|
Kötü para iyi parayı kovar!

O ilk defa bir yemek programıyla tanıştı ekranlarla ve tabi izleyici de Onunla. Kendisine güzellik tacı getiren ''vücut'' ölçülerinden bir operasyonla kurtulmuş ama jürideki Hıncal Uluç''dan ''ne yaptın kendine biz seni o ölçülerin için seçmiştik'' azarını da yemişti. Hayatı yemek üzerine kuruluydu. Sürekli konuşarak ekranda yemek yapıyor, günün kalan zamanını da sonraki günler için yeni yemekler deneyerek geçirdiğini söylüyordu. Kendisi hakkında fikir sahibi değildik, sadece imajından haberdardık. Zaten o da kendisini imajına indirgemişti. Beyaz camın cici kızı.Henüz hiçbir role soyunmadığı için rol yapıp yapmadığını kestirebilmek güçtü. Kendisine açılan oyunculuk kapısından da, yeteneğiyle değil imajıyla geçiverdi.

Erkek senaristin hayalinde yarattığı "bayan ideal olarak" kadınlara bile bıkkınlık veren Meltem karakterine büründü. Dizinin adı Çocuklar Duymasındı. Ama yazılıp çizilen her şey çocukların duyması üzerine kurgulanmıştı. Eşler ayrılmaya karar verdiklerinde sanal çocuklarının psikolojisini-bir psikiyatr aracılığıyla da olsa- düşündükleri için aynı evde, fakat ayrı yaşıyorlardı. Aynı şekilde kavgalarını asla sanal çocuklar önünde yapmıyorlardı. Oysa ekran önündeki reyting gözlü gerçek çocuklar, her kavgaya şahit oluyorlardı. İlerleyen bölümlerde boşanmaktan vazgeçmelerindeki en büyük pay ise senaristin hayalinden kağıda dökülen; sesi çocuklarının önünde asla yükselmeyen, sürekli yüzünde gülümseme ile dolaşan, hem ideal iş kadını, hem ideal anne, hem de ideal eş olan Meltem karakteri sayesinde oluyordu.

Bilimsel olarak sevgiye aç, felsefi olarak hedonist, siyaseten devrimci ilan edilen Pınar Altuğ, magazin gündemindeki yerini ilk defa o zamanlar aldı. O zaman da kafası bir hayli karışıktı. Kendini korumakla rolünü korumak, rolündeki imajını korumak ile kendi imajını korumak arasında gidip gelmişti sürekli. Çünkü hayat standardını, film icabı karakterine borçluydu. Üzerindeki rolü, kendi benliğinden daha fazla önemsemişti bu noktada. Gerçek hayatta çocuk sahibi olmadığı halde, oynadığı rolden dolayı yılın annesi seçilmiş ve ödülü almamayı aklının ucundan dahi geçirmemişti. Kurgu gerçeği yönlendirmeye başlamıştı, ama kimse sanal bir karakterin nasıl olup da yılın annesi seçildiğini sorgulamadı. Dizinin senaristi dahil.

Son yıllarda medyada, erkeklerin eşlerini aldatmaları haber değeri taşımıyor. Aldatılan kadınlar olayın üzerine gitmediklerinden aldatılan kadın hikayeleri vizyona bile giremiyor. Çünkü erkeklerin yaptığı her türlü gayri ahlaki durumu "küçük bir kaçamak" olarak "sevimlileştiriyor medya gündemi. Artık vizyonda ''aldatan kadın'' hikayeleri var. Pınar Altuğ üç yıl arayla iki defa aldatan kadın olarak düştü magazin gündemine. Ama ne hikmetse her iki vakada da hikayenin başlangıcı ile devamı arasındaki bağlantı koptu. İlkini hatırlayın mesela. Meltem karakterini canlandırırken, askerde bulunan eşiyle boşanma haberleri yansımıştı önce medyaya. Sonra boşanma gerekçesi olarak Prizma adlı bir grubun seminerlerine katılması gösterilmişti. Aile yapısını bozmaya yönelik seminerler veriliyor olabileceğinin altı çizildi. Delil olarak bu seminerlere katılmış ve boşanmış olanların listesi sunuldu. Dikkatler bir anda katılımcılarına özgüven(!) aşılayan bu sosyete tarikatına yöneldiği için, aldatılan eş hızla düştü gündemden. Pınar o zamanlar aldatan kadın filminde yardımcı rol üstlenen Tony''nin sadece arkadaşı olduğunu -eşi inkar etmesine rağmen- aile dostları olduğunun altını çizdi ısrarla.

Esasında daha önce,dönemin bir başka popüler dizisi olan Asmalı Konak''ın oyuncusu da bu seminerlere katılmış ve eşinden boşanacağını açıklamış; üstelik eski eş kameralara "Bay X''e başarılar diliyorum" diye üstü kapalı mesajlar göndermişti. Fakat İpek Tuzcuoğlu''nun canlandırdığı Dicle karakteri dizide pek tekin bir kişilik olmadığı gibi, üstelik Seymen Ağanın gayri meşru çocuğunun annesi rolüyle, gerçek hayatta asla yararlanamayacağı bir imaja sahipti. Bu boşanma neticesinde sanal karakterle gerçek karakter, uyumu daha bir kuvvetle yakalamış oldu.

Oyunculuk yeteneği malum Pınar, gerçek hayattaki imajı rolüne ters düşünce senarist tarafından kibarca şutlandı. İşinden olmuştu, ne yapacaktı tartışmalarının buharı üzerindeyken, akıllıca bir manevrayla fiyatını ikiye katladı ve dizilerde başka başka isimlerle Meltem olmaya devam etti. Birol Güven''den bu noktada benim karakterimi başka dizilerde heba ediyor isyanı boşuna beklendi.

İhanetle başlayan ilişki bu yaz başında yine ihanetle noktalanınca anladı yardımcı rolden başrole transfer Tony, eski aldatılan eşi. Ne ekerse onu biçeceğinin ayırdına vardı. İlkinde sosyete tarikatı ile başlayan boşanma-aldatma olayları bu yaz internetteki bir arkadaşlık sitesiyle vizyona girdi. Boşanma-ayrılma-inkar-kabullenme-genç sevgili-aşk temaları ısrarla işlenirken, ihanet çarçabuk kalktı vizyondan. Geriye kala kala genç sevgili ve dizide anne- oğulu canlandırmaları kaldı.

İşte bu noktada yeni yapımcısı tarafından devrimci olarak ilan ediliverdi Pınar. Buna en büyük tepkiyi de yine aynı hatayla diziyle gerçek hayatı birbirine karıştırarak Birol Güven verdi. Olaya sadece dizide anne oğulu canlandırmalarının ardından gerçek hayatta sevgili olarak çıkarak seyirciyi aldatmaları bakımından yaklaştı. Ama sanırım olay daha çok duygusaldı(!) Çünkü adaptasyon dizinin senaryosu Birol Güven''in ekibine aitti ve bu skandalla sona erdi. Senariste şu hatırlatmayı yapmayı boynumuza borç biliriz:Diziler gerçekçi olabilir ama asla gerçeğin yerine konamaz. Kurgunun gerçeği yönetmesinin sakıncaları, bu sütuna sığmaz.

Pınar yeni yapımcısı tarafından “tamamen duygusal” bir sebeple devrimci ilan edilirken, eski yapımcısı tarafından yine aynı sebeple eleştiriliyor. Dizilerdeki cici kız imajını gerçek hayatta kaybedeli çok olan Pınar ne yapıyor, ilk iş olarak fiyatını dörde katlıyor. Biliyor ki fiyatını artırdıkça işsiz kalmayacak. Yeteneği, başarısı, kişiliği ile değil medya mönüsüne sağladığı malzemeyle yoluna devam edecek Pınar. Açtığı çığırda yürümek isteyenler haber olmak için köpek ısırmaktan daha ''ileri'' taktikler denemek durumunda kalacak.

Ekonomide bir tabir vardır: Kötü para iyi parayı piyasadan kovar. Kötü para saymaca değeri aynı olup da gerçek değeri düşük olan paradır. İyi para ise değeri uzun süre değişmeden kalan parayı dile getirir. Bir paranın iyi para niteliği taşıyabilmesi için uzun süre aşınmadan ve yıpranmadan kullanılabilmesi ve sahtesi yapılamayacak nitelikte olması gerekir.

Pınar farkında değil ama skandallarla fiyatını artırdıkça değeri düşüyor. Keşke ''magazin pir''leri aşiret kızının ayak izlerini takip etmeden önce fiyat değer denklemini çözebilseydi!

18 yıl önce
Kötü para iyi parayı kovar!
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu