Adı Desmond Tutu. Başpiskopos. Güney Afrika Kiliseler Birliği''nin ilk ''siyahi'' genel sekreteri. Mandela''nın kurduğu ''The Elders'' (İhtiyarlar Heyeti) üyelerinden (üyeler arasında Kofi Annan, Jimmy Carter gibi mühim (!) isimler de bulunuyor). Her türlü sınıf ayrımcılığına karşı verdiği ''mücadele''den dolayı, Nobel Barış Ödülü ile taçlandırılmış marifetli adam…

Yememiş, içmemiş, uyumamış; Türkiye''de sürüp giden ''savaş''a kafayı takmış, bu savaşın sona ermesi için kendince küresel bir görev üstlenmiş. Oturmuş, Başbakan Erdoğan''a çalakalem bir mektup döşenmiş. Mektubu da Londra Büyükelçiliği marifetiyle Erdoğan''a göndermek için bir tezgah kurmuş, elçi oyuna gelmemiş vs. vs.vs.

***

Başpiskopos, mektubun en can alıcı yerinde, bugüne kadar düşünülmemiş, kimsenin akletmediği muazzam bir öneride bulunmuş: "Kürt halkının liderliğiyle barışçıl görüşmeler yaparak Kürt sorunu çözülebilir!"

Kürt halkının lideri olarak gördüğü Abdullah Öcalan''a çevirmiş projeksiyonunu ve Güney Afrika''da bir proje olarak besleyip semirttikleri KHRAG yani Kürt İnsan Hakları Eylem Grubu''nun ''barış'' için elini taşın altına koyabileceği müjdesini vermiş!

***

Tutu, Öcalan''ın dünya barışına katkı sağlayan öncü insanlardan biri olduğu/ olacağı öngörüsünde de bulunarak, Erdoğan''a bu rolden kendine de pay kapmak için akıllı olması önerisinde bulunmuş. "Eğer" demiş, "Sen bu fırsatı iyi değerlendirirsen, tıpkı Mandela gibi dünya seni şükranla tanır. Sen de, tarih içerisinde aynı unvanı ve onuru elde edersin."

***

Lütuf… Lütuf… Lütuf…

Şimdi, başımızı avcumuzun içine alıp düşünelim: Bay Tutu, Türkiye''nin dünya barışında oynayacağı rolün Öcalan''ı serbest bırakmaktan geçtiği öngörüsünde bulunuyor. Derhal bırakalım!

Kendilerine gönderdiği mektupta, serbest kalır kalmaz Güney Afrika''ya gelmek istediğini söyleyen Öcalan''ı bağırlarına basmaya hazır oldukları müjdesini veriyor: Bu müjdeyi baş tacı yapalım!

Mandela''nın da bazı kesimler tarafından bir zamanlar terörist olarak görüldüğünü ancak sevimli bir ihtiyarcığa dönüşüp kodesten çıkınca hiç de öyle olmadığının anlaşıldığını pompalamaya çalışıyor: Öcalan mı, teröristlerin başı mı, hani, nerde, diyerek onbinlerce canın kanını -hooop- unutalım!

***

ABD''nin eski ve etkili başkanlarından ihtiyar delikanlı Jimmy Carter''ın ikinci adresi Tel Aviv. Onun en yakın arkadaşı Tutu, İngiliz projesi. Ela Bhatt, Martti Ahtisaari, Lakhdar Brahimi, Gro Brundtland, Fernando H Cardoso, Graça Machel, Mary Robinson, Aung San Suu Kyi ve Nelson Mandela''yı geçiyorum.

Hadi bakalım, ihtiyar baylar, bayanlar...

Erdoğan''ın Mandela olması için çırpındığınız kadar, ne bileyim, Irak''ı ''özgürleştirme'' kobayı olarak kullanan, Afganistan ve Pakistan''daki vahşeti savaş oyununa dönüştüren ABD''yi hizaya getirin. 8 aylık hamile göçmen kadını yerlerde sürükleyen Fransa''yı, iki kardeş halk olan Özbekler''le Kırgızlar''ı üç petrol kuyusu ve iki altın madeni için birbirine kırdıran Rusya''yı, dünyanın gözüne çektiği lobi perdesinin ardında Kenan ili sahiplerini akla hayale gelmedik işkencelerle yıllardır yok etme projesini uygulayan İsrail''e geçirin dişinizi...

Yemiyor değil mi!..