Hammaddesi entrika olan dizileri seyretmekten entrika hacmi o kadar genişledi ki artık az buçuk entrikanın varlığı fark edilmiyor. Senaryolardaki entrika ve yalanları çıkarın geriye hikaye kalmıyor. Senaryo yazmanın ilk kuralı; mantığı marsa gönderip yerine marstan yalan ihraç etmek, komedi dram fark etmeksizin.
Oyunculuklarıyla göz dolduran ama hikayesinde yaşadığı sıkıntı ciddi ciddi su yüzüne çıkan Aramızda Kalsın mesela. Et Lokantası zor durumda olduğu için Civan"ı İtalya"lardan getirttiler güya ama şöyle bir ağız tadıyla hakkını vere vere lokantada çalışmışlıkları yok. Gün boyu gelen giden müşteri sayısı üçü geçmeyince nasıl ödeniyor o senetler belli değil. Dünürlerle aşık atmak adına atılan nişanı yapmak için yüklüce bir borcun altına girildi. Çalışılsa çabalansa ekstradan yapılanlarla lokantanın hacmi genişletilse ödeme ihtimali var. Ama lokanta sadece çekim mekanı olarak kullanılıyor, bir de emanet gerilimi oluşturmak için. Karakterlerden sekizi lokantada çalışıyor ama sürekli bir aksiyon hali yaşadıklarından çoğu zaman açılmıyor bile lokanta. Felekten bir gece çalmak istediklerinde kendi lokantalarını kapatıp 20 kişi başka bir lokantaya yemeğe gidiyor. Haftalarca emaneti Yadigar"dan saklamaya çalıştılar, hatta gerdanlıkla çözdüler işi kendilerince. Kabak, olayı iki hafta önce öğrenen Civan"ın başına patladı.
Yerli dizi anayasasına göre herkes yalan söyleyebilir; sadece büyük aşkın öznesi sevdiceğine yalan söyleyemez!
Yalan herkese yakışır sadece aşıklara yakışmaz önermesi dizi evreninde en kabul gören önerme. Zeynep babasının Cihan Hoca olduğunu ne zaman öğrenecek geriliminin haftalardır ekmeğini yiyen Güneşi Beklerken de aynı önerme üzerinden yürümeyi uygun buldu. Herkes yalan söyleyebilir ama sadece Kerem"inki kabul görmez. Denizin dibi gözüktü, hikaye tükendi, fantastik gelişmelerle süslenmeye başladı senaryo.
Hikaye varlığını Jale"ye borçlu; yaptıklarına ve yapmadıklarına. Ekip Jale"nin oyun kuruculuğundan o kadar memnun ki yokluğunda bir hayli zorlandı. Kanseri yenip dönen Jale "tanımlanamayan Güneş" bağlantısından sonra hikayeye hareket getiren Aksel ve Begüm"ün babası Mehmet"le de ilişkilendirildi. Sayerlerden alınacak intikam gerilimi eşliğinde. Bu arada bir bilinmez Güneş, kim olduğuna dair fikir yürütüle dursun, gizli yüzüyle aksiyona dahil oldu.
Zeynep"in babası yalanını ve bilumum söylenen yalanları çıkarın hikayeden, geride doldurulmayı bekleyen bom boş A4"ler kalır. Efendi, okuyan çocuk, Kerem"in vicdanı misyonunda başlangıç yapan Barış"ın amcası vardı, hapishanede ziyaret ettiği anne babasının nasıl öldüğünü bilen ve gizleyen. Sonra bir kadın vardı bütün olup biteni bilen, hatta Tülin"in tek gecelik ilişkisi Cembey"le bağlantılıydı. Gözünü kırpmadan infaz emirleri veren, acılı geçmişi aracılığıyla oğluyla iletişimini düzelten Ahmet"in Cem"i ortadan kaldırtmasıyla amca ve kadın unutuldu; haftalık senaryo yazmanın yan etkisi olarak.
Senaristin kafa sesi/Güneşi Beklerken
Şöyle konuşmalar mı geçiyor acaba senaryo toplantılarında! Bu hafta ne yapıyoruz amca tarafındaki hikaye ne alemde? Yürümedi o hikaye vazgeçtik, seyirci ZeyKer olayına kilitlenmiş durumda. Melis tarafına yükleniriz bir iki hafta. Kız anoreksiya, intihara teşebbüs etmişti zaten her türlü sinir krizine açık! Psikolog falan diyorlar ama kim uğraşacak? Hem elimizdeki malzemeden olmayalım durduk yere, psikolog iyi gelir falan kıza. Önümüzdeki haftalarda Güneş üzerinden yürümeyi düşünüyoruz zaten. Güneş kim mi? Jale"nin dönme sebebi olduğunu biliyoruz sadece. Çarpıcı bir şey bulduğumuz zaman yazarız, şimdilik yoklama çekiyoruz seyirciye. Kerem"in ölmüş abisi olabilir dedik, tutarsa oradan yürürüz. Ahmet"in ölen abisi var yeni öğrendik biz de, belki de odur kim bilir! Cihan"ın varlığından haberdar olmadığı oğlu diye düşündük ama geçen haftalarda Cihan"a merhaba Güneş dedirtmişiz o replik bozdu bütün planları. O selamı bambaşka bir boyutta vermiştik ama bir takım seyirci Güneş kim diye peşine düşünce, kimlik bulmak şart oldu Güneş"e. Mehmet"i hem Cihan"la hem Ahmet"le düşman yaptık nasıl fikir? Ahmet"le Mehmet kardeş olabilir mi acaba diye düşünüyoruz bakalım. Karakterleri atıl durumdan kurtarmak lazım herkes herkesle bir şekilde ilişki kuracak ya aşk ya intikam münasebetiyle. İlerisini niye düşünelim, bakarız, yazarız birkaç bölüm, beğenmedik değiştiririz ne olacak ki! Altı üstü senaryo, haftalık çerez niyetine niye ciddiye alıyoruz ki!
