|
Dalgalar köpürdükçe köpürüyor

Yazı günüm geldi çattı. Köşem beni bekliyor. Haydi bakalım gel de çık işin içinden. Ne karalayacağım ben şimdi. Elim gitmiyor. Hiç keyfim yok. Futbolun neşesi kaçtı. Gazetelerin spor sayfalarını açıyorum, içim kararıyor. TV''lerde de ahkam kesen kesene. (Ben de olmak üzere) Her kafadan bir ses çıkıyor.

Durmadan olasılıklar tartışılıyor. "Bu işin sonu ne olacak?" sorusuna yanıtlar bulunmaya çalışılıyor. Şike, kara bulut gibi tepemizde. Şikeyle yatıyor, şikeyle kalkıyoruz. Cümle alem şike profesörü oldu. Sokakta, lokantada, her yerde şikeyle ilgili müthiş nutuklar atılıyor. Basın telden tele atlıyor. İnce saz da yapıyor, gümbür gümbür davul da çalıyor.

Milli takımdan arkadaşım, bir zamanların müthiş topçusu Cemil Turan''ın tutuklanması içimi param parça ediyor. Eğer varsa saha dışı ayak oyunları yapanlara acımam, kızarım. Hem de çok kızarım. Kanıtlar yüzümüze şamar gibi peş peşe vuruluyor. "Al işte! Al işte!" deniyor. Ben yine ''hayır değildir'' diye çırpınıp duruyorum. Dalgalar köpürdükçe köpürüyor. Tsunami dediğin ne ki sanki.

CEHENNEM AZABI

Trabzonspor ve Beşiktaş da girdi işin içine. Her iki kulüp sorgulanıyor. Gözaltına alınanlar Trabzonspor''un Başkanı ve Beşiktaş''ın teknik direktörü ile futboldan sorumlu yöneticisi. Ne oluyor, neler oluyor? İş iyice karıştı. Yılan hikayesinden beter. Beşiktaş futbol takımı sezon başı hazırlığı için kampta, teknik direktörü ise dört duvar arasında sorulara yanıt veriyor.

En az 13-14 takım kuşku içerisinde bekliyor. Onlar için şu günler cehennem azabı. Teknik direktörler, yöneticiler ve futbolcular için kahredici bir durum. Koskoca camialar isyan ediyorlar. Haklı olarak kabullenemiyorlar. Bu ağır lekenin bir an önce temizlenmesini istiyorlar.

ADALETİN KILICI

Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan, "Olay sadece Fenerbahçe ile ilgili değil. Bu iş dal budak salmış. Duygusal bakmamak gerekir." şeklinde görüş belirtti. Evet çok doğru, duygusallık yarınları da kaybetmemize neden olabilir.

Futbol federasyonumuz, "Savcının hazırlayacağı iddianame gelmeden herhangi bir işlem yapmayacağız. Aynen devam" dedi. Bundan başka bir karar da zaten alamazdık. İddianame belli olmadan nasıl bir sonuca varılabilir ki. Adaletin kılıcı karşısında hepimizin boynu kıldan ince.

TÜRKİYE, MUZ CUMHURİYETİ Mİ!

Bir kesim de diyor ki, "Suç sabitse kişiler zaten yeni yasaya göre cezalandırılacaklar. Suçu işleyen kişilerin takımları da 10-15 eksi puanla lige başlasınlar" Yönetmelikler belli. Suçun karşılığındaki ceza "Küme düşme" o da belli... Ve kapı gibi bu yönetmelikler yırtılıp atılacak! Oh ne güzel! Türkiye, muz cumhuriyeti mi! Gerçekten büyük, çok büyük bir kaos. Acaba savcılık iddianameyi ne kadar sürede bitirecek? Daha sonra Futbol federasyonumuzun tutumu ne olacak? Lig devam ederken olay şekillenirse nasıl bir karar alınacak ve de uygulanacak? Avrupa Kupası''nda yol alan takımların durumu ne olacak? UEFA, "Hey ben de varım" diyecek mi?

Zor, çok zor işler. Süreç uzarsa daha da çok sıkıntı olur. Tersim döndü... Kafam iyice karıştı... Durum Mehmet Ali Aydınlar''ın dediği gibi vahim, hem de çok vahim.

Ferrari gaza bastı

Ferrari kayıplara karıştı, bir anda toz oldu. Yoksa o da mı şikeyle ilgili olarak sorguya çekilecekler arasındaydı da o nedenle mi gazladı? Ne bileyim şu aralar öyle bir bilgi kirliliği var ki, spor sayfalarını Ferrari''nin bu kaçışı süslüyor.

Gözümüz Ferrari için hiç yollarda değil. Aman koçum sakın bir daha bu taraflara uğrama. Beşiktaş''ın büyük kıyağını da unutma. Unutmaz elbette. Beşiktaş, Ferrari''yi euro milyoneri yaptı. Peki o Beşiktaş''a ne yaptı? Rüzgar gibi geldi ve geçti. Bıraktığı izler sadece gece alemleri, zamparalıklar, sakatlıklar, Lugano''ya attığı o dirsek ve kırmızı kart.

Ne yapalım onu da böyle anacağız. Durun bakalım arkasından daha ne türlü masallar anlatılacak.

Kartal''ın kanadı kırık

Beşiktaş, "Daha da güçlendim" diyor. Bilemiyorum, endişelerim var. Gurbetçileri, Bebe''yi ve Sidney''i tanımıyorum. Ersan''ın sakatlanması da büyük şanssızlık.

Savunmanın iki kenarı yine yetersiz. Buraya tek ilave yapılmadı. Ekrem, Hilbert ve İsmail, Beşiktaş''ı yüksek hedeflere taşıyacak oyuncular değiller. Topu geriden iyi kullanamazsan oyunu nasıl güzelleştirebilirsin. Ayrıca bu oyuncular, defansif yönde de epeyce aksıyorlar. Tek güvencem Egemen. Onun da sık sık sakatlanması neşemi kaçırıyor. Sidney iyi çıkarsa Egemen solda da oynayabilir. Ancak savunmanın sağında görev yapanların hiçbiri bana güven vermiyor. Bosingwa sesleri neden birden bire kesildi. Maliyet pazarlıkla aşağılara çekilebilirdi. Bosingwa olmazsa benzer özelliklere sahip bir oyuncu mutlaka transfer edilmeli.

Bebe''yi ve Mustafa Pektemek''i merakla bekliyorum. Bobo, Nobre gitti, buradaki boşluğu Bebe ve Pektemek doldurabilecek mi? Ancak benim için asıl soru işareti defansın sağı. Orası bomboş. Umarım bunun bedeli ağır olmaz.

Yönetim istifa etmeli mi?

Eskişehirspor, Bülent Uygun, Ümit Karan ve Mehmet Yıldız ile yollarını ayırdı. Sivas''ta Mecnun Odyakmaz''ın başkanlığı tartışılıyor. Günler biraz geçtiğinde Fenerbahçe''de de Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu, ister istemez gündeme gelecekler. "Yönetim istifa etmeli mi?" sorusu telafuz edilmeye başlanacak.

Ülkemizde davalar uzun sürüyor. Aylar ve yıllar geçebiliyor. Bunu Aziz Yıldırım da biliyor. Takımını başkansız bırakmamak için çok yakında "Fenerbahçe''nin menfaatleri nedeniyle ben ayrılıyorum" diyebilir. Bu sürpriz bir gelişme olmaz.

Dava sonuçlandığında ve de Yıldırım suçsuz göründüğünde ilk seçimde tekrar koltuğuna oturabilir. İddia edilen suç kanıtlanırsa zaten o zaman yapacak bir şey kalmaz.

13 yıl önce
Dalgalar köpürdükçe köpürüyor
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar