Amerika’da üniversite kampüslerinde, İsrail’in katliama başlamasından yaklaşık 6 ay sonra da olsa, başlayan protestolar olanca hızıyla devam ediyor. Polisin çoğu zaman orantısız güç kullandığı sosyal medyada ve haberlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Başkalarına demokrasi dersi vermeyi çok seven Amerika kendi demokrasi sınavından kalıyor. Söz konusu İsrail olunca, dikkat buyurun Yahudiler değil, İsrail’den çok İsrail’i savunuyor Amerika. Bunun karşılığında ise Refah’a saldırmaması yönündeki telkinleri İsrail’in umurunda değil. Ergen bir çocuk davranışı göstererek, dürtüsel davranışlarına devam ediyor. Amerika’daki protestoların yansımalarını ülkemizde de görüyoruz. Üniversiteler bir biri ardına açıklamalar yapıyor, öğrenciler protestolar düzenliyor. Ama burada çok ciddi bir sıkıntı var. Bu protestolara katılan öğrenciler ve bizzat üniversiteler geçen yazımda da bahsettiğim gibi Filistin’e destek vermiyorlar, Filistin’e destek verenlere destek veriyorlar. Yani içinde bulunduğumuz tablo pek de iç açıcı değil.
Türkiye’de sanat dünyası maalesef İsrail’in Filistin’e uyguladığı soykırıma sesini çıkartmadı. Çıkartamadı değil. Çıkartmadı. Tamamen bilinçli bir tercih. Filistin filmleri seçkisi yaparak olayların anlaşılmasına katkı sağlayan Salt istisna.
Ey sanat dünyası! Sekülerlik, dindar olmamak, inançsız olmak Filistin’de yaşananlardan daha önemli değil. Filistin’de yaşananların dinle bir alakası yok. Konu temel insan haklarıyla alakalı. On binlerce insan bebek, yaşlı, kadın, erkek ayrımı yapılmadan İsrail tarafından öldürüldü. İnsanlar açlığa mahkum edildi. Buna karşı diyecek bir sözünüz yok mu? Sanatınız insanlara hitap etmiyor mu? Çok üzücü.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika asıllı kadın yönetmenlerin filmleri, Sharjah Film Platformu’nun yurt dışı etkinlikleri kapsamında İstanbul Modern Sinema’da gösterilecek. 9-19 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan seçkide 9 film yer alıyor.
ARAMIZDALAR, 2023, Sofia Alaoui
ARTIK DAĞLARI TERCİH ETMİYORUZ, 2023, Inas Halabi
AYAKLAR SUDA, KAFALAR YANIYOR, 2023, Terra Long
CANIM BENİM, 2023, Sierra Urich
DÖRT KIZ KARDEŞ, 2023, Kaouther Ben Hania
DÜĞÜN ÇALGICILARI, 2023, Sonia Ben Slama
KAPLAN DESENLERİ, 2023, Amanda Nell Eu
KÜÇÜK KIZ, 2023, Laura Amelia Guzman
LA BONGA, 2023, Canela Reyes, Sebastian Pinzon
Benim favorilerim ve kısaca konuları şu şekilde:
Kuzey Filistin’deki bir Dürzi kasabasında geçen belgesel, izleyiciyi o coğrafyanın yalnızlığına ve sisli mistik dünyasına davet ediyor. Burası, 1948’de İsrail tarafından topraklarının büyük bir kısmına el konulmuş bir kasaba. Yönetmen, orada yaşayan insanlarla yaptığı röportajların yanı sıra, radyo yayınları ve rap gibi farklı malzemelerle uzun zamandır zıtlıklarla yaşayan bölgeye ilginç bir bakış açısı sunuyor. Yaşlı nüfusa uğradığı haksızlıkları dile getirmesi için alan açarken, miras aldıkları bu duruma meydan okuyan genç neslin de nabzını tutuyor.
Film, 2015 yılında Tunus’ta kaybolan iki kız kardeşin yasını tutan bir ailenin gerçek hikâyesine odaklanıyor. Olfa Hamrouni’nin 15 ve 16 yaşlarındaki iki kızı bir gün ortadan kaybolarak onu ve diğer iki küçük kızını çaresiz bırakıyor. Yönetmen, Olfa ve kızlarının yanında onları canlandıran profesyonel aktörleri de kullanarak yaşanan travmayı performansla aktarıyor. Dört Kız Kardeş, Oscar ödüllerinde “En İyi Belgesel” kategorisine aday gösterilse de ekranda gördüğümüz, gerçekliği sürekli sorgulamaya iten sahte bir kurmaca.
