|
Amity Üniversitesi"nde

Burs kazanıp Almanya''nın Wurzburg Üniversitesi''ne gittiğinde dört kişilik yurtodasında ona üç Türk''le birlikte kalma şansı düşmüş; bu da yetmiyormuş gibi, bölümün birinciliği için bir Türk kızıyla yarışmak zorunda kalmış... Yaptığı konuşmada, “Sizlerin ne kadar çalışkan ve başarıya kilitlenmiş insanlar olduğunuzu daha o günlerden biliyorum” dedi.

Konuşma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül''e ''fahri doktora'' veren Amity Üniversitesi''ndeki törende yapıldı. Konuşmayı yapan, üniversitenin kurucu rektörü Ashok K. Chauhan... Anlattığı olay 1960''larda geçmiş... Chauhan ve iki oğlu, şimdi Hindistan''ın en büyük üniversitesinin sahip ve yöneticileri...

Her bakımdan bizdeki Bilkent Üniversitesi ve onu kuran Doğramacı Ailesi''ni hatırlatan bir öykü bu... Chauhan Almanya''daki eğitimi sonrası bir süre İsviçre''de araştırmacı olarak çalışmış, ardından Frankfurt merkezli AKC Group adlı şirketi kurmuş... 1990''lara gelindiğinde, dünyanın dört bir yanında iş yapan yüz milyarlarca dolarlık bir holdinge dönüşmüş AKCG...

İki Almanya''nın birleşmesi sonrası orayla bütün ilişkisini koparıp kendi ülkesine dönmüş Chauhan ve bugün Amity Üniversitesi''ni doğuran girişimi başlatmış... Her türlü teknik altyapıya sahip 512 derslik, üç seminer salonu, dört oditoryum, 300 laboratuvarın bulunduğu 22 binalık Yeni Delhi kampüsüne ek olarak, Rajasthan''da da bir ikinci üniversitesi var grubun...

İlkokuldan doktora sınıflarına kadar her düzeyde eğitim imkânı sağlayan bir grup bu...

Yeni bir eğitim kurumu olmasına rağmen az zamanda bayağı büyük adımlar atabilmiş. Hindistan''da çıkan ''Education World'' dergisi, Amity''nin başarısını, ülkedeki orta sınıfın imkânlarının genişlemesiyle girişimin aynı zamana denk gelmesine bağlıyor. Paralı hale gelen aileler çocuklarına daha iyi bir eğitim vermek için iyi bir üniversite arayışına girişince, karşılarına Amerikan-tarzı eğitim veren Amity çıkmış...

“Bilkent''e benziyor” dediysem boşuna demedim...

Amity Group''un müdürü M. J. Rehman iki yıl üst üste yaptığı Türkiye gezilerini anlatırken pek neşeliydi. Cumhurbaşkanı Gül''ün üniversitelerine ilgisi Hintli katılımcıları pek mutlu etmişti. Ziyaret ve tören anısına 300 Türk öğrenciye internet üzerinden eğitim imkânı sağlama kararı almışlar. İlişki gelişirse Türkiye''de de bir şube açmayı düşünebilirlermiş...

Grup, Hindistan''ın 33 ayrı eyaletinde birer üniversite açmayı ve tecrübeyi yurtdışına da taşırmayı ciddi ciddi düşünüyor...

Çok kalabalık bir ülke Hindistan ve bu kadar insanın eğitilmesi de olağanüstü zor. Dünyanın dört bir tarafında karşımıza çıkan Hintli akademisyenler, siyaset ve iş adamlarının hepsi iyi eğitim almış kişiler... İnsan onları tanıyınca yetiştiren ülkeye gıpta ediyor...

Oysa Hindistan''da 1 milyarın üstünde insan temel eğitimi bile zar-zor alıyor; nüfusunun neredeyse yarısı okuma-yazma bilmeyen bir ülke burası... Halkın belli bir kesimi iyi eğitim görüyor, iyi yetişiyor; ülkede belli başlı makamları onlar ellerinde tutuyor, iş ve akademik hayat onların elinde, siyaseti de onlar yapıyor.

Törenin başlangıcı ve sonu bizler için çok ilgi çekiciydi. Cumhurbaşkanı Gül''ü salona kurucu rektör ile tören heyetini teşkil eden yöneticiler getirdi. Okulun şimdiki rektörüyle yardımcılarından biri kurucu rektörün oğulları. Kalabalık halinde salona girerken, önlerinde nefesli bir saz olan tulum ile marş çalan etekli erkeklerden oluşmuş bir bando yer alıyordu.

Cumhurbaşkanı Gül''ün sonradan bize “Bando elemanlarının yürüken sağa-sola yatışları herhalde dikkatinizi çekmiştir; o sağa-sola yatışlar yılanların yerde sürünüşünden esinlenilmiş” diye açıklayacağı tuhaf hareketler yapıyordu çalgıcılar...

Enstrüman olarak tulum çalmaları ve çalgıcı erkeklerin etek giymesi bandonun İskoçya''dan ithal bir fikir olduğunu akla getiriyor...

Bizde törenin başında yapılan milli marşların okunması, Amity''deki törende en sona bırakılmıştı. Önce plaktan İstiklâl Marşımız çalındı; bildiğiniz sükûneti içinde... Ardından Hindistan Milli Marşı başlayınca hepimiz şaşırdık. Neşeli mi neşeli bir marş Hintlilerin milli marşı; âdeta bir şarkı gibi... Bu sürpriz keşif heyetten bazılarına zor anlar yaşattı, gülmemek için kendilerini zor tuttular...

Töreni üniversite öğrencisi iki genç kız sundu, Cumhurbaşkanı Gül''ün konuşmasının ardından iki öğrenciye soru sorma imkânı sağlandı. Her şey baştan sona kadar büyük bir disiplinle gerçekleşti.

“Üniversitede okurken sizin ülkenizden bir genç kızla birincilik için yarıştım” dediğinde kurucu rektör Ashok, hepimizin aklına “Acaba hangisi birinciliği aldı?” sorusu gelmişti. Konuşmasının sonunda o konuya şu açıklığı getirdi Rektör Ashok: “Bazen o oluyordu, bazen de ben...”

14 yıl önce
Amity Üniversitesi"nde
Bir Başka Mesele: Çözülme baba otoritesinin sarsılmasıyla başladı
Ayasofya’da namaz kılma zevki
ABD’nin raporu tutarsızlık abidesi..
Maskeli balo bitti: Gazze, dünyanın Siyonistlerin esareti altında olduğunu ispat etti!
Erdoğan’ı erken finale zorlamak: 2015