Peşin peşin söyleyeyim; Malta ve Macaristan maçlarında 3''er puan alamazsak, bodoslama duvara bindiririz. Bu iki maçın hesabını, kitabını ben yapmam. Karşımızda iki keklik takım var. Fatih hoca ister düz ovada, ister yaylada bu keklikleri avlayacak. Dom dom kurşunu mu kullanacak, yoksa ufak saçmalarla mı işi bitirecek, bilemem. Ayrıca da buna kafa yoramam. Biz milletçe finallere gitmek istiyoruz. Grubumuz da fıstık gibi. O zaman bu konu noktalanacak.

Gökhan Zan sakatmış, Servet dağınıkmış, defansta milli alarm varmış... Bana ne, bize ne. Koskoca 70 milyondan başka bir stoper çıkartamıyorsak ''yuh'' hepimize.

Bosna Hersek''e bir kıyak yaptık. Kimse korkmasın, Bosna zirveyi zorlayamaz. Yakında alt basamaklara dikine iniş yapar. Bizim iki rakibimiz var. Biri Yunanistan, diğeri Norveç. Eh onlardan birini de geçelim yani.

Beşiktaş''ta gol kısırlığı had safhada. Geçen sezon bu nedenle şampiyonluğu yitirdiler. Şu anda aynı problem yine yaşanıyor. Şimdi bunun nedenlerini araştıralım:

1- Kanat ortaları genellikle son çizgiye inilmeden yapılıyor. Bu durumda rakip avantajlı duruma geçiyor. Topu cepheden karşılıyor. Son çizgiye inilebilse avantaj tersine dönecek.

2- Bir kanattan atak geliştirilirken, diğer kanattaki ve de orta alanın göbeğindeki oyuncular kale önündeki bitirici noktalara gelmiyorlar.

3- Tek kaleye dönüşen ve karambollerin sıkça yaşanmaya başladığı maçlarda Nobre''nin büyük silah olduğu zaman zaman unutuluyor.

4- Dizilişte ufak bir değişiklik, problemin çözümüne önemli katkıda bulunabilir. Bu oyuncu yapısıyla Beşiktaş, 4-3-1-2 oynayabilir. Bobo, Nobre, Higuain ve Batuhan''dan ikisi ileride görevlendirilir. Bu ikilinin arkasında Rico veya Delgado olur. Orta üçlüde ise Tello, Cisse, Koray, Serdar Özkan, Mehmet Yozgatlı, İbrahim Akın ve Ali Tandoğan arasından istenildiği gibi tercih yapılabilir.

Ben böyle düşünüyorum, Ertuğrul hocam siz ne dersiniz?

Aman efendim hepimize dert olmuştu! Hakan Şükür nihayet rekorları kırdı. Manisa''ya attı golünü ve herkes rahatladı! Ancak ne hikmetse, golünü attıktan biraz sonra da kemendi yedi. Yoksa Feldkamp, Hakan''a “Tamam hedeflerine ulaştın, gel artık yanıma”mı demek istedi. Eh Nonda da geldi. İster misiniz artık Hakan, Feldkamp ile kol kola kulübede otursun...

Bir penaltı yaptıran, bir de gol atan Hakan dışarıya çıkarken hocasına çok bozudu. Penaltı dedik, devam edelim. Böyle komik bir penaltı kararına, yaşamım boyunca tanık olmadım. Yoksa hakem “Vereyim bir penaltı, Hakan kullansın, golünü atsın, rekoru kırsın” diye mi penaltı noktasını gösterdi.

Hakem penaltı düdüğünü çaldı. Hakan, hakeme döndü, “Aferin çok doğru karar verdin” gibilerinden alkışlamaya başladı. Yapma be Hakan, olmadı hiç olmadı. Hakemi aldatmak sana yakışmadı.

OFTAŞ-F.Bahçe maçında puanlar, atılan- yenilen gollerle değil, kurul kararıyla dağıtılsaydı, 3 puan oybirliğiyle Ankara ekibine verilirdi. OFTAŞ''ın toplam değeri 5 milyon dolar. F.Bahçe''ninki kimbilir kaç katı. Topu daha iyi kullanan OFTAŞ. Daha fazla pozisyona giren OFTAŞ. F.Bahçe 9, OFTAŞ 15 şut atmış. Sadece şu rakam bile tüm gerçeği ortaya koyuyor. Bu tablonun hiçbir açıklaması olamaz.

Zico, “Mutlu değilim” dedi. Vah, vah! Komutana bakın siz! Çözüm üreteceğine üzüntülerini belirtiyor. Kendi mutsuzluğundan söz edeceğine, bu takımın gerçek kapasitesini yansıtsana sahaya. Herşeyden önce görmüyor musun takımın pozisyona binbir zorlukla girebiliyor. Tek santroforla olmuyor işte. Semih, F.Bahçe için ideal bir santrofor değil, ancak elinde de başka kimse yok. O zaman bir dene bakalım, Semih ile Kezman''ı birlikte oynatmayı. Geçen sezon da aynı sıkıntıları yaşadınız. Bu sezon 4 maçta atabildiğiniz sadece 4 gol. Bu rakam hiçbir F.Bahçeli''yi mutlu etmez. Biraz laf dinlesen, inat etmesen olmaz mı? İlla Aziz Yıldırım''ın soyunma odasına inmesi mi gerekiyor!..

BOUZİD VE DİATTA NEREDE?

**Nonda geldi, ayağının tozuyla 10 dakika da olsa forma şansı buldu. Higuain de aynı şekilde son 15 dakikada sahadaydı. Peki Cimbom''un İsmail Bouazid''i ve Kartal''ın Diatta''sı neredeler? Bu iki stoperi neden pamuklara sarıp sarmalayıp saklıyorlar? Acaba bu oyuncular defolu mu ve de teknik adamlar bunlara güvenmiyorlar mı? Peki bu iki futbolcuyu bizzat onlar aldırmadılar mı?

SERVET''İ ÖLDÜRMEYİN

**Futbol ailesi, Cimbom''un yitirdiği iki puanda Servet''i baş sorumlu ilan etti. Tamam, ilk golde Servet hatalıydı, ancak tek başına değil. Savunmanın sol kanadı neredeydi? İkinci golde top Servet''e çarpıp ağlarla kucaklaştı. Bu golde Servet''i suçlu bulmak büyük insafsızlık. Bu tür kazalar her futbolcunun başına gelebilir. Yüzlerce, binlerce örnek gösterebiliriz. Biz vurmuyoruz, öldürüyoruz. Lütfen biraz sağduyu...

UÇMASINI SEVERİZ

**Aman efendim bayram ilan edildi. Beşiktaş ve F.Bahçe çok iyi gruplara düşmüşler. Rakiplerimiz çantada keklikmiş. Yazılanlar muhteşem: “Ah ne güzel İnter çıktı!”, “İtalyan futbolu da neymiş!”, “Liverpool o eski gücünde değil!”, “Portekiz futbolunda iş yok!”, “Marsilya kendi liginde en diplerde!”, “Hollanda futbolu çöktü!”, “Rusları tekniğimizle alt ederiz!”

Oh ne güzel, maçlar oynanmadan gruplardan çıktık, gittik. Biz milletçe ne de çok uçmasını severiz. Hayal kurmayı bırakalım. Takımlarımız gruplarında ikinci olurlarsa omuzlara alalım. Üçüncü olurlarsa da alkışlayalım. Beyler lütfen gerçekleri görelim.

GİTTİ 20 BİN DOLAR

**Ani tepkiler, refleksler adamın başını belaya sokar. Bu nedenle de bin düşünüp, öyle konuşacak, öyle davranacaksın. Nobre, kendisini kontrol edemedi, parladı. Gitti 20 bin dolar. Bir süre de kadro dışı kaldı. Pişman olmak yetmiyor.

Elbette bu olayda Nobre suçlu. Ama Ertuğrul hocanın da zamanlama yönünden hata yaptığını söyleyebiliriz. Böyle baba oyuncuları son birkaç dakikada oyuna sokarsanız, nasıl bir tepkiyle karşılaşacağınız hiç belli olmaz. Ayrıca tepki göstermeseler bile o kısa süreçte kendilerini tam anlamıyla oyuna veremezler.Bundan sonra bunu da düşünelim...

LİNCOLN VE RİCARDİNHO

**Lincoln''ün 3-5 hareketi bana yetiyor. Ayakları ne kadar da yumuşak. Gözü hep karşı kalede. Lincoln''ü sevmemin asıl nedeni de bu. Sürekli golü amaçlayarak oynuyor.

Orta alan ve ileri uç oyuncusunun golle ilişkisi olmadı mı, o oyuncuya sıcak bakamıyorum. Fren yapmaya başlayan Ricardinho''yu, bu nedenle son haftalarda epeyce eleştiriyorum. İlk geldiğinde hücum organizasyonlarında baş rol oyuncusuydu. Şimdi o müthiş yaratıcılığını sergileyemiyor. Dikine oynamıyor. Karşı kaleyi düşünmeyen, üstelik tempoyu da düşüren oyuncuyu ben ne yapayım?