|
Çok yönlü cihad kültürünün kazandığı yeni boyutlar

Türkler İslam kültürüyle yoğrulmaya başladıktan sonra “hem Doğu, hem Batı, hem Güney, hem Kuzey inananlarındır” diyerek, bütün dünyayı “cihad alanı” olarak gördüler. Müslümanların tarihte benzeri görülmedik bir hız ve yoğunlukla, dünyayı bir hilal gibi, kuşatmaları, çok yönlü cihad kültüründen kaynaklanır. İslam kültüründe cihad, başta finansal olmak üzere ekonomik, siyasal, kültürel ve askeri boyutlarıyla, hayatı anlamlı kılmak için, dört bir yanından kuşatır.

***

Çok yönlü cihad kültürü denilince, akla ilk defa askeri boyut gelir. Ellerinde silah olanlar, karşı karşıya geldikleri her sorunu silahla ve güçle çözmeye çalışırlar. Ancak fizik dünyada, geçerli olan “etki ve tepki” yasası, metafizik dünyada da geçerlidir. Hiçbir alanda zorlamaya yer yoktur. Hangi alanda olursa olsun, güce başvuranlar, hiç beklemedikleri büyük bir dirençle karşılaşırlar. Zorla cihad olmaz.

***

İnsanların gönül dünyalarını zenginleştirmeden akıl dünyalarını zenginleştirmek mümkün değildir. Dünyayı, akıl değerleriyle karar vererek, gönül değerleriyle uygulayanlar değiştirirler. Uygulanması zor olan, aklın doğruları değil, gönlün doğrularıdır. Gönlün doğruları, aklın doğrularından hem daha önemlidir, hem daha etkilidir. Tarihin her döneminde büyük cihadlar akılla yapılanlar değil, gönülle yapılanlar olmuştur.

***

Batı dünyasında, hayatı yaşanır kılmanın yöntemlerinden biri, Throeau, Tolstoy ve Emerson gibi, şiddete dayanmayan eylemlerin öncülerinin geliştirdiği “Sivil İtaatsizlik”tir. Gandi, Hindistan''da işgalci İngilizler''e karşı başarıyla uyguladığı “pasif direnme” yönteminini Batılı bilgilerden esinlenerek geliştirmiştir. Tarih boyunca haksızlıklara karşı silahsız direnmesini ve birlikte hareket etmesini bilenler, toplumları bir iklimden alıp, başka iklime taşımayı başarmışlardır.

***

Anadolu insanının yüzyılların içinden süzülüp gelen cihad kültürü, iki dünyasının zenginleştirilmesine ve günden güne yeni boyutlar kazandırılmasına dayanır. Onun gönül dünyasını Mesnevi, akıl dünyasını da Mukaddime aydınlatmıştır. Anadolu''da gönül ve akıl dünyası bir bütünlük ve süreklilik içinde ele alınır. Türkler güçlerini Ademoğullarının anavatanı ve kutsal kültürün merkezi Mekke''den almışlardır. Onların mitolojik kültürün anavatanı olan Atina''ya hiçbir borçları yoktur.

***

Gönül dünyasının zenginliği, akıl dünyasının zenginliğinden çok daha büyük ve çok daha etkilidir. Bu yüzden, Tasavvuf dünyasının kutup yıldızları, büyük cihadla gönülleri kazanmanın, cephelerde savaş kazanmaktan çok daha zor olduğunun üzerinde önemle durmuşlardır. Çünkü büyük cihadla gönülleri kazanmasını başaramayanların, küçük cihadla sınırları aşmaları mümkün değildir.

***

Anadolu insanın mayası küçük cihadla değil, büyük cihadla yoğrulmuştur. O küçük cihadın sınırlı, büyük cihadın sınırsız olduğunun bilincindedir.

***

Silahla ele geçen, silahla elden çıkar.

14 yıl önce
Çok yönlü cihad kültürünün kazandığı yeni boyutlar
Din dersi
Din dersinde Almanya örneği
Din dersi
Onu aday göstersin AK Parti benim için biter!
Efendimiz’in (sav) Zekâtı-2