|
murad sertoğlu ve “ölülerinizi satın alıyoruz”

sevgili okuyucularım; perşembe günü hakkı devrim''in iki konuğu gencay gürün ve doğan hızlan''la yaptığı bir televizyon sohbetini seyrettim.. bu münasebetle hayalimde eski hatıralar ve eski dostlardan bazıları canlandı.. bunlar arasında rahmetli murad sertoğlu var.. murad sertoğlu''nu orta ve daha ileri yaşta olanlar iyi tanırlar.. tanin, sontelgraf, tan, yenisabah, tercüman gazetelerinde ömrünün sonuna kadar aralıksız gazetecilik ve yazarlık yapmış pek muhterem ve sevimli bir zatışerif idi.. siyasete hiç girmemiştir, ama gazeteciliğin her kademesinde çalışmıştır.. muhabirlik, istihbarat şefliği, yazı işleri müdürlüğü fıkra (köşe) yazarlığı ve tefrika romancılığı gibi faaliyetlerin içinde en uzun çalıştığı sahalar son iki kademe olmuştur.. sayısız tarihî roman yazmıştır.. adalı halil, kurddereli mehmet, hergeleci ibrahim, kocayusuf gibi birçok pehlivanın güreşlerini tatlı ve akıcı bir üslûbla yazmış bunları hem çalıştığı gazetelerde tefrîka etmiş, daha sonra da bir kısmını roman olarak neşretmiştir.. ayrıca mişel zevako, aleksandır dumaper, aleksandır dumafis gibi fransız muharrirlerinden de tarihî romanlar tercüme etmiştir..

rahmetli, tefrikalarını hep, nargile içilen beyazıt, lâleli, gülhane çayhanelerinde yazmıştır.. bir taraftan nargile fokurdatır, bir taraftan yazardı.. birkaç sene süren tefrikalar yazmıştır.. sertoğlu, yayınlanan günlük bölümleri merakın ve acabanın zirveye çıktığı yerde kesmesini ve (devamı yarın) noktasıyle noktalamasını iyi bilirdi..

60''lı yılların devlet başkanı orgeneral cemal gürsel''in murad bey''i telefonla arayıp o günkü tefrikanın yarın nasıl sonuçlandığını sorduğu bâbıâlide dilden dile dolaşırdı.. nargile tiryakiliği ise onda yemek yemek, su içmek gibi bir ihtiyaç haline gelmişti.. masasına hatırlı bir dostu geldiği zaman yazmaya fasıla verse de nargile içmeye devam ederdi.. beyazıd''ın fikir ve sohbet mekânlarından birisi olan marmara kıraathanesinde bizim (ayran teorisi mucidi) ismail ünalmış lâftan lâf çıktığı bir zaman: “osman abi, demişti, o tefrikaları murad bey yazmıyor” hayretle yüzüne baktım: “ya kim yazıyor?.” ismail yapıştırdı: “-nargile cenapları!.”

ismail doğru mu söylüyor.. onu artık sinir ve fizyoloji uzmanlarına sormak lâzım.. o sakin, huzurlu, iyimser ve edib adamın adı anılınca hatıra daima tömbeki ve dumanlarını sağa sola savurduğumuz nargile cenapları gelirdi..

ekranda gencay gürün''ü görünce murad bey''i hatırladım.. bayan gürün bir tarihte istanbul şehir tiyatroları müdiresi veya başdanışmanı idi.. tiyatronun bütün sahne işleri ve eserleri ondan sorulurdu.. gencay gürün''ün murad bey''le ne alâkası var diyeceksiniz.. acele etmezseniz anlatayım:

murat sertoğlu yaşça benden çok büyük olsa da sontelgraf ve tercüman gazetelerinde beraber çalıştığımız, daha sonraları da sık sık görüştüğümüz dostlarımdan birisi idi.. vefatından 5-6 ay evvel olsa gerektir, birgün beyazıddaki set üstü çayhanesinde sohbet ederken çantasından daktilo ile tape edilmiş bir eser çıkardı: “osman bey, dedi, sen edebiyatçı gözüyle şuna bir bak, ne düşünürsün merak ederim” dedi..

“ölülerinizi satın alıyoruz” isimli piyesi dil, kurgu verdiği mesajlar bakımından pek beğendiğim için murad bey''in de rızasını alarak şehir tiyatroları müdürlüğüne bizzat elimle teslim ettim; tetkik ve temsil edilmesi için.. sahneye koyarken eserin müellifi ile temas ediniz, dedim.. bu olaydan sonra çok zaman geçmedi.. murad bey rahmete kavuştu.. oğlu sedat sertoğlu''na telefon ettim.. eserden haberi yok.. tiyatrodan da aramamışlar..

şimdi; gencay gürün bu eseri okumuş mudur? eser ne gibi bir işleme tabî tutulmuştur.. sahnelenmediğine göre arşivin hangi bölümünde saklıdır..

sayın gencay gürün''den ve bizzat şehir tiyatroları müdürlüğünden hem sedat sertoğlu''na hem de tarafıma bilgi verilmesini bekliyorum.. belediye başkanımız sayın kadir topbaş''tan da ilgilerini rica ediyorum..

16 yıl önce
murad sertoğlu ve “ölülerinizi satın alıyoruz”
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu