|
Bir devin uyanışı

Evvelki gün görüştüğüm bir grup çiftçi hükümetten yakındılar. Perişan olduklarını hükümetin ilgi göstermediğini, mahsullerini değerlendiremediklerini yana yakıla anlattılar.

''Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?'' diye sorduğumda, ''Kime vereceğiz götürüp yine ona vereceğiz başkası mı var ki?!'' dediler.

Esnafın durumu da çok farklı değil. Şikayetçiler fakat yine de oylarını Tayyip beye vereceklerini söylüyorlar.

Son iki yıl, iç ve dış etkenler sebebiyle hükümetin ekonomide önceki başarıyı gösteremediğini bilmeyen yok.

Küresel kriz karşısında bu sarsıntının sorumluluğunu tamamıyla hükümete yüklemek de bana biraz acımasızlık gibi geliyor.

Ekonomideki bu daralma bir yana, hükümetin diğer alanlarda attığı adımları görmemek ve takdir etmemek de önyargıya teslim olmak gibi geliyor bana.

Türkiye''ye içeriden bakınca muhalefetin itirazları ve bürokrasinin direnişi karşısında hükümete acıma hissiniz ağır basar.

Fakat Türkiye''ye önyargısız olarak dışarıdan bakınca bir devin uyanışını görürsünüz.

Dünyaya kapalı, herkesi kendisine düşman gören, kapı komşularıyla bile her an savaşa girecekmiş izlenimi bırakan Türkiye gitmiş, yerine kendine güvenen, bölgesinde ve uluslar arası alanlarda varlığını hissettiren, özgürlüklere doğru yelken açan, gündem belirleyen ve yön tespit eden bir Türkiye görürsünüz.

Bu başarı elbette ki hükümetin başarısıdır.

En son Suriye ile imzalanan anlaşmalar Türkiye''yi güçlendirmiyor mu sizce? Suriye Devlet Başkanı Esad''ın, İsrail ile arabuluculuk konusunda söyledikleri Türkiye''nin gücünü göstermiyor mu? Esad''ın, Suriye''nin İsrail ile aracısız görüşmelerinde de Türkiye''nin masada olmasını istemesi ne anlama geliyor?

Geçen sene Irak ile bu sene Suriye ile imzalanan anlaşmalar iyi tetkik edildiğinde Türkiye merkezli etkin bir birliğin temellerinin atıldığını görmemek için kör olmak lazım.

On sene önce savaşın eşiğine geldiğimiz Suriye''ye daha düne kadar kırmızı pasaport sahibi diplomatlar bile vize ile giriş yaparlardı. Bugün iki ülke arasında vize tarihe karışmış durumda.

Başbakanın Şamgen esprisinin taşıdığı mesajı Brüksel bile içi burkularak almış olmalı.

Düne kadar ülkeyi yönetenlerin ufuk genişliği(!) sayesinde başını kaldıramayan Türkiye bugün bölgesindeki anlaşmazlıklara arabuluculuk yapacak güce kavuşmuştur. Komşularının tamamıyla ilişkileri düzeltmiş, doğu komşularıyla da batı komşularıyla da dostane ilişkiler geliştirmiştir.

Önceki hükümetler dönemini hatırlayınız. Yunanistan''la sürekli didişen, İran''la her an kavgaya tutuşmaya hazır, Suriye ile sürekli ihtilaf halinde bir ülkeydik. Bugün Yunanistan''la başbakanlarımız dostane ilişki içinde, İran''la tüm tahriklere rağmen hatırı sayılır bir problem yok, Suriye ile vize bile kalkmış vaziyette. Irak''la işgal sonrası atılacak adımların alt yapısı tamamlanmış vaziyette ve Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi istikametinde protokol imzalayacak düzeye gelmişiz.

Dış işleri bakanımızın, ''Komşularla sıfır problem'' kuralı hayat buluyor.

Bu ilişkiler aynı zamanda terör sorununun sonunu getirecek ilişkilerdir. Sen ne kadar başarılı olursan ol komşun teröriste kucak açıyorsa başın beladan kurtulur mu?

Bu bağlamda yüzyılın sorununa neşter vuracak demokratik açılımın başarılı olmasında komşularımızın ne denli önemli olduğunu hatırlatmaya bile gerek yok.

Hükümetin takip ettiği dış politika dış dünya ile sağlıklı iletişim kurmamızı sağlamış, düne kadar yardım etmekten çekinmeyen AB ülkeleri bugün örgütü terör listesine almıştır.

Türkiye gücünün farkına varıyor.

Bir dev uyanıyor.

Dışarıdan bakınca bunları çok net görebilirsiniz. İster ABD''den bakın, ister AB''den bakın, isterseniz Lübnan''dan Yemen''den ya da Pakistan''dan yahut Çin''den bakın. Bu devin uyandığını görürsünüz.

Ama Ankara''nın muhalefet penceresinden ya da bürokrasi perspektifinden bakarsanız içinize karamsarlık çöker.

Ve ne yazık ki uyanan dev Türkiye''nin ayak bağları yine kendi içinde.

Gül ve Erdoğanlı bir yönetimin başarısı hazmedilemiyor.

İnşallah bu bayramda buzlar erime trendine girer.

Bu vesileyle bayramınızı tebrik ederim.

15 yıl önce
Bir devin uyanışı
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet