|
Kutsal kültürle sözleşmeyi yenileme ayı

Kutsal kültürün içinde seküler kültür eritilmezse, seküler kültürün içinde kutsal kültür erir. Bunun için, insanların kutsal kültürle olan sözleşmelerini sürekli yenilemeleri gerekir. Oruçlar yıllık, namazlar günlük olarak, sözleşmelerin yenilenmesidir. Hayatı dönüştüren dinamizm, her gün, her hafta, her ay ve her yıl, kutsal kültürle yapılan sözleşmelerde gizlidir. Yaratılanların Yaratan ile yaptıkları sözleşmeler, sürekli yenilenmeseydi, hayat yeni boyutlar kazanmazdı.

Her insan, yolunda yorulma bilmez bir istekle çalışacağı, bir hayat sözleşmesine ihtiyaç duyar. Herkes, hayatın kendisi ve çevresine yaşama gücü vermesi için, her gün, hem kişisel, hem de toplumsal sözleşmesini yenilemek zorundadır. Hiç kimse, herşeyi bilen olarak doğmaz. Herkesin sözleşmesi kendine özgüdür. Bu yüzden, her doğum bir milattır. Her kuşak, yeni olmak, söylenmeyeni söylemek için, kutsal kültürle bağlarını güçlendirmelidir.

Dünyada yaşamak, seküler kültür kutsal kültür içinde eritilince, önem ve anlam kazanır. Dünyaya tat ve rengini veren, seküler kültür değil, kutsal kültürdür. Hayat ve ölümün birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunun, bilincine varılınca, yılın bütün aylarının her biri, birer oruç ayı olur. Orucu hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline getirenler, bedensel güçleriyle birlikte ruhsal güçlerini de korurlar. Oruca sarılan, hayata sarılır, hayat bulur.

Kutsal kültürle bağlarını koparanlar, sonu gelmez tüketim yarışı içinde, bedensel sağlıklarıyla birlikte ruhsal sağlıklarını da yitirirler. Seküler kültürle yoğrulanlar, hayatı anlamsızlaştıran tüketimden, yaşamayı kolaylaştıracak üretime zaman bulamazlar. Onlar gösteriş harcamalarıyla, her gün yeni boyutlar kazanan yapay ihtiyaçlarla, dünyanın kaynaklarını sorumsuzca tüketerek, kendileriyle birlikte bütün insanlığın da sonunu hazırlarlar.

Hayat bulanın, hayatını yitirdiği bir dünyada, kutsal kültürle sözleşmesini yenilemesini bilenlere, her alanda büyük görevler düşüyor. Çünkü, kutsal kültür, düşünce ve eylemin, bitmez tükenmez kaynağıdır. Tarihin hiçbir döneminde, inanmayanların, hem düşünceleri, hem de eylemleri uzun ömürlü olmamıştır. Kutsal kültürün öncülerinin izleriyle birlikte gelenekleri de ölümsüzdürler.

Kutsal kültürle sözleşmelerini sürekli yenileyenler, hiçbir dönemde yollarını şaşırmazlar. Onların yolu, kalabalıkların yolu değildir. Ancak, kalabalıklar onların yolunu izlerler. İki dünyada, insanı kurtuluşa götüren yol, kutsal kültürün, herkese açık olan yoludur.

Varlık Allah ile başlar. O var olduğu için, bütün varlıklar vardır. Kutsal kültür, görünen ve görünmeyen dünyaların, hiç batmayan güneşidir.

Kutsal kültürle sözleşmesini sürekli yenilemeyenler, dünyayı bir felaketten başka bir felakete sürüklerler.

Oruç insanı, seküler kültürden koruyan kalkandır.

Doğu''dan Batı''ya, oruçla yenilenilerek gidilir.

16 yıl önce
Kutsal kültürle sözleşmeyi yenileme ayı
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu