Filistin’i sanatçıları üzerinden anlama çabam bu hafta başka bir sanatçı üzerinden devam ediyor. Khaled [Halid] Jarrar 1976 yılında dünyaya geldi. Çok farklı alanlarda üretim yapan sanatçı fotoğraf, video sanatı, heykel, enstalasyon sanatı ve performans sanatı gibi çeşitli ortamlarda çalıştı. Çalışmaları Filistin’in işgaliyle ilgili konuları araştırıyor. Jarrar Ramallah’ta yaşamaya ve üretmeye devam ediyor.

Cenin’de dünyaya gelen sanatçı çalışmalarında, işgalin ve iktidar mücadelesinin, özellikle Batı Şeria’da, Filistin’in yaşadığı deneyim üzerindeki gerçeklerini ve etkilerini araştırıp, bunları eserlerine yansıtıyor. 1996 yılında Filistin Politeknik Üniversitesi’nde İç Mimarlık bölümünde eğitimini tamamlayan sanatçı bir dönem Filistin Kurtuluş Örgütü FKÖ’nün efsanevi lideri ve Filistin bağımsızlık hareketinin sembol isimlerinden Yaser Arafat’ın koruması olarak çalıştı. Bir dönem marangozluk yaptıktan sonra ve 2011 yılında Uluslararası Filistin Sanat Akademisi’nden mezun oldu.

Jarrar’ın çalışmaları video sanatı,fotoğraf, performans sanatı, heykel ve enstalasyon sanatı dahil olmak üzere çeşitli ortamlardan oluşuyor.

2004 yılında Howarra ve Kalandya kontrol noktalarında İsrail askerlerinin dikkatini çekmek amacıyla fotoğraflarının sergilendiği sergisiyle büyük ilgi gördü. Film ve video ortamlarında çalışmaya başladı. İlk kısa videosu “Journey 110” büyük beğeni topladı ve aralarında Basel Art 41, Instant Video ve Londra Film Festivali’nin de bulunduğu birçok uluslararası festival ve sanat galerisinde seçildi.

Son çalışmalarınsa “Filistin’de Yaşamak ve Çalışmak” ilk resmi olmayan Filistin puluydu. Khaled bunu, gönüllü olan tüm milletlerden insanların pasaportlarını damgalamak için kullandı. Jarrar’ın düşünceli çalışmalarında ortaya çıkan gündelik nesneler, ister şekilleri ister doğaları itibarıyla, incelediği konuların ciddiyeti ile yan yana getiriliyor, bu da onun sanatının politik içeriğine daha fazla önem verirken temalarının otobiyografik doğasının altını çiziyor.

Eserleri, Londra’daki Ayyam Galerisi ve Paris’teki Centre Pompidou dahil olmak üzere uluslararası alanda sergilendi.