|

Felsefenin bir dili olduğu gibi, siyasetin de özgül bir dili var. Felsefe, fikrini kavram marifetiyle dile getirir. Kavramın, fikri doğrudan dile getirmede başarısız kaldığı yerde metafora başvurulur. Metafor, sanatta ve psikolojide, bir bakıma beden dili yerine geçer. Rodin''in “Düşünen Adam” heykelini hatırlayın. Heykelin adı düşünen adam olmasa bile, o duruş (çene yumruğa dayanmış, dirsekler dizlerde, sırt kavis halinde, bakışlar yere çakılı), bir başına o duruş, insana derin düşüncelere dalmış bir insanın halinden haber verir… O heykelde, beden konuşur, konuşturulur…

Felsefede metafor özel iş görür. Kelimenin yetersiz kaldığı yerde metafor yardıma koşar. Metafor, aslında yalın bir simgeleştirme olayı (dili)dir. Ancak özelliği ve içinde anlam katmanları barındırması da onun bu yalın oluşundan neşet eder. Platon''un mağara metaforu (istiare) o gündür bu gündür tüketilememiştir. Her defasında insan düşüncesinin önüne yeni ufuklar açar. Özellikle idealist felsefede metafora bolca yer verilir. Bu damarın bellibaşlı temsilcilerinin hepsinde gelişmiş bir betimlemeci retorik görürüz. Kant''ın, Hegel''in (ve öteki Kant varislerinin), Schopenhauer''ın, Nietzsche''nin, Bergson''un, egzistansiyalizmin bütün temsilcilerinin (Kierkegaard, Heiddegger, Marcel, Sartre, Merleau-Ponty, Camus vb.) söylemini hatırlayın. Hepsinin gelişmiş bir edebî dili ve özgün bir felsefe söylemi olduğundan kuşku yok. Bunların her biri, fikrini somutlaştırabilmek için kendine özgü bir metafora müracaat eder.

Siyasetin de bir dili olduğunu söylüyoruz. Evet. Ancak siyasetin dili eylem aracılığı ile konuşur. Açıklığın ve saydamlığın hüküm sürdüğü siyasal ortamda siyasetin dilini anlamakta zorluk yoktur. Ancak siyaset alanı açıklığa ve saydamlığa kapalı ise onun dilini anlamak da zorlaşır. Böylesi siyasal ortamlarda siyasetin dilini anlayabilmek için gerekli olan dekoderleri (şifre çözücü) elde etmek başlıbaşına bir zorluk gösterir. Şifreleri çözebilmek için alanı ince ayrıntıları ile tanımış olmak gerekir. Ancak yetmez. Onun da dibini bulmak gerekir.

Malcolm X''in benzetmesine başvurarak konuşmayı deneyelim. O, kuklayı değil, fakat kuklacıyı hedef almamızı öneriyordu.

İp kuklacının elinde oldukça, kuklayı vurduğun her seferinde sahneye başka bir kukla çıkartmak işten değildir.

12 Eylül arifesindeki yoğunlaşmış terör olayını aklınıza getirin. Nasıl oldu da terörün arkası bir günde, bir tek günde bıçakla kesilir gibi kesildi.

Nasıl oldu da, 27 Nisan 2007 tarihinden itibaren terör yurt sathında kol gezmeye başladı. Ve nasıl oluyordu da, terörün yurt sathında ve özellikle büyük kentlerde beklendiğinin bilgisini bir genelkurmay başkanının ağzından öğrenebiliyorduk? Ve nasıl oluyordu da, bu bilgiye rağmen olaylar önlenemiyordu?

Nasıl oluyordu da, 2003 yılında, ABD ve AB sana arka çıktığı bir zamanda sen K.Irak''a girme teklifini elinin tersiyle itiyordun da, kimsenin destek olmadığı bir dönemde K.Irak''a çıkmanın yolunu açmaya uğraşıyordun?

Nasıl oluyor da, K.Irak''a davul zurnayla çıkmanın bir anlamı bulunmadığının söylendiği bir dönemde, dahildeki terör olayıyla K.Irak''a çıkma arasında korelasyon oluşturmaya çalışıyorsun?

Nasıl oluyor da, cumhurbaşkanının seçilebilmesi hususunda yasal hiçbir engel ortada bulunmazken, üstelik muhalefet partilerinden ikisi de destek çıkmaya hazır görünürken, bir anda sahne değişiyor ve destek çıkması beklenen partiler desteklerini bilasebep çekiyor ve uydurma bir gerekçeyle seçim önlenebiliyor?

İşte bu örneklere siyasetin diliyle konuşma derler. Siyasetin dili eylem aracılığı ile konuşur. Eylemin dekoderini kullanmadıkça, bu dil, muhatabına kapalı kalır. Veya daha doğrususu yalnızca o dekoderi kullananlar için bir anlam ifade eder.

Bizim gibi düz yurttaşlar bu dilden, bu dilin konuşulduğu kelimeden bir şey anlamaz. Anlayamaz. Onlar, sahnede kendilerine gösterilen okuspokusu gerçek sanıp apışıp kalmakla yetinmek zorunda bırakılır.

17 years ago
Dil
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu