|
Samson"un yelesi

Yelesi kesilmiş bir Samson hiçtir. Çünkü yele ona nezir olarak dünyaya gelmiş olmasının ödülü olarak Rab tarafından bahşedilmiş bir nimettir. Bu nimetin bedeli vardır ve Samson daha dünyaya gelmeden önce bu bedelin ne olduğu anneye bildirilmiştir: “Asmadan çıkan hiç bir şeyden yemesin, ve şarap ve içki içmesin, ve hiç murdar bir şey yemesin; başına ustura değmesin; ona emrettiğim her şeyi tutsun.” (Tevrat, Hakimler Kitabı, Bap: 13-16). Çocuk böylece saçını kesmemek, ölüye el sürmemek, şarap içmemek üzere ant içmek suretiyle Allah''a adanmış olur.

Oysa Samson, eliyle parçalayıp öldürdüğü aslanı sonradan gördüğünde onun leşinin üzerinde oluşmuş bulunan balı yer ve böylece nezir olmasına ilk ihanetini ika eder. Daha sonra Filistinli Delila''ya aşık olur ve onu karı olarak alır. Samson, kendince, Filistinlilere oyun kurar, fakat Filistinliler Delila''dan Samson''un kudretinin sırrını öğrenmesini isterler. Delila birkaç defa reddedilirse de Samson sonunda sırrını ifşa eder. Onun sırrı, saçındadır. Saçı kesildiği anda bütün gücünü yitirecektir. Samson, Delila''nın dizlerinde uykudayken kadının işbirliği ile Filistinliler onun saçını keser. Samson böylece sıradan bir insana dönüşür, gücünü yitirir. Onu yakalayan Filistinliler iki gözünü oyar ve onu hapse atarlar. Kendilerini eğlendirmesi için oynatmak üzere onu hapisten çıkartırlar ve mabede getirirler. Samson, sütuna dayanmak üzere muhafızından izin ister. İzni aldığında elini bir sütuna dayar, öteki elini de karşı sütuna dayar ve yakarır: “Niyaz ederim beni hatırla, niyaz ederim ancak bir kerelik, Ey Allah, beni kuvvetlendir de, iki gözüm için birden öç alayım!” Sağ eliyle direklerden birine, sol eliyle de ötekine dayanır ve: “Düşmanlarımla beraber öleyim.” Diye feryat eder. Kuvvetle eğilir, mabet beylerin üzerine ve bütün kavmin üzerine düşer. Kendi ölümünde öldürdüğü ölüler, hayatında öldürdüğünden fazladır. Kardeşleri cesedini çıkarır, onu babasının kabrine gömerler.

İmdi, bu menkıbenin çeşitli bağlamlarda zengin simgesel anlamları bulunmaktadır. Bizi burada onun siyasal anlamı ilgilendiriyor. Samson, düşmanlarıyla mücadele etmek üzere kendini hazırlarken, bir yandan da sırrını düşmana teslim ediyor. Burada onun zaafı, düşmanının kızına aşık olmasında ortaya çıkıyor. Gerçi Samson düşmanın kızıyla evlenirken ona olan aşkını düşmanının zaafına dönüştürme niyetindedir. Fakat heyhat ki, Samson burada kendi oyununa kurban gidiyor.

Onun sırrı, son tahlilde, kendi gücüyle ilgili şifreyi düşmanına tevdi etmemektir. Bu, öyle bir sırdır ki, ona Rab tarafından hem bir güç (kudret), hem de düşmana galebe çalmak üzere tevdi edilmiş bir kutsallıktır. Kutsal olana ihanet edildiğinde Rabbin inayeti de onu muhafaza etmesi gerekenin üzerinden el çekiyor. Kutsalına sahip çıkamayan Samson, düşmanının eğlencesi ve maskarası haline geliyor.

Bu durumda, iki seküler (dünyevî) güç karşı karşıya kalıyor. Bu durumda da, olay, tam anlamıyla gücü yeten yetene biçimine dönüşüyor. Eğer Samson gücünü toplamak üzere Rabbi ile yeniden ilişki kurmayı başarabilirse ne âlâ!

Menkıbede Samson''a bu fırsatın tanındığını görüyoruz. Ama onun bedeli ağırdır. Belki düşman helak oluyor, ama düşmanla birlikte Samson''un da hayatı bedel olarak ödenecektir. Her ihanetin bir bedeli varsa, bu bedelin karşı kefesine bazen bir hayat koymak gerekmektedir.

16 yıl önce
Samson"un yelesi
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî