|
Yeltsin cesareti

Refah Partisi hakkında dava açılınca, yayın yönetmenliğini yaptığım Yörünge dergisinde, hemen yeni bir parti kurularak bütün vekillerin yeni partiye geçmelerini mahkemeye içi boş bir RP bırakılmasını ve siyasetin duraksamadan yeni partide devam etmesi gereğini yazarak fikir beyan etmiştim.

İlgi görmedi. Parti kapatıldı moraller bozuldu ve siyaset inkıtaa uğradı.

Moraller bozuldu, heyecan kayboldu ve RP arkasına aldığı rüzgarı kaybetti. Sonuç malum.

RP''nin şahsında milli değerler büyük bir darbe aldı. Milli değerler o süreçte gördüğü tahribatı hiç dönemde görmemişti. RP''nin yönetim kadrosu sükuneti tercih etti. Tepki vermedi. Bu sükunet birilerini daha da cesaretlendirdi ve peşinden FP de kapatıldı. Darbe üstüne darbe.

Millet bu darbelere 3 Kasım''da AK Parti''yi iktidara getirerek cevap verdi.

Darbeci zihniyet AK Parti''yi de hazmedemedi.

AK Parti yapılan bütün teşebbüslere karşı dik durmayı bildi. Seçimi erkene alarak 22 Temmuz''da millete bir fırsat daha verdi. Millet 22 Temmuz''da darbecilere ikinci tokadı indirdi.

Demokrasiyi hazmedemeyenler, milletin yetki kullanmasından rahatsız oluyorlar. Bu rahatsızlık had safhaya ulaştı ve hukuksuzluğa dönüştü.

Darbeci zihniyet pes etmedi. Bu kez öldürücü darbeyi vurma hazırlığında. Anayasa Mahkemesi''nin son kararı, Meclis''in yetkisini gaspetti ve ülkede bir rejim krizine yol açtı.

Demokrasi cephesinin bu hukuksuz teşebbüsleri akamete uğratmak için en radikal adımları atması artık kaçınılmazdır.

Bana göre mahkeme AK Parti''yi kapatsın ya da kapatmasın sonuç ne olursa olsun, demokrasinin çıtasını yükseltecek vaatlerle bir kez daha erken seçim kararı almalı ve seçimden sonra da vaatlerini derhal yerine getirmelidir.

AK Parti ya da kapanması halinde kurulacak yeni parti demelidir ki:

Ey millet! Demokrasiyi hazmedemeyenler yani senin iradene ipotek koyanları demokrasi içine çekmek için toplum denetimine kapalı olan ihtilal ürünü bütün kurumları toplum denetimine açacak ve Türkiye''yi bu olumsuzluklardan kurtaracağım.

1.Anayasa Mahkemesi''nin oluşumunu çağdaş demokrasilerde olduğu gibi toplum denetimine açacak ve üyelerinin bir kısmını ya da tamamını seçimle belirleyecek anayasal değişikliği derhal yapacağım.

2.Aynı şekilde YÖK üyelerinin seçimle belirlenmesini sağlayacak Anayasa değişikliğini geciktirmeden gerçekleştireceğim.

3.MGK''nın yapısını ve işleyişini çağdaş demokrasilerdeki benzerlerini esas alarak yeniden yapılandıracağım.

4.Genelkurmay Başkanlığı''nı AB üyesi ülkelerde olduğu gibi Milli Savunma Bakanlığı''na bağlayacak, YAŞ kararlarını hukuk denetimine açacağım.

5.Cumhuriyeti koruma ve kollama yetkisini sadece Meclis''e vereceğim.

6.Temel özgürlükler çağdaş dünyadaki düzeye çıkartılacak ve ne inancı ne kökeni ne de kılık kıyafeti yüzünden kimse hiçbir düzeyde mağdur edilmeyecek.

Evet bu millet eminim siyasetçiye bu şansı verecektir.

İhtilal dönemlerinin oligarşik adacıklara dönüşen kurumları, ülkenin gelişmesini ve kalkınmasını frenleyen layüs''el bir şekilde işlemektedirler. Bu duruma son vermek milli iradeyi egemen kılmak ve hukukun üstünlüğünü sağlamak için daha fazla vakit geçi-rilmemelidir.

Bana göre, mahkeme kararı -karar ne olursa olsun- açıklanır açıklanmaz bu ve benzeri vaatlerle hemen erken seçime gidilmeli, seçimden sonra da vaatler bir bir gerçekleştirilmelidir.

Tabii ki en azından Yeltsin kadar cesaretli olmayı da göze almak gerekiyor!

16 yıl önce
Yeltsin cesareti
İnsanımızın siyaset ve seçim bilinci
İyi Ki Varsınız
Bir Başka Mesele: Neden cinsiyet değiştiriyorlar?
Birliğe çağrı
Adamın adı Filistin