|
Etkilenme endişesi

Nurdan Gürbilek Kör Ayna Kayıp Şark adlı kitabında edebiyata yön veren endişeleri merkeze alırken; Erkek yazar kadın okur başlıklı bölümde pek çok yazarı yakından ilgilendiren etkilenme endişesinden bahis açıyor. Türk romanının erken döneminde yarım yüzyılı aşan bir süre boyunca yayınlanmış romanların bir çoğunda kadın kahramanın elinde bir roman olmasına dikkat çekiyor.

Yazarın bir problemle baş etmeye çalıştığı metindir diyor roman için. "Nasıl rüyanın içeriği rüyada görülenden çok, rüyayı gören hakkında fikir verirse; romanlarda yutarcasına roman okuyan, okuduğu romanlardaki kahramanlara özenen, bu kapılma yüzünden gerçekle bağını yitirmiş kadının bu kadar çok karşımıza çıkıyor olması da gerçek kadınlardan çok, yazarın kendisi hakkında bazen örtük bazense apaçık bir biçimde "kadın okur" etrafında kümelediği bir dizi endişe hakkında fikir verir. Gerçekten de bir endişe olmalıdır burada. Yoksa kadın intikam almak için neden Monte Kristo"yu okusun."

"Şıpsevdi, Sözde Kızlar, Sergüzeşt, Kiralık Konak, Yalnızız, Bir Tereddüdün Romanı, Jön Türk; bazen örtük bazense apaçık bir alt metin olarak ısrarla karşımıza çıkar "roman okuyan kadın". Alt metne iki varsayım eşlik eder: Birincisi roman okuru etkiler, onda arzu uyandırır, başkasının arzusunu, bir başkası olma arzusunu doğurur. İkincisi romanesk arzu özellikle kadınları etkilemiştir, başkalarının hikayesinden etkilenmeye başka dünyalara kapılmaya başkası olma arzusuna her zaman erkeklerden daha yatkındır kadınlar. "

Tüm bu tespitlerden sonra devam ediyor Nurdan Gürbilek: "Kadın kahramanların eline tutuşturulan bütün bu romanlar kadın okurdan önce erkek yazarı etkilemiştir.

Monte Kristo"dan intikam dersleri alan Zehra; Paul ve Virginie okuyup gözyaşı döken Dilber; gizli gizli Lamartine okuyan İffet. Hepsi yazarın kendi etkilenmişliğini abartıp aşırılaştırarak "kadın" denen etkilenmeye açık okura yansıtmasının, yani etkilenmeden kalabilmiş sahici ve eril bir yazar sesi geliştirme gayretinin kısacası endişeye tahammül etme çabasının vazgeçilmez öğeleri olarak başından bu yana romanda yerlerini almışlardır. Roman yazarının eril (etkileyen ama kendisi etkilenmemiş) okurununsa kadınsı (daima etkilenen) bir figür olarak düşünülmesi etkilenme problemini halletmese de doğurduğu endişeyi hafifletir."

Tanzimat romanından bu yana çantada kekliktir kadın okuyucu günümüzdeki karşılığıyla kadın seyirci. Kadın seyirci bunları seyretmek istiyor "bazı kadınlar" için geçerli olduğundan diziler seyirciyle iletişim kurmakta zorlanıyor. Çünkü aslında seyircinin istediği değil reytingin formüle edilmesiyle oluşturulmuş, işin özünde karar vericilerin (senarist- yapımcı- kanal yöneticisi) arzu ettiği, görmek istediği, seyretmek istediği projeler ekrana gelme şansını yakalayanlar. Kadın seyirci, "kadın draması" seyretmekten hoşlanır söylemi işin perdesi, maskesi. Kendi seyretmek görmek istediklerine ekran vizesi verdiklerinden yeterli reytingi alamadığında nasıl seyredilmez şaşkınlığını yaşıyorlar.

Tanzimat romancılarının aksine etkilenme endişesi yaşamıyorlar; hatta üretim sürecinde daha önce çekilen dizileri, filmleri seyredip, romanları okuyarak beslenme adı altında kes yapıştır yapacak bol miktarda malzeme toplamaktan endişe duymuyorlar. Bu sebeptendir ki eldeki malzeme hızlıca tükendiğinde ya karakterlerden birisi başlangıcından tamamen aksi yönde psikopata bağlıyor ya da psikopat bir karakter dahil oluyor hikayeye.

Hayranlık yüzünden, hayranlığa rağmen, hayranlıkla birlikte gelişen; yazar inkar etse, yok saysa, bertaraf etmeye çalışsa da yabancı modele duyulan hayranlık kadar onun kopyasından ibaret kalma korkusunu içinde taşır etkilenme endişesi.

Tanzimat romancısı etkilenme endişesinin pençesi altında batı edebiyatından izler taşıyacağının bilincinde, kahramanına Monte Kristo Kontu"nu okutarak bir bakıma dürüst davranıyor aslında. İtibar kazanmak adına, dizisini iki sezon ekranda tutmak için her türlü numaraya başvuran, başkasının emeklerini kes-kopyala-yapıştır usulü senaryosunda kullananlar etkilenme endişesine çağ atlatmanın gururunu yaşıyorlar mıdır?

10 yıl önce
Etkilenme endişesi
Batı’da üçüncü dalga İslâm düşmanlığı patlak verebilir mi? 
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!