|
BÇG gene devrede

Sabah gazetesinin 21 Haziran 1999 tarihli manşeti dehşetti! Batı Çalışma Grubu''nun raporuna göre, Gülen''in asıl hedefi ordu imiş. Gülen, askeri okullara öğrenci sokarak ve cemaatin kızlarını askerle evlendirerek, en çok 7 yıl sonra orduya hâkim olmayı amaçlamaktaymış. Ayrıca, subay ve astsubay çocuklarını okul ve dershanelerine almaya uğraşıyor, böylece, 5-7 yıl içinde, Silahlı Kuvvetler içinde cemaat olarak söz sahibi olabileceklerini hesaplıyormuş.

BÇG

Batı Çalışma Grubu, faaliyetini sona erdirmiş gibiydi. Gene ortaya çıktı. Başkanı ve üyeleri kim, bilinmiyor. Hangi hukuki statüye dayanıyor, bu husus da meçhul.

Eskiden BÇG içinde Teoman Koman''ın ve Güven Erkaya''nın aktif rol oynadığı malûmumuzdu. Herhalde, talihsiz bir tesadüf neticesi, Koman, İnterbank Yönetim Kurulu üyesi olarak, mahkeme önünde hesap verecek duruma düştü. Güven Erkaya, Çakıcı ile ilişkisi ortaya çıkan Korkmaz Yiğit''in danışmanı görevinde.

Muhtemel tehlikeler icat edip paniklemeden, orta yerde cereyan eden olaylara bakmak daha doğru.

İrticacı sermayeyi yerden yere vuran iki Batı Çalışma Grubu üyesi, eski Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, "laik sermayenin" hizmetine girdiler. Bu potansiyel değil, gerçek bir tehlike. Laik sermayenin güç odaklarını nasıl esir alabileceğini, nerelere kadar sızabileceğini gösteriyor.

Üstelik, bu işte haksız rekabet var. Faik Bulut''un "Tarikat Sermayesinin Yükselişi" kitabından listeleri aynen alıp, bir brifingde basın kuruluşlarına vereceksiniz, "Yeşil Sermayenin yayılışını", marksist ve ateist yazar Bulut''un iddialarına dayandıracaksınız. Sonra da, emekli olur olmaz, Korkmaz Yiğit ve Cavit Çağlar''ın yanında binlerce dolar karşılığında istihdam edileceksiniz.

Acaba geçenlerde gözaltına alınıp, sonra da serbest bırakılan Faik Bulut da, Batı Çalışma Grubu üyesi mi? Yoksa danışmanı mı?

Sivil Paşa

Ben, Doğan Güreş Paşa''nın üslubunu beğeniyorum. Emekliye ayrıldı; siyasete merakı vardı; memlekete hizmetlerini sürdürmek istiyordu. Bir siyasi partiye girdi ve milletvekili seçildi. Gün gelir Cumhurbaşkanı da olur. Çünkü o sivil bir Paşa. Nice kökten siviller biliyoruz, Türkiye''de, eğer kendi menfaatlerine yarayacaksa, militarist bir sözde demokrasi sürüp gitsin diye ellerinden geleni yapıyorlar.

Yasal değil

Gene gelelim, saçma sapan raporlar hazırlayıp, gündemi işgal eden Batı Çalışma Grubu''na.

Bu Grubun, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasal bir yapılanma olmadığı, mahkemelerce de teyid edildi. Mesela bendeniz, Batı Çalışma Grubu''nun gizli belgelerini sızdırmaktan dolayı Devlet Güvenlik Mahkemesi''nde yargılandım. Mahkeme, Başbakanlık''a (Mesut Yılmaz Başbakan''dı) defalarca, BÇG''nin yasal olup olmadığını sordu. Başbakanlık''tan cevap gelmeyince, Mesut Yılmaz''ın gazetelere yansıyan ve Batı Çalışma Grubu''nun yasal olmadığını vurgulayan beyanları esas kabul edildi.(1) Yasal olmayan bir kuruluşun, belgeleri de gizli olmayacağına göre beraat ettim. Hasan Celal Güzel''in beraati de aynı gerekçeye dayandırılmıştı.

Engizisyon Mahkemesi

Ordu içinde yasal olmayan bir yapılanma (BÇG), Başbakanlık Sivil Takip Grubu''na yazı yazıp, Polisteki Fethullahçılar''ın araştırılmasını istiyor. Bir takım yasa dışı yollardan kasetler elde ediliyor ve devleti ele geçirmeye teşebbüs ettiği için ordudan atılan eski bir marksist kanalıyla, bantlar kamuoyuna duyuruluyor. Bir engizisyon mahkemesinde, gıyabında, Fethullah Gülen yargılanıp mahkum ediliyor.

Batı Çalışma Grubu''nun Sabah''ta yayınlanan (21 Haziran 1999) raporundaki diğer bazı hususlar da şöyle: "Fethullahçılar''ın yurt dışında kurulan okullarının temel amacı, o ülkelerde ilerde devleti yönetecek nicelik ve nitelikte kadroyu yetiştirerek, bu kesimin Türkiye''de kurulacak İslâmi devlete sempati ile bakmasını sağlamak, uzun vadede, Türkiye''de kurulması amaçlanan siyasal İslâma, uluslararası alanda destek bulmak"

2005 planı

Bir ara da, 2005 yılında RP iktidarı ele geçirecek diye bir rapor yayınlanmıştı BÇG tarafından.

Bu rapora göre, 5011 Kuran kursunda, 13-14 yaş grubundan 1 milyon 685 bin kişi mevcuttu. Bu grup 2 bin yılında 859 bin seçmene, 2005 yılında ise 1.5 milyon seçmene tekabül edecekti.

Batı Çalışma Grubu, yaz Kuran kurslarındaki 1.5 milyon gencin, 2 bin yılında 1 milyon 671 bin seçmene dönüşeceğini, 2005 yılında ise sayının 2 milyonu geçeceğini hesap etmişti.

Akşam Kuran kurslarındaki talebeleri de ekleyince, Kuran kurslarından yetişen seçmen, 3 milyona yaklaşıyordu. Tabii bir de İmam Hatipler''de eğitilenler vardı.

Tahminlere göre, RP''ye oy verecek seçmen 2 bin yılında % 34''lük bir orana tekabül edecek, 2005 yılında ise 6.5 milyon seçmen ilavesiyle RP''nin oy oranı % 62''ye ulaşacaktı. Böylece RP, Anayasa''yı değiştirecek bir çoğunluğa kavuşup, dine dayalı bir devlet kuracaktı.

Kuran kurslarından veya İmam Hatipler''den yetişen her ferdi, RP seçmeni gibi gören, üstelik, diğer okullardan yetişenleri hiç kal''e almayan bu zihniyet, şimdi de Fethullah Hoca''ya yönelik tahminlerde bulunuyor.

Saçma sapan, ciddiyetsiz tahminler gene işportada.

Yazık bu millete!

Dip Not: (1)- Mesut Yılmaz''ın gazetelerde çıkan BÇG ile ilgili sözleri: "Batı Çalışma Grubu lağvedilecek" 15 Temmuz 1997- Zaman, "BÇG artık gereksiz" 26 Ağustos 1997-Yeni Yüzyıl, "BÇG''ye gerek kalmadı" 11 Eylül 1997-Radikal-Hürriyet,"Hukuk dışı kurum olan BÇG lağvedilmeli"18 Mart 1998-Sabah


25 yıl önce
BÇG gene devrede
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu