|
Ecevit"in eli mahkûm

Apo''yu asmayanlar, eğer Erbakan''ın hapse girmesine göz yumarlarsa, bunun siyasi sonuçlarına da katlanırlar. Hatta Fazilet''in kapatılması Kutan''dan ziyade, Ecevit''in korkulu rüyası olmalı.Batı âlemi, parti kapatan, eski başbakanları hapse gönderen ülkeleri, ikinci sınıf gördüğü için dışlar; hiçbir zaman yol arkadaşlığına kabul etmez. Ecevit''in eli mahkûm.

Fatih Altaylı, seyircilere soruyor: "Demirel mi yoksa Kamer Genç mi Cumhurbaşkanı olsun?"

Ve Demirel % 19''da kalırken, Kamer Genç''i destekleyenlerin oranı % 81''e kadar tırmanıyor.

Hani adamın birine şarap ikram etmişler. Birini tatmış, sonra, denemeden ikinci şişedekini istemiş ya...

Sebebini sorunca da, "Bundan kötüsü olmaz" cevabını vermiş.

Adetâ benzer bir tepki sergileniyor: "Demirel olmasın da, Kamer Genç''e bile razıyız."

Cumhurbaşkanı ve Başbakan''ın bu mesajı alıp, ısrarı sürdürmemeleri gerekir.

Ama aksine, bu defa da 312''nci madde ile ilgili, yeni pazarlık kapılarının aralandığını müşahede ediyoruz.

312''nci madde, Demirel''in Cumhurbaşkanlığı için kaldıraç gibi kullanılamaz, kullanılmamalı.

Apo''yu asmayanlar, eğer Erbakan''ın hapse girmesine göz yumarlarsa, bunun siyasi sonuçlarına da katlanırlar. Hatta Fazilet''in kapatılması bile, Recai Kutan''dan ziyade, Ecevit''in korkulu rüyası olmalı.

Batı âlemi, parti kapatan, eski başbakanları hapse gönderen ülkeleri, ikinci sınıf gördüğü için dışlar; hiçbir zaman yol arkadaşlığına kabul etmez.

Ecevit''in eli mahkûm.

Koray Aydın ve Demirel

Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, Star gazetesine verdiği beyanatta Erbakan''ın bu cezayı hak''ettiğini söylemiş: "Ne demek Türk genci, Kürt genci... Konuşmasın kardeşim... Konuşmayana bir şey oluyor mu?" (1)

Tevekkeli değil MHP, kendi bünyesinden bir Cumhurbaşkanı seçmek yerine, Demirel''in görev süresinin uzatılmasına meyl''ediyor.

Zihniyet aynı:

Demirel, dindarlar üzerinde baskı olmadığını ileri sürdükten sonra "Kimse namaz kılana, oruç tutana karışıyor mu? Sokaktaki kadının başörtüsüne müdahale ediyor mu?" diye sormuştu.

"Tunus''a benzemiyoruz, halinize şükredin!" demek istiyor gibiydi.

Bayındırlık Bakanı''nınki de paralel bir mantık: "Konuşmayanın başına bir şey geliyor mu? O da konuşmasın kardeşim!"

Fazilet''i niçin kurtardıklarını(!) da anlatıyor: "Ara seçim yapılırsa, Hadep''liler Meclis''e girer. Al başına belâyı. Bir de onlarla uğraşacağız."

Aydın, siyasi partileri "belâ" gibi görüyor. Lütfediyor Fazilet''i kurtarıyor, "Bir de Hoca''yı kurtarmamızı istemesinler" diye uyarıyor.

İbrahim İncal

Burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nin İbrahim İncal hakkında verdiği kararı, bir kere daha hatırlatmak isterim.

Halkın Emek Partisi İzmir İl İdare Heyeti Üyesi İbrahim İncal, 1 Temmuz 1992''de "Tüm demokratik vatanseverlere" başlıklı bir broşür dağıttı. Bu broşürde, şehir çevresindeki gecekondu bölgelerinin yayılmasına karşı alınan tedbirler şu satırlarla eleştiriliyordu:

"...Kürtleri, şehirlerden dışarı atmayı amaçlayan bir kampanya yürütülmeğe başlandı... Kürt kökenli hemşehrilerimize ekonomik abluka uygulamak, onları yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmek isteniyor. Bu yolla kitleler korkutulup, bunaltılacak ve kendi memleketlerine dönmek zorunda kalacaklardı... Kürtleri dışa atma politikası, Kürt insanına karşı ülkede yürütülen özel bir savaşın parçasıdır."

Bu broşür dolayısıyla, İbrahim İncal, Türk Ceza Kanunu''nun 312''nci maddesine göre, "bölge, ırk, din, mezhep farklılığı güderek halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten" mahkûm oldu.

Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nin önüne geldi.

Mahkemenin değerlendirmesi

Mahkemenin değerlendirmesinde dayandığı ana unsurlar şöyle özetlenebilir:

1) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nin 10''uncu maddesi, ifade özgürlüğünün, sadece zararsız, kolayca kabul edilebilecek düşüncelere değil, inciten, şaşırtan, şoke eden, rahatsız eden haber ve düşüncelere de uygulanmasını öngörüyor. Bu yaklaşım, demokratik toplumun, olmazsa olmaz gereklerindendir. Çoğulculuk ve hoşgörünün icabıdır.

2) Broşürde, Kürt halkı, bazı siyasi taleplerini seslendirmek için biraraya çağrılmıştır. Bu, vatandaşlar arasında şiddet kullanmaya, kin ve düşmanlığa tahrik olarak kabul edilemez.

3) Mahkûmiyetin demokratik bir toplumda gerekli sayılıp sayılmayacağı, acil sosyal bir ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı, gözetilen meşru amaçla orantılı olup olmadığı incelenmiş, Bay İncal''ın Türkiye''deki, bilhassa İzmir''deki terörden sorumlu olduğunu gösteren bir delil bulunmamıştır. Dolayısıyla bu teşebbüsün terörist eylemleri desteklemek amacına yöneldiği iddiası benimsenmemiştir. Sonuç olarak Bay İncal''ın mahkûmiyeti, güdülen meşru amaçla orantısızdır. Onun için de demokratik bir toplumda gerekli değildir.

Doğru teşhis

312''nci madde, Erbakan''ı kurtarmak için değil, demokratik bir toplumun gereği olduğu için değişecek.

Demirel''e yarayacak 5+5 formülüne, her halükârda "hayır" demek lâzım.

Fazilet açısından 5+5 formülünün geçmesi değil, Demirel''in önünün kesilmesi başarıdır.

Demokrasinin, insan hak ve hürriyetlerinin pazarlığı yapılamaz. Bu şekildeki ilkesiz davranışlar, Parlamento''yu yıpratır. Çankaya''yı yıpratır.

Türkiye AB''ye girecekse, FP''yi kapatmak da, Erbakan''ı hapse atmak da zaten mümkün değil.

FP yönetimi, tavizci ve teslimiyetçi bir politikayı katiyen benimsememeli.

Kamer Genç, halk nezdinde, Demirel''e verilen desteği birkaç misli katlamışsa, tabandaki tepkiyi ve değişim arzusunu doğru teşhis etmek gerekir.

DİPNOT (1):
Erbakan 25 Şubat 1994 tarihli konuşmasında şunları söylemişti.

"Allah''ın izniyle çile devri bitti. Zulüm bitti. Türkiye''de Rusya''dan büyük devrim oldu. Nasıl Rusya''da komünizm çöktüyse, Türkiye''de de Batı taklitçiliği gâvur uşaklığı çöktü. Bu ülkede 12 parti yok. 2 tane parti var. Hak ve bâtıl. RP''nin dışındaki hepsi bâtıldır. Hepsi tek parti sayılır. Bunlar gâvur uşağı. Bu ülkenin evlâtlarına ne dediler? Dinini bir tarafa bırakacaksınız, arkamıza düşeceksiniz, ne din ne de dünya bıraktılar. Bu ülkenin evlâtları asırlar boyu mektebe başlarken, besmeleyle başlar. Siz geldiniz, bu besmeleyi kaldırdınız. Ne koydunuz yerine, ''Türküm, doğruyum, çalışkanım'' Sen bunu söyleyince, öbür taraftan da Kürt kökenli bir Müslüman evlâdı ''Ya öyle mi, ben de Kürdüm, daha doğruyum, daha çalışkanım'' deme hakkını kazandı. O Meclis yarın inananların eline geçecek. Bütün bu haklar kan dökülmeden verilecek."

24 yıl önce
Ecevit"in eli mahkûm
İyi Ki Varsınız
Bir Başka Mesele: Neden cinsiyet değiştiriyorlar?
Birliğe çağrı
Adamın adı Filistin
Dünya bu gençlerle güzelleşecek