|
Nâfile çaba

Amerika''da çıkan aylık popüler dergilerde kapak konusu olup derginin on sayfasını işgal etmenin ne anlama geldiğini o dünyayı yakından izleyenler tahmin edebilir. O tür dergilerin kapağını tek bir konuya ayırması pek nâdir görülür. Bu yılın başında, The Atlantic Monthly dergisinin kapağını gördüğümde nasıl sarsıldığımı bilemezsiniz... Sarı zemin üzerine yeşil kapaklı bir kitap resminin üzerine konulan büyütecin içine "Bilim adamları vaktiyle İncil''i nasıl didik didik ettilerse şimdi de Kur''an''ı aynı biçimde inceliyorlar; çok dikkatli davranıyorlar" sözlerini yazmışlardı. Toby Lester adlı birinin imzasını taşıyan on sayfalık yazının başlığı da şuydu: "Kur''an nedir?"...

Atlantic gibi popüler bir dergide böyle bir yazıyı yayımlatabilmesinin görünür tek sebebi, yazarın, derginin internet edisyonunun editörü olması... Yazı, bence, hatıra binâen Atlantic''e girebilmiş...

Yazıyı okuduğumda savunduğu tez beni epey güldürmüştü. 1972 yılında, Yemen/Sana''daki merkez camiindeki yenileme çalışmaları sırasında bir mezarlık ortaya çıkartılmış... Cami bünyesinde genellikle mezar olmazmış; bu sebeple o güne kadar varlığı bilinmeyen mezarlık dikkat çekmiş... Daha da garibi mezarlıktan ceset de çıkmamış, mücevherat da... Sadece üzerinde Arapça ibareler yazan kâğıtlar ve parşömen parçacıkları gömülüymüş...

Kazıyı yaptıran Yemen eski eserler genel müdürü Kadı İsmail al-Akwa, uzun uğraşlardan sonra, 1979''da, bir Alman bilim adamının ilgisini o kâğıtlara çekebilmiş... Meğer, kâğıtlar Kur''an-ı Kerim metinleri ihtiva etmiyor muymuş... Ama, elimizdeki Kur''an''dan biraz farklı yazılmış Kur''an metinleriymiş bunlar... Yazar, "İşte" diyor, "Kur''anın ''Tanrı sözü'' olduğu iddiası böylece sarsıldı..." Toby Lester çok sayıda yazar ve araştırmacı adı sıralayarak, Yemen''deki kazıda bulunan biraz farklı ifadeli Kur''an metninden, "1400 yılın en büyük keşfi" (!) denilebilecek bir tespitte bulunuyor...

Gülmemin sebebi şu: İslâmî ilimler konusunda en basit kitaplara göz gezdirmiş olanlar bile, vahiy indikçe çeşitli yollarla kaydedilen Kur''anın, ilk nesil tarafından, farklı okunuşlar elenerek tek nüsha haline getirildiğini bilir. Bu işlemden sonra, diğer bütün kayıtlar, Sana''da bulunan kâğıt mezarlığı gibi yerlere gömülmüştür. Bugün bile, herhalde, o dönemden kalma bir gelenek sürdürülerek, Kur''an parçaları yakılmaz, münasip bir yere gömülür.

Yemen''deki ''keşif'' Kur''an-ı Kerim''in ''Tanrı sözü'' olmadığını değil, ilk nesil Müslümanlardan naklen elde edilen bilgilerin doğruluğunu ispatlar...

Ocak 1999 tarihli dergideki o yazıyı okuduğumda bir süreden beri bir yerlerde pişirildiğini düşündüğüm İslâm karşıtı taâmın yakında bizim sofralarımıza da sunulacağını düşünmeden edemedim. Çünkü, Atlantic''teki yazıda, 1980 ve 1990''ların başında İngiltere, ABD, İsrail ve Hollanda gibi ülkelerde İslâm üzerine yapılan çalışmalar aktarılıyor, bu arada İslâm Dünyası''ndan bazı isimlerin de bu çalışmalardan etkilendiğinin örneklerine yer veriliyordu. Günter Lüling, Yehuda D. Nevo, Patricia Crone, Wiliam Muir, N. A. Nozorov, James Bellamy ve Michael Cook gibi araştırmacıların bütün dikkatlerinin, Kur''an''ın ''Tanrı sözü'' olma iddiasını sorgulamaya yarayacak çalışmalar üzerinde yoğunlaştığını o yazıdan öğrendim.

Bütün çabalar, dergi yazısından anlaşıldığı gibi, esasen Kur''an araştırmalarının bin küsur yıldan beri tekrarlayıp durduğu gerçeği doğrulamaktan başka bir işe yaramamış...

O yazıyı okuduğumdan beri gözümü ve kulağımı İslâm-karşıtı yayınlara biraz daha fazla açtım. Kısa süre önce yolumu düşürdüğüm Londra''da, bir kitabevinde dolaşırken "Neden Müslüman Değilim?" adını taşıyan İngilizce kitapla karşılaşmam o sayede oldu. Daha önsözünde kendisinin İslâmî ilimler konusunda uzman olmadığını bildiren, adını ve ülkesini vermekten kaçınan ''Ibn Warak'' müstearıyla okur karşısına çıkan yazar, başka aleyhte kitaplardan yararlanarak yazmış bu kitabı. İlk sayfalarda, "Kitabıma ''hâşiyeli bir bibliyografyadan ibaret'' eleştirisini yöneltenler çıkarsa hiç kızmam" diyecek kadar hırsızlığı konusunda açık sözlü biri ''Ibn Warak''... Nerede İslâm''ı tezyif eden, değerlerini küçülten, gerçekliğini yalanlayan, Kur''an-ı Kerim''in ''Tanrı sözü'' olmadığı iddiasını güçlendirdiğini sandığı bir not görse, kitabına taşımış...

Kitaptan öğrendiğime göre, kendisinden önce Ibn Rawandi müstearını kullanan biri de bir dergide İslâm konusunda kafaları karıştırmayı amaçlayan bir dizi makale yayınlamış...

Konuya bu kadar eğilmemin sebebi, son zamanlarda "MGK raporu" diye medyaya yansıyan İslâm''ı tezyif eden çalışmaların nerelerde hazırlandığına ışık tuttuğunu düşünmem... Yurdumuzdan çok uzaklarda, bambaşka düşüncelere sahip kişilerin yaptığı çalışmalar, sanki bizde yapılmış özel araştırmalarmış gibi ''rapor'' haline getiriliveriyor... Birkaç yıl öncesine kadar, yazarlık iddiasında bulunanın din adamı kökeni yüzünden inanılan sözde özgün çalışmalar, o kişinin ölümü üzerine, akamete uğramıştı. Şimdi, bir başkasını bulamadıkları için, özel adla değil ''rapor'' kimliği ardına sığınarak aynı sonucu almaya çalışıyorlar...

Genelkurmay bu defa suçüstü yaptı, ama göreceksiniz, denemekten vazgeçmeyecekler...

25 yıl önce
Nâfile çaba
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?