andri ile oğlu Stefano arasındaki tartışmaları işler. Stefano''ya göre: "Bu haller vahşet eseridir. Bakınız Nemçeliler Yaş''ta bir banka açtılar. Parayı oraya yatırmalı. Bir yere para verilecekse oraya çek çekmeli!"

Hesaplarını hâlâ çetele ile görmeye alışık Andri için bütün bunlar anlaşılmaz şeylerdi. Fakat itirazlarına rağmen paralar bankaya yatırılır, çekler gider gelir, sene sonunda para faiziyle beraber biraz da şişer. Stefano bütün bunları babasına izah etmeye çalışıp, kazançlı çıktıklarını anlatmaya çalışsa da, "İhtiyar Andri bu lakırdıları bir masal gibi telakki ederdi. Zira ortada para görmeyip yalnız bir kâğıt üzerinde çizgiler, rakamlar görüyordu ki, Andri için sarı sarı kırmıç altınlarını okşamayınca param var demek kabil değildi."

Yahoo!''nun hikâyesi karşısında Andri''nin konumuna düşmeyen kaç iş adamımız var?

Yeni ekonominin hükmü ne kadar sürebilir? Muhtemel bir Wall Street dalgalanması herşeyi berbat edebilir mi? Hayır, diyor bir uzman. "Yeni ekonomi güçlüdür, çünkü anlamlı ve işlemekte olan bir ekonomik sisteme dayanmaktadır. Verimsizliği acımadan kapı dışarı eden, işletmeleri zeki işletme süreçlerine zorlayan ve müşterilere istediklerinden daha fazlasını veren bir ticarî sistem yoluna devam eder. Bütün bunlar bir yana, sadece girişim gücüne verdiği önem yüzünden Yeni Ekonomi ayakta kalacaktır." (Harvard Business Review, Kasım-Aralık 1999.) Yeni Ekonomi, girişimcilikle Internet''in biraraya gelmesinin eseridir. Bu birliktelik maliyetleri, dolayısıyla fiyatları o kadar hızla aşağı çekiyor ki, nihai tüketicinin yeni durumdan memnun olmaması mümkün gözükmüyor. Hem rekabetçi işletmelerin, hem de tüketicilerin memnun kalacağı bir sistem niçin devam etmesin?

Yeni Ekonominin uluslararası boyutlarda ele alındığında bir balon olduğunu söyleyenler de eksik değil. Geleceğin bolluk toplumunun enformasyon ekonomisine değil, imalat ekonomisine dayanacağını öne süren Eamonn Fingleton bize ABD''nin devasa dış ticaret açığını hatırlatıyor: Madem enformasyon ekonomisi bu kadar güçlü, niçin 1990''larda yıllık ticaret açığımız 300 milyar dolara doğru seyretti. On yıl önce bu rakam 100 milyar $ dolayındaydı. Microsoft''u ele alalım. 1998 yılı satışları 15 milyar dolara yakınken, ihracatı 3 milyar doları bulmuyordu. Oysa geleneksel imalat şirketlerinin ihracatı, satışlarının neredeyse yarısını buluyor. Alman ve Japon şirketleri için durum daha çarpıcı. America Online''ı alalım. 1998 yılında, 14.6 milyon abonesinin sadece altıda biri ABD dışında yaşıyor. Bu yabancı abonelerin sağladığı gelirin yarıdan fazlasıysa o ülkelerdeki yerli ortakların kasanı giriyor, Bertelsmann veya Mitsui Grouh gibi. (HBR, aynı sayı.)

Özetle, Yeni Ekonominin gücü kendini şimdilik Amerikan ekonomisinde çok ciddi biçimde hissettiriyor. Fakat ne ölçüde küresel bir güce dönüşeceği belirsiz. Zaten topyekün bir belirsizlik çağında yaşamıyor muyuz?

İNTERNET''İN ZAFERİ Mİ?

On yılda neler değişti neler... 1989 yılında Microsoft, piyasa değeri 3.3 milyar dolar olan, Amerikan standartlarına göre küçük bir şirketti. Business Week''in "Küresel 1000" listesinde ancak 539. sırayı alabiliyordu. 1999 yılında, 407 milyar dolarlık piyasa değeriyle birinci sıraya oturdu. On yıl öncesinin birincisi olan Nippon Telegraph & Telephone ise 13. sıraya geriledi. Bu süre içinde sadece üç şirket ilk ondaki yerlerini koruyabildi: IBM, Exxon ve Royal Dutch/Shell. On yıl öncesinin NTT dışındaki altı Japon banka veya şirketi, 1999 yılında ilk 50 içine giremediler. İlk 100 içinde sadece dört Japon kuruluşu yer alıyor: NTT 13. (157 milyar $), NTT Docomo 27. (106 m$), Toyota Motor 32. (100 m$), Bank of Tokyo-Mitsubishi 65. (62 m$). Küresel 1000''e Japonya 135 şirket verebilirken, ABD tam 494 şirket vermiş!

Derginin on yıllık karşılaştırma cetvelinin spotu, yaşanan değişimi özetliyor: "Patırtılı Değişim Evresi: Japon Balonundan Net''in Zaferine". (Balonu, kabarcık anlamına gelen ''bubble'' kelimesi için kullanıyorum. Anlamı mecazen daha iyi karşılıyor.) İşi biraz anlar gibi oluyoruz: Japon ekonomisi 80''lerin sonlarına doğru şiştikçe şişmiş; buna karşılık Amerikan ekonomisinde yeni bir sayfa açılmış: InterNet. O zaman sorumuz şuna dönüşmüyor mu: Amerikan ekonomisi ve InterNet de bugün birer "balon" olamaz mı? Onları da Japonya''nın kaderi bekliyor olmasın!

İlk işaretler1999 ortalarında gelmeye başladı. Internet şirketlerinin hisseleri birkaç hafta içinde ortalama yüzde 50 değer kaybetti. Goldman Sach internet endeksi Nisan-Ağustos arasında yüzde 45 düşüş gösterdi (Financial Times, 7 Ağustos 1999, s. 6.) Online perakendeci Amazon.com hisselerindeki düşüş yüzde 48, eBay''inki yüzde 57, America Online''ınki yaklaşık yüzde 50 oldu. Şimdi iktisatçılar şunu tartışıyor: Bu bir düzeltme yönelişimi, yani şirketler gerçek değerlerini mi buluyor? Yoksa internet şirketlerinin müstakbel büyüme trendlerini mi yansıtıyor?

Daha ürkütücü bir soru şu: Benzer bir "düzeltme" diğer sektörlerde de görülecek mi? Açıkçası, Wall Street balonunun topyekün havası alınacak mı? Bir yazar, ABD dışındaki ekonomik iyileşmenin, Wall Street balonunu patlatma tehlikesi taşıdığını, fakat bunun New York kadar diğer büyük borsalar üzerinde de ölümcül etkiler bırakacağını belirtiyor: "Dow Jones endeksi, FED başkanının işaret ettiği irrasyonel coşku hattının gerisine çekilir, yani 4000 küsur puan düşerse, dünyanın diğer hisse senetleri borsalarında neler olur? Tarih iyi bir rehberse, pek vahim şeyler olur. Geçen yaz, Amerikan borsası beşte bir düşünce, Japon ve Fransız borsaları da aynı oranda geriledi. İngiliz borsası dörtte bir, Alman borsasıysa üçte bir değer kaybetti. Bu beş borsada işlem gören hisseler, dünya hisse senedi portföyünün tam yüzde 96''sını oluşturuyor. ABD''nin bu pastadaki payı ise yüzde 48."

Özetle, Wall Street balonu söndüğü zaman, ABD kadar diğer büyük ekonomiler ve topyekün dünya ekonomisi belki daha fazla etkilenir. Amerikan borsasında ciddi bir değer düşüşü yaşanırsa, tüketim talebi daralır. Bu hem büyüme oranlarını aşağı çeker, hem ithalatı azaltır. ABD''nin bu yılki ithalatı normal şartlarda 1 trilyon doları bulacak gibidir. Yani, dünyada satılan her 6 dolarlık maldan bir doları Amerika''ya satılıyor. ABD ithalatı ciddi bir daralma yaşarsa, bundan etkilenmeyecek hiçbir ekonomi kalmaz.

24 yıl önce
Yeni Ekonomi ne kadar güçlü
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?
Netanyahu’ya tutuklama tehdidi ve Amerika’nın uluslararası itibarı