|
Tonyalı profesörün isyanı

Son zamanlarda, “Ezber bozmak” şeklinde bi moda konişuk var. Sağda, solda, medyada hep karşima çikayi.

Misal: adam kendi kalesine gol atayi, deyi ki, ezber bozayirum. Ula uşağum sen ezber mi bozayisun, afkuruyi misun, belli değil.

Nerden çikti bu kaybana konişuk?

Şimdi gelduk konferansumuzun en can alici noktasina.

Has anlayasunuz diye evvela başımdan geçen bi hadiseyi anlatacağum. Eyi dinleyin.

Geçen gün, nenem arayip dedi ki; kaç zaman oldi, niye köye uğramayisun?

Sitem edeyi, anlayi misunuz.

Nene, biliyisun, dedum, konferanslardan başimi kaldıramayirum.

Bir konferans da buraya verirsun, dedi, hem yaparım sana bi yağlaş da yersun. (Mısır unu ve tereyağından mürekkep yöresel bir yemek. Ben sevmem, orası ayrı - Vakfıkebirli Süleyman)


Haçan gönül koyayisun, geleceğum, dedum, ama fazla kalamam oralarda.

Elin köyünde kaliyisun da, dedi, niçin kendi köyünde kalamayisun, de bana bakayim?!

Oni dedum, olmadi, buni dedum, dinlemedi. En sonunda, bi bahane bulmak için dedum ki; ne işim var orada, her gün adam öldüriyirler.

Uşağum, dedi, o işler çok eskidendi, şimdi buralarda vukuat olmayi. “Herkes işinde gücünde, tarlasında çalışiyi…”

Nene, dedum, daha geçen ay bi adami vurdiler ya!

“Haa, oni mi deyisun?” dedi. “He, oni deyirum ” demeye kalmadi, “Uşağum o hak etmişti ama…” demez mi!

Neyse, çok uzatmayayim; nenemi kıramadım gittim köye. Hay gitmez olaydum!

Meğer o vukuat ben köye gidene kadar büyümüş; taraflar birbirlerinden üçer kişi vurmişler.

Köyün hatıri sayılır insanları benden yardım isteyince, her iki tarafın temsilcileriyle ayri ayri koniştum.

Bi taraf deyi, biz hakliyiz, diğer taraf deyi, biz hakliyiz. Darlandum. Habu boş lafları geçelim, dedum, zaten bu kadar adami mezara koyan “sensin-benim” meselesi değil midur?

“Önce siz başlattınız! Yok, siz başlattınız!..” gibi lakırdılarla mevzunun başa saracağuni anlayinca, “Kim başlattiysa başlattı.” dedum, “Bitmesi için daha ne kadar birbirinuzi kıracaksunuz?..”


İçlerinde üniversite bitirmiş, güya tahsilli olan genç bi uşak, “Hocam” dedi, “Olardan bir tane daha vurmadan bu iş bitmez…”

Niye, dedum, eşitlendunuz işte; üç can onlardan, üç can da sizden gitti. Yetmedi mi?

Asti maruklarunu, eğdi kaşlarını da, “Sen ezbere konişiyisun hocam” dedi. “Onlardan üç adami toplasan bir adam etmez…”

Bak, gördünüz mi ne diyor jakoben pezevenk! Dedum ona ki; “La uşağum, burda ''mana'' değil, sayi konişiyiruk, sen ne demek arayisun?..”

“Her üç, her zaman üçe eşit değildir!” dedi, “Hocam ezberini bozacağım ama, manasız sayıdan bi şey olmaz…”

Yahu sen kimsun da benum ezberimi bozacaksın enik yavrusu. (Hocamın kedi-köpek yavrusu manasındaki ''enik'' kelimesini, ''yavrusu'' kelimesiyle birlikte kullanması özel bir ''vurgu'' olabilir – Vakfıkebirli Süleyman)

Tevekkelli dememişler, bu kadar cehalet ancak tahsille olur, diye.

Neyse, silahımı çikardum, “Ula senin sülalen gelse benim ezberimi bozamaz!” diyerek, dayadum şakağına. Araya girmeseler vurup atacaktum oni bayaşağa.

Şuni demek isteyirum. Siyasetçisinden, yazarına kadar, “Ezber bozmak” lafıni olur olmaz yere konişiyirler.

Emperyalizm, deyirum, arkamdan hemen bi çatal konişuk çikariyirler: “O laflar soğuk savaş döneminde kaldi, şimdi küreselleşme var…”

Siyonist İsrail rejimi emperyalizmin kan içici Ortadoğu candarmasidur deyirum, “Bırak bu İsrail düşmanlığını, ezber bozalım…” deyiler.

İsrail, Gazze''de bebeklere varıncaya kadar soykırım yaparak, bunlara zorunlu ezber yaptırmasa var ya, üç kuruşluk dünya menfaati için bütün ezberlerini çoktan bozacak bu kapsalaklar. (Kapsalak: Salağın bir nevi önde gideni – Vakfıkebirli Süleyman)

Ula habu millete doğru dürüst neyi öğrettiniz de, bi de utanmadan ezberini bozmaya kalkayisunuz?

16 yıl önce
Tonyalı profesörün isyanı
Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na Gazze başvurusu
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit