|
Her yeni yıl yeni bir paradigma gerektirir

Paradigma, yaklaşım, bakış ve düşünüş demektir. Paradigma kavramı, Thomas Kuhn''nın “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” kitabıyla, yaygınlık kazanmıştır. Her dönemin kendine özgü bir paradigması vardır. Küreselleşme öncesi, bir paradigmanın oluşması, yıllar alırdı. Yeni yüzyılda paradigmalar, artık yıldan yıla değişiyor. Geçen yılın, benimsenen bakış açısı, gelen yılda önemini yitirmektedir.

Sağlıklı bir kültür, dengeli bir ekonomi ve adil bir yönetim için, ekonomik, siyasal ve kültürel hayata bakış açıları, yıldan yıla değişmelidir. Gelen yıllarını, geçen yıllarından daha verimli kılmak için, paradigmalarını sürekli değiştirmeyen toplumlar, hayatın hiçbir alanında canlılıklarını koruyamazlar. Süreklilik içinde, paradigmalarını sürekli değiştiren ülkeler, güçsüz ve yoksul düşmezler.

Bütün kurum ve kuruluşlarda, gelen yılları, geçen yıllardan daha verimli kılma ustalığı olan “kaizen” kavramını, dünyaya Japonlar armağan etmişlerdir. Onlar, birbirleriyle uzun süre ayrı düştükten sonra, tekrar bir araya geldiklerinde, değişmeleri gözleyebilmek için, birbirlerine büyük bir dikkatle bakarlarmış. Japonların gücü, kendileri gibi, paradigmalarını da değiştirebilmelerinden kaynaklanmaktadır.

Türkiye''de paradigmalar değişmediği için, kurumlar, kuruluşlar ve insanlar da değişmiyorlar. Bu yüzden, Türkiye''deki kurum ve kuruluşlar ve onların yönetici kesimleri, değişimi yönetemedikleri gibi, değişime karşı en büyük direnci gösteriyorlar. Bunun için, Türkiye''nin gelen yılları, geçen yıllarından çok daha çalkantılı ve çok daha verimsiz olmaktadır.

Türkiye yıldan yıla, dünyadaki paradigma değişmelerini izleyemez ve bütün kurum ve kuruluşlarının değişim hızı, dünyanın dönüşüm hızının gerisinde kalırsa, “ordu millet” olmaktan kurtulamaz. Ünlü yönetim ustası Peter Drucker, bu paradigma değişimini, yıllar öncesinden görmüş ve yeni yüzyılda, “bütün kuruluşlar, yaptıkları her şeyden vazgeçmeye hazır olmalıdırlar” demişti.

Yeni yılda, Türkiye''deki bütün kurum ve kuruluşlar, geçen yılda, bildikleri ne varsa, hepsini unutmalıdırlar. Anadolu''nun ışığı Mevlana''ya benzetilerek söylenirse: “Geçen yılın paradigması geçen yılda kaldı, yeni yılda, yeni paradigmalar bulmak gerekir”.

Yeni yılda, bütün dünya iğnenin gözünden geçecek. Ancak iğnenin gözü mü, büyüyecek, yoksa dünya mı, küçülecek, bunu kimse bilmiyor.

Yeni yılda, bütün insanlığı, iğne ve dünyaya zarar vermeden, düzlüğe çıkaracak, yeni bir paradigmaya ihtiyaç var.

Yeni yıllar, yeni paradigmalar isterler.

14 yıl önce
Her yeni yıl yeni bir paradigma gerektirir
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet