|
Terim diyor ki...

Terim ne demiyor ki?

Terim ender başarıların sahibi bir ülkenin yetiştirdiği en iyi hocaların en önde gideni...

Onunla ne zaferler kazandık... Ne mutluluklar yaşadık... Ne geceleri sabah ettik uyanık!... Bunları inkar eden yok!

Şu gayet iyi biline ki;

Terim''i inkar da kendini bilen kimsenin harcı değildir.

Ancak Terim de resmen kendi kendini inkar ediyor...

Ayağına taş takılsa medyadan,

Başına devlet kuşu konsa kendinden menkul sanıyor...

Oysa Terim''i de yaratan bu vatanın evlatları;

Önce Şenes Erzik, sonra Faruk Süren, futbolcular, taraftar ve medya

Hatta Hagi ve de Mehmet Ağar ...

Terim bunları göz ardı ederek derin bir megalomani çukurunda geziniyor.

Herkesi kör, sağır, aptal, kendini allame zannediyor.

Ayıp etmiyor, kendini küçültüyor!

Zaptedilemez bir kimlik

Terim''in şansı yaver gitti, kendisinin bile hayal etmediği bir konuma geldi. Buraya gelirken de çok çalıştı. 2000''e kadarki Terim alkış alır ''imparator'' ilan edilirken, 2000''den sonraki Terim makas değiştirdi...

Herkese meydan okuyan, çok bilen, tek bilen, hatalı olduğunda hep susan, hatta gizlenen, galip geldiği veya şartların lehine döndüğü anda ejder kesilen medyaya durmadan laf giydiren bir Terim oldu.

İşte örnekler;

İtalya''dan Galatasaray yöneticilerine seslenişi; ''Oraya gelirsem gölüklerinizi alırım gözlerinizden...''

Takımdaşlık paneline 150 dolar ücretle katılanlara ''takım içi arkadaşlık'' öğreten bir Terim...

Ama o Terim bu panele ve Türkiye''deki bir televizyon kanalına yorum yapmak için her hafta İtalya''da çalıştırdığı takımı soyunma odasında bırakıp geliyordu... Nerede kalıyordu takımdaşlık duygusu? Birlik beraberlik...

Terim''in; ''Her İsa''nın bir Musa''sı vardır'' demeci de hala unutulmadı...

Bunları çoğaltmak mümkün!

İstanbul''da hesaplaşacağız!

EURO 2008''e giderken, bir dizi yanlışlar yapan ve Türkiye''ye bir türlü iyi futbol oynatamayan Terim çok da eleştiri aldı. Eleştirenlerin hepsi de haklıydı. Terim saçmalıyor ve inatla medyaya savaş açmaya çalışıyordu.

Bir zamanlar tv kanallarında yorumculuğa soyunduğunu unutaraktan...

Sonunda Türkiye tur atladı, Terim''in ağzı açıldı;

Medyaya hitaben;

''70. dakikadan sonra bütün yazdıklarınızı çöpe atmanız kolay değil. Bu rahatsızlığı verdiğimizden dolayı özür diliyoruz. Kaybetseydik muhtemel dar ağaçları kurulabilirdi. Oyuncularım ve ben orada asılabilirdik. Biz sadece rakiplerimizi değil dar ağaçlarını da yıkıp geçtik. Bulmuşsunuz rahat ülkeyi yazıyorsunuz. İstanbul''a gelince isim vererek konuşacağız! Biz liyakatı sizden değil milletten aldık!” diyordu Terim...

Bir zamanlar, ''1 Terim var ama 450 milletvekili...'' diyen de Terim değil miydi?

Çek galibiyetinden sonra da ilave ediyor Terim;

''Benim odamda bir yazı var; mucizeler zaman alır, diye... Kusura bakmayın ama mucizeler zaman alıyor.''

Herhalde kendisini mucize yaratan sanıyor!

Ama bilmiyor ki mucizeleri yaratan Allah''tır.

Kişi kendini bilmek gibi irfan olamaz sözünden hareketle Terim''e söylenecek tek söz vardır;

Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var!

Turda da onun payı var. Viyana''ya Terim''le gitmek mucizeydi oldu!

....................................

Hesaplaşmaya gelince;

70 milyon Terim''e kucağını, yüreğini, gönlünü açtıysa Terim de bu işin ehli kişilerin tenkitlerine kulağını açacaktı. Açmadı hesaplaşmayı istedi. Günah medyadan gitti!

Şimdi herkesin dağarcığında Terim''e vereceği ne cevaplar var kim bilir....

Değer mi acaba?

16 yıl önce
Terim diyor ki...
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet