|
Tozlu senaryo

Gerçek problemi tespit edip onarmak yerine geçici çözümlerle ayakta kalmaya çalışan dizi sektörü girdiği karanlık tünelden yakın zamanda çıkabilecek gibi görünmüyor. Fazladan reklam kuşağı açabilmek uğruna 140 dakikaya kadar uzayan süreler senaristleri tüketmeye devam ettiği müddetçe de mümkün olmayacak.

Uzun dizi süresi en çok da yeni başlayan dizileri etkiliyor. Seyircinin dikkatini çekebilmek adına yığma yapılmış bir ilk bölümle çıkıyorlar görücüye, Tozlu Yollar"ın yaptığı gibi. Her karakterin hikayesinin olması ve işlenmesi senaryo kalitesi, farklı seyircilerin ilgisini çekmek açısından önemli, ama reyting uğruna klişelere boğulmamak kaydıyla. Tozlu Yollar"ın ilk bölümünde olaylar o kadar fazlaydı ki tam bir kargaşa hakimdi senaryoya. Tanıtımını bir dönem hikayesi ya da aşk ve entrikanın dizisi diye yapması başlı başına hataydı zaten.

1967 Sonbaharında Orhan"ın intiharıyla başladı hikaye. Orhan"ın neden intihar ettiği anlaşılamamakla birlikte; kardeşi Fikret, faturayı Feraye"ye kesti, intikam yemini ederek yollara düştü. Feraye, Gündoğan Çiftliğinin sevilen sayılan iyi yürekli kızı olarak Nejatla nişan hazırlığındaydı. Annesini küçük yaşta kaybettiğini babasının kıymetlisi olduğunu öğrenirken, üvey anne ve kızkardeşin nefret oklarının hedefinde olduğunu da gördük Feraye"nin. Neden nefret ediyorlar Feraye"den diye soran olursa çünkü çiftliğin yönetimini istiyorlar. Femme fatale tiplemesi olarak çizilen kardeşin çiftlik iktidarı gibi bir derdi yoktur halbuki görünürde. O daha ziyade eğlenceye düşkünlüğü ile ön plana çıkacak gibidir. Fikret çiftliğe nişan töreninin ortasında gelmesine rağmen yeni nişanlıların dansa davet edilişini duymazdan geldi, kapıdaki görevliye kimin nişanı diye sordu, gizlice eve girdi, çıktı rahatlıkla. Sonrasında bir ortaklık teklifiyle yemek masasına kadar sızıp Feraye ile birlikte çalışma şansını yakaladı, bu arada küçük kardeşin hedefine girdi. İntikam yemininin imkansız aşka dönüşümünün ilk adımları atılmış oldu böylece.

İmkansız aşkın bir diğerinin kökleri 1950"ye Kore savaşına dayanıyor. Çiftliğin mutsuz gelini Pınar öldü bildiği sevgilisini yıllar sonra nişanda karşısında görünce bayıldı. ilçeye yeni tayin olan, ayağının tozuyla nişana gelen Kaymakam, savaştan öldü haberi gelen Taytun"dan başkası değildir. Biri diğerini öldü bilirken diğeri dönünce izini bulamadığı için bağları kopmuştur. Pınar ertesi gün kaymakamın makamına gitti, hesap sordu, hayırsız kocasına gidelim buralardan dedi. Hayırsız koca Pınar"ı tartaklarken yaralanmasına sebep oldu, hastaneye götürdü. Kaymakamın haberi oldu hiç düşünmeden hastane odasına koştu. Koca tarafından yakalanacaklar mı acaba gerilimi oluşturuldu.

Feraye ile nişanlanan Nejat sevgilisini aileden birisi gibi tanıtarak nişana davet etti. Bu nişanı içine sindiremeyen kafasında kırk tilki dolaşan kadını Feraye"nin babasının gizli aşkı olarak gördük dakikalar sonra.

Çiftliğe yardıma gelen kardeşlerden Gülcan karanlık yolda ablasını beklerken tecavüze uğradı. Feraye attan düştü, çiftlikte yangın çıktı, Feraye vuruldu. İntihar, intikam, tecavüz, ihanet, vurulma, yangın bunların hepsi ilk bölümde oldu. Ama bu kadar değil dizinin tanıtımında yer alan bir cümle kardeşinin intikamını almak isteyen bir ablanın namusundan vazgeçmesi detayını içeriyor. Namussuzlardan intikam almak için namusundan vazegeçecek kişi de Gülcan"ın ablası.

Geçmişte tutan dizilerin reyting unsurlarını bir araya getirip, hikayeyi geçmişe taşımak yerine "neden bu dizi" sorusuna cevap aransaymış keşke öncelikle.

Diziler ekrana gelmeden önce hedef kitlesinden tarafsız bir izleme grubu oluşturarak değerlendirilmediği sürece, reyting sistemi kaliteli dizileri sevmiyor masalı anlatılacak. Halbuki kalite; görüntüden, oyunculuklardan, çekimden önce senaryoda başlıyor.

11 yıl önce
Tozlu senaryo
Kara dinlilerle milletin savaşı
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler