Bir ara haklarında yazdığım yazılar geceleri uykumu kaçırırdı, şimdi haklarında yazılanların onların uykusunu kaçırdığını düşünüp ilâve bir keyif alıyorum.
Türkiye''nin adı geçtiğinde kulakları dikilen kendileri aporta geçen Washington''da yerleşik ''Neo-Çılgınlar'' takımı yeniden hareketlendi. Robert Pollock, Daniel Pipes, Michael Rubin, Stephen Schwartz, Soner Çağaptay gibiler şimdiden boylarını gösterdiler, Frank Gaffney''in ortaya çıkması da an meselesidir...
Robert Pollock Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin yorum sayfası editörüdür. Daniel Pipes''ın Philadelphia''da Ortadoğu''ya dönük faaliyet gösteren bir vakfı var. American Enterprise Institute''ten Michael Rubin bir ara Pentagon''a danışmanlık da yapmıştı (2002-2004). Stephen Schwartz Weekly Standard adlı Neo-Çılgın derginin yazarı. Soner Çağaptay ise Washington Institute (WINEP) adlı İsrail bağlantılı bir kuruluşta araştırmacı.
Herbirinin değişik özellikleri olsa da bir ortak noktada birleşiyor bütün bu isimler: Türkiye''nin Ak Partili bir iktidar tarafından yönetilmesine karşılar... Ara sıra sağda-solda yayımdıkları makalelerde Türkiye''yi ''kayıp ülke'' ilân ediyorlar. Gaffney, Avrupa Birliği''nden müzakerelerin başlaması kararı beklediğimiz sırada bir yazı yazarak Brüksel''e “Sakın ha! Alma Türkiye''yi” tavsiyesinde bulunmuş, Barack Obama''yı da “Ankara''ya gitme” diye tehdit etmişti.
Grubun hepsinin hem teker teker hem de topluca ilişkili oldukları kişi ''karanlıklar prensi'' lâkaplı Richard Perle''dür. Bir ara Dünya Bankası''nın başına kadar çıktığı halde aynı süratle gözden düşen Paul Wolfowitz de grubun akıl hocalarındandı.
Bazı dostlar, “Arkalarında Ak Parti''yi iktidardan götürmeye yeminli bir işadamımız vardı, sorunu çözüm yoluna girdiği için desteğini gruptan çekti” düşüncesiyle Pollock, Pipes, Rubin ve benzerlerinin ''Türkiye karşıtı lobi'' faaliyetlerinin duracağını sanmışlardı. Artık İstanbul''a bedava ''first class'' uçak biletiyle seyahat edemiyor, Ritz Carlton Oteli suitlerinde konuk edilmiyorlar, ama yine de icra-yı faaliyetleri sürüyor.
Hatta artarak...
Bir grup kerli ferli adamdan sanki bir ''çete'' imişler gibi söz ettiğimin herhalde farkındasınızdır; halbuki bu tür kolay yaftalamalardan bucak bucak kaçınırım ben. O halde? ''O halde''si şu: Bu grubun geçmişte ve şimdi, sanki bir çete varmış ve bunlar da onun üyesi imiş gibi davrandıklarına eminim...
Soner Çağaptay''ın NW makalesinin tarihi 4 Haziran...
Frank Gaffney neden gecikti, anlamış değilim? Oysa diğerleri, işi tam bir kampanyaya çevirmek için gün aşırı yeni makaleler yazıyorlar. Rubin yazdı, Çağaptay da... Pipes zaten velut, her gün bir şeyler karalıyor...
Bakalım başaracaklar mı?