|
nihâyet, “nihâyet”e kavuştuk...

bizim gazete, evvelce okkalı ana ilim, fikir ve tarih kitapları yayınlayarak okuyucusuna dağıttı.. iyi hatırlıyorum bu kitaplar, mâliyeti de okkalı eserlerden seçilmiştir..

bir zaman var ki, yeni şafak, kitap basmaktan ve kuponla dağıtmaktan vazgeçerek dergiciliğe başladı.. kırmızı-beyaz, derin tarih, lokma ve nihâyet “nihâyet” isimli yeni bir dergi..

dergi; gazeteyle kitap arasında bir yayın metâıdır.. hem gazetenin gördüğü bazı hizmetlere sahip çıkar, hem de kitabın gördüğü vazife ve fonksiyonları yerine getirir.. numara sırasıyla dizilince bir kaynak teşkil eder.. kütüphanede mûtenâ bir yer işgal eder.. tarihe, bilgiye, literatüre şahitlik eder.. kitaplarda bulamadığımız dolgun, olgun fikirlere, hülâsa mahiyetinde yazılara, yoğun muhtevalı makalelere dergilerde rastlamak gibi bir şansımız vardır..

dergiciliğin rahat ve pratik bir tarafı da, hatalı fikirleri kısa bir zaman zarfında tashih etmek imkânını vermesidir.. yeni fikirleri, yeni ihtiyaçları kitaptan daha sür’atli ve daha çabuk gündeme getirme fırsatını mümkün kılar..

*

nihayet dergisini tetkik ettim: gençliği, halkı eğitici; sosyal ve ferdi hayatı aydınlatıcı; yol gösterici; ciddi, ağır başlı ve gerçekçi bir yayın organı.. büyük ölçüde düşünen, fikir üreten entelektüel hanımefendiler tarafından hazırlandığı belli oluyor.. fikirlerde, tesbitlerde, yorumlarda hanımlara has bir ciddiyet ve gerçekçilik var..

dergi, hemen hemen yüz sayfa tutuyor.. renkli resimler ve renkli hurufat.. mustafa albayrak’ın sahipliği altında fatma barbarasoğlu, nazife şişman, ayşegül nalçacı, ayşegül tozal, şeyma kaya, burhan istenci, yavuz yaman, sedat özkömeç, abdullah hanönü, gülay bayrak, ayşegül dag, özcan ural gibi isimlerin gayretiyle hazırlanan derginin birinci sayısında (tek çocuklu aileler: ayşegül tozar), (pedegog mehmet teber’in terbiyeye dair görüşleri), (emel özkan’ın: büyük anne olmak), (fatma çolak’ın: annemden bana kalan), (nergis yazıcı’nın: bir azim ve kararlılık portresi: kenan satıcı), (mine sotan’ın: gınaa gecesi), ( fatma tunçyaşar’ın: görgülü olmanın alâmeti farîkası), (mustafa özel’in: romancının intihar ilacı), (güzide ertürk’ün: ikiz doğan evlatları), (münire daniş’in: tövbe hakkında’sı), (selime soylu’nun: dürdane teyzenin turşuları)

ve dahi; fatma barbarasoğlu’nun, ismail kılıçarslan’ın yazıları; ömer seyfettin’in bir hikâyesinin tahlili; ayşegül nalçacı’nın kitap tedavisi hakkındaki röportajı; çiçek derman’ın sanatçılığı; saliha telenlioğlu’nun inceliğin formülü hk. ki yazısı; nazife şişman’ın avm ve bakkal esnafı hk. yazısı; rümeysa şişman’ın doğuran köpekler hk. yazısı; zekeriya menak’ın ölüm vukuundaki teselli vazifesi hk. yazısı; gülçün akbaş’ın ölüm hk. yazısı; sema karabıyık’ın kitap ve televizyon hk.; zeynep delay’ın vatan yahut internet hk. yazıları; üçüzlere emine erdoğan’ın teşebbüsüyle alınan ev.. bünyamin demirci’den bir hikâye; buket ışık’ın buğdaydan ekmeğe; kitaplı kahveye kimler gelir; hilal turan’ın aşk olmadan meşk olmaz isimli yazıları.. değerli okuyucularıma bayan arkadaşlarımızın samimi ve gerçekçi yorumlarıyla, sevkiyatıyla ve zahmetleriyle vücuda getirilen bu dergi gerçekten istifade edilecek ciddiye alınacak tavsiyelerle, açıklamalarla dolu olduğunu bildirmekle gerçeği belirtmiş oluyorum.. bu dergi okunmalı ve okutulmalı!..

*

fatma kanıkuru’nun gayretleri...

konferans, kültür, dernek ve vakıf toplantılarının renkli bir siması vardır: adı fatma kanıkuru.. her toplantıda konuşmaya, fikir beyan etmeye meraklıdır.. cümleleri düzgündür.. belediye seçimlerine, milletvekili seçimlerine mutlaka katılır.. yani aday olur.. ne yapar eder, seçime iştirak için gereken harcı yatırır.. seçim beyannamesini yazar, kopyalarını çoğaltır ve eşine dostuna dağıtır..

fatma, başında kuvvayımilliye kalpağıyla dolaşır.. birlik vakfı, edebiyat vakfı, türk ocakları, yazarlar birliği, eskader, ilesam gibi kültür ve edebiyat kuruluşlarının hiçbir toplantısını kaçırmaz..

lafı bazen uzatır.. ama sözlerinin mantığı ve yapısı sağlamdır.. bu kültürü, bu muhtevayı nasıl biriktirmiş.. bu dili nasıl bulmuş, anlamak kabil değildir.. tbmm’e kimler girip çıkmadı.. fatma kanıkuru’yu partilerden birisi aday gösterse de meclise soksalar.. orada herkesin söyleyemediği lafları söyleyebilen bir bayan olarak belki bir hizmeti olur.. şunu da söyleyeyim ki fatma’nın her seçim sırasında eğitime, siyasete hâttâ ekonomiye ve devlet idaresine dair hazırladığı enteresan fikirler, projeler ve beyannameler vardır.. fatma’yı en azından belediye meclislerine sokmak bile onu tecrübe etmek için kâfi gelebilir. belki de fatma’nın seçilmek için partilerden birine kaydolması ve orada faaliyet göstermesi faydalı olabilir...

fatma ha gayret.. haydi iş başına...

#kırmızı-beyaz
#derin tarih
#lokma
#nihâyet
9 yıl önce
nihâyet, “nihâyet”e kavuştuk...
"Şahane Standartlar" Enstitüsü
Kara dinlilerle milletin savaşı
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’