|
İstanbulensis

İstanbul''un simgesi Erguvan ve Lale. Sadece bu iki nazlı çiçek değil; artık kaybolmuş ve unutulmuş İstanbulensis de şehrin sembollerinden biri. Sultanbeyli''deki Aydos ormanında şubat sonu mart başında açan bu sarı renkli çiğdem çeşidi, 1982''den bu yana İngiliz bilim adamı Brian Mathew tarafından dünyaya tanıtılmış olsa da bırakın Türkiye''yi, İstanbul''da bile az bilinir.

İşte, Sultanbeyli Belediyesi, önce logosuna işlediği İstanbulensis''in (İstanbul Çiçeği) açtığı mevsimi anlamlı kılmak ve sarı rengiyle Aydos''u şiir tarlasına çeviren çiçeği tanıtmak adına en doğru yolu seçmiş, uluslararası bir kimliğe büründürmek için yola çıktığı şiir festivaline ''İstanbulensis'' adını vermiş.

* * *

7 Mart''ta başlayacak ve 4 gün boyunca şehri şiire boyayacak “Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali”, Kosova, Makedonya, Ukrayna, Bulgaristan, Arnavutluk, Gana, Azerbaycan, Irak, Bosna Hersek, Moldova, KKTC, Karadağ ve Türkiye''den yaklaşık 30 şairle, salonlarda, okullarda, sokaklarda şiirseverlerle buluşturacak ve “Bir şiir festivali ancak böyle olurmuş”u ispat edecek.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü de unutulmamış. O güne özel “Dünya Kadınlarından Şiir ve Söz” programında ise 6 farklı ülkeden 6 kadın şair kendi dillerinde şiirlerini okuyacak ve şiir üzerine düşüncelerini paylaşacak.

* * *

Festivali, bildiğimiz şölen havasından çıkaracak ve entelektüel kimliğinin sağlamasını da yapacak çok önemli bir panel de izleyenleri bekliyor. “Modern İnsanın Şiir Arayışı” başlıklı panelde, şiirden korkan adamlara bu korkularının yersiz olduğu hatırlatılacak. Panel, çetelerin, kurtarılmış dergilerin, şaire öcü muamelesi yapan belediye başkanlarının, şiiri deli işi gören yayınevlerinin yeniden şiire dönmeleri için terapi olacak.

* * *

İkişerli- üçerli gruplar halinde 3 gün boyunca okullarda öğrencilerle de buluşacak şairlerin, şiir okumalarından arta kalan zamanlarda öğrencilerle sohbet etmelerine de imkan tanınacak.

Bu, ayakta alkışı hak edecek işi organize eden ve herkesin şiir karşısında sus olduğu bir zamanda elini cesaretle taşın altına koyan düzenleme komitesi, ''ustalar''ı da unutmamış. Etkinliğin son gününde Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali Ödülü ''Kara Gözlüm Efkarlanma Gül Gayri'' şairi Bekir Sıtkı Erdoğan''a, Festival Komitesi Özel Ödülü ''Haziran'' şairi Nurettin Durman''a, Türk Şiirine Hizmet Ödülü ''Beyaz Dilekçe'' şairi Bahattin Karakoç''a ve Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali Ödülü de Bosna Hersek''in Mehmed Akif''i Cemalettin Latiç''e verilecek.

Daha ne olsun...

YAŞADIKLARINDAN BİR ŞEY ÖĞRENMEMİŞ

“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” dizesi, bir tekerleme gibi şiiri bilen herkesin dilinde. Şairin vicdanlı ve merhametli olduğunu bilenlerin saygıyla selam durduğu Ataol Behramoğlu, 28 Şubat''ın ''kesinlikle doğru bir karar'' olduğunu savundu. Sürgünlere gitmiş, hakkı yenmiş, ötekileştirilmiş ama buna rağmen saygıda kusur edilmemiş, hep çok okunmuş ve dinlenmiş Behramoğlu''nun sözleri aynen şöyle:

“28 Şubat''ı destekledim. Asla pişman değilim. 28 Şubat 1997''de askerler Türkiye Cumhuriyeti''nin temellerinin o dönemdeki iktidarı tarafından başta eğitim olmak üzere yıkılmasına, bozulmasına engel oldular (...) Hiçbir demokratik ülkede gelen başbakan ilk gün ''esselamünaleyküm'' demez. Halkın oyları ile seçilmiş parti bir ülkenin temellerini oluşturan değerleri ortadan kaldırma hakkına sahip midir? (...) Bakacağız, göreceğiz ülke nereye doğru gidiyor. Devam etsinler oy vermeye. Toplumun uyarılması lazım, aydınlatılması lazım. Her toplumun kendine özgü gerçekleri var. Ben darbe iyidir, demokrasi kötüdür demiyorum. Asla böyle bir şeyi savunmuyorum. Ama gerekirse olabilir...”

12 yıl önce
İstanbulensis
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?
Netanyahu’ya tutuklama tehdidi ve Amerika’nın uluslararası itibarı