Allahım bana sabır ver!

Galatasaray''ı seyretmek için önce sabır gerek. Sonra çelik gibi sinir sistemi daha sonra da Emana, Baptista, Ledesma falan filan…

Bu takım her an adamın yüreğini ağzına getiriyor. Arda problem! Hakeme ''beni ne zaman atacaksın'' diye neredeyse kafa tutuyor. Galatasaray kaptanı futbola uzaktan el salladığı gibi hakeme de sallıyor, kartı görüyor.

Maçı anlatan bile Karpaty Lviv hücumunda Khudobyak topu ezdiğinde ''Galatasaray defansı başarılı'' diyorsa tahmin edin gerisini…

Ayhan biraz iyiydi, bir de ilk maçta takımı yakan Ali Turan… Mustafa Sarp yürüyen heykel, Serdar Özkan kendini serinleten pervane, Servet ve Hakan Balta saatli bomba. Baroş tek başına gol ümidi. İçlerinde en gayretlisi yine de Baroş…

İlk yarı gol beklerken, gol yemediğimize şükrederek kapattık ilk kırk beşi.

Hafızada kalanlar; Ufuk''un bir kurtarışı, Baroş''un dalışı. Alman hakem Kinhöfer''in birkaç kaşıntı pozisyonda ve de arkadan dalışlarda kartını kullanmayarak Galatasaray''ı kollayışı…

İkinci yarının hemen başında çok tuhaf bir şey oldu ve Serdar Özkan çıktı Lorik Cana girdi. Galatasaray''ın gole ihtiyacı varken, sağ kanadı en azından süratiyle kullanan Serdar''ı oyundan alması garip! Herhalde Rijkaard''ın da Serdar''a sabrı tükendi.

Rakip Ukraynalıdan Kozanhov, Kuznetsov, Khudobyak Galatasaray''da olsa tövbe tur atlanırdı. Kaç para ki bunların ederi?

Bu üçlüye rağmen Galatasaray bu turdan öte gidemeyecek bir takıma elendi. Hem de 70''den sonra Kuznetzov''un atılmasıyla on kişi kalan bir takıma! Rijkaard o kadar çaresiz ki aylardır oynamayan Aydın''ı ve de Çolak''ı sokuyor oyuna. Ne yapsın Rijkaard eldeki aslar bu!

Maç bitti bitecek derken Aydın mükemmel bir gol atıyor. Rijkaard adına sevinecekken Hakan yine Balta''yı taşa vuruyor kaçırdığı adamı kovalamıyor bile ve golü yiyoruz!

Hey koca Galatasaray Allah sonunu hayretsin.