|
Mezarımı mukavvadan oyun!

Türk sineması eskiden olmadık konuları işler, olmadık saçmalıklara imza atar, Cüneyt Arkın tek başına yüz kişiyi döver, elli kişinin dişini eline verir, etrafı talan ederdi...

Bu filmler de hasılat rekorları kırardı...

O günlerdeki yakıştırma film adları şöyleydi;

Kibrit Kutusundan Çıkan Cesetler,

Rüzgara karşı iki metre işeyen adam,

Kaynanasını buzdolabına kitleyip komşuya giden gelin,

Ve de münasebetsiz bir durum oldu mu da, ''gel çık işin içinden'' der gibilerden;

''Mezarımı Mukavvadan Oyun'' diyerek devamında da kadroyu şöyle açıklardık;

Baş rollerde; Aliye Razık, Fatma Kazık verilen paraya çık yazık!

Ne günlerdi onlar, yarım asır önce...

Filmin bir yerinde mutlaka fakir kızın gözleri kör olur ve de mutlaka zengin fabrikatörün oğlu Cemil de kör Zehra''ya aşık olurdu. Filmin sonunda ise Avrupa''da tahsil görmüş fabrikatör oğlunun üstün gayretleriyle kızın gözleri açılır ama ömrü vefa etmez, macera mutlaka cami gösteriminin ardından mezar başında biterdi.

Ama bunca palavraya rağmen her Türk filmi gişe rekorları kırar, millet salonları alkıştan inletirdi...

Sonraları;

Hababam Sınıfı, daha sonra da ''İnek Şaban'' filmleri moda oldu.

Ama en unutulmazı ''Mezarımı Mukavvadan Oyun''du!

Terim çağ gerisi kalmış

İmparator Terim de bu günlerde tacını tahtını bırakmış medyayla uğraşıyor. Bir gün medyaya;

Vicdansızlar, diyor.

Bir gün; ''intikam arayan iki mezar kazar'' diyor.

Bunu da üç gün önceki Malta beraberliğinin unutulduğunu sandığı 3-0''lık Macar galibiyetinden sonra söylüyor. Hem de mutluluk şarkısı söylenecek şu mübarek günde.

Galipsin be Terim, nerden aklına gelir ölüm?

Rakiplerin de puan kaybetmiş. Gülüp eğleneceğin, tebrikleri kabul edeceğin yerde intikam peşinde koşuyorsun.

O zaman iki mezarı sen kazacaksın.

Birini de lütfen aidiyeti cihetiyle küçük beden kaz!

Zira intikam duygusu küçük bedenlerin harcıdır.

Gaziler ne durumda?

Bu hafta Galatasaray Konya karşısına bakalım hangi kadro ile çıkacak. Arda ve Sabri, talihsiz şekilde milli maçta sakatlandılar. Bosna ve Malta''ya puanlar kaybeden millilere 100 bin dolar prim vermeyi taahhüt eden Futbol Federasyonu bu avanta paradan önce milli forma uğruna sakatlananlara maddi destek versin. Bakıyorum da bunu mesele eden medya mensubu yok!

Terim, ''Vicdansızlar'' demekte haklı mı ne?

Hiç yadırgamayın, kendimizi biraz sorgulamak istedim, kendimizle biraz yüzleşmek istedim.

Hep Terim''e yüklenecek değiliz ya!

İğneyi kendimize batırayım dedim...

Nonda ve Carrusca

Tugay''la konuştum, Kerimoğlu. Ona Nonda''yı sordum. Sabani Nonda geçen sene Blackburn''de oynadı ya...

Aldığım bilgiler arasında üçü beni mest etti.

- Sakatlığı tamamen geçmiş

- Adam gibi adammış

- Topu ayağında saklar gereğinde takımını dinlendirirmiş.

Üç madde de beni mest etti. Gerçek bir forvet geliyor mu ne?

Bitmedi;

Çok çalışkan, iki ayağını da iyi kullanan, kafaya iyi çıkan, arkadaşlarıyla iyi geçinen, iyi bir profesyonelmiş...

Nonda şaşırmış mı ne?

Göreceğiz bakalım nereye düştü!

* * *

Carrusca da artık şans bulmalı bu sakatlık furyasında da kendine yer bulamazsa o zaman Kalli de istemiyor demektir.

Ben Carrusca hakkındaki yorumumu tekrar edeyim;

Ayağına çok hakim, ama sertliğe karşı mübaşir!

Uydu mu?

Ehlen ve sehlen sayın mebusum

Geleni ala ile vala ile karşılarken, görevini başarıyla yapmış gideni de anmadan olmaz.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanım Mehmet Ali Şahin''le epey sohbetimiz oldu. Kendisini; yalın ifade tarzı, bildiğini şiirselleştirip seslendirmesi, gülen yüzü, nazik tavrı ve Ulusoy muhabbeti ile anımsayacağız. Muhterem Bakanım Şahin, sizinle bir başka konuda yine bakanlıkta söyleşiler yapabilmek umuduyla gelecek bahara görüşmek üzere...

Yeni Spor Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu ile de bir kahvaltı ettik. Ismarlayan TSYD.

Spor Bakanımın anlattıkları kıymet-i nedretini ortaya koyuyor;

''20 senelik Meclis devamlılığı var, 5 dönemdir aralıksız seçiliyor. İç İşleri Bakanlığı da yapmış, hepsinden öte bir futbol sevdalısı, oynayarak gelmiş... Kendi ifadesine göre zamanın da iyi futbolcusuymuş, hukuku seçmiş.''

Hoş geldiniz bakanım.

Aman şu terörü... İstirham ediyorum bakanım.

Bir de affınıza sığınarak;

Hangisini söylesem acaba... Neyse hoş geldiniz efendim...

Daha gelir gelmez de olmaz ki...

Neden meydan okunur?

Bizim toplum meydan okumaya bayıldığı için her zorda kalan sesini yükseltir suçluyken haklı duruma geçmek için sallar durur!

Böyle davranış korkusuzluğun ifadesidir!

Duyanlar da ''ne delikanlı adam! Önüne gelene posta koyuyor'' deyip ayıba rütbe verir!

Onun için de lakaplarımız ya ''Paşa''dır, ya İmparator, ya da Kral!

Es kaza aşık da ''cuk'' oturur, etrafa sallayanın şansı yaver gider de dediği olursa o zaman da millet el etek öpmek için kuyruğa girer.

Bilim de ''ön saflara çıkamamış ezikler bir kahraman yaratıp onunla bütünleşmek isterler...'' der.

Bu bakımdan bu ülkede meydan okumak, mektep, medrese okumaktan daha evladır.

Emre''nin Cavcav işareti!

Hiç uzağa gitmeyin. Üç beş kelime ile sizlere bunu anlatayım;

Galatasaray''dan giderken de Başkan Süren''e yaklaşık tarzda davranmıştı...

Yeni şöhret olduğu dönemde hocası Terim de onu bir maçta omzundan itekleyerek soyunma odasına göndermişti...

Emre İsviçre maçında da başımıza beş maç saha kapama cezasını açan isim listesinin başlarındaydı...

Hala bilekten, dirsekten el hareketi çekiyor tribünlere...

''Cavcav işareti'' yapmış öyle diyorlar.

İşe bakın. Bunun için de söylenecek tek söz var;

Kılavuzu karga olanın!

Ama bununla da bitmiyor.

Kime yaptın diyorlar, cevap;

O kendini bilir, diyor.

Yani suç sabit. İkrar var.

UEFA''dan ceza yiyenlere bakalım bizim Federasyon ne ceza verecek.

Duydunuz mu?

Malta 0 - Ermenistan 1

Hazırlık maçı!

17 yıl önce
Mezarımı mukavvadan oyun!
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon