|
Vurgun var, vurguncuk var...
Hükümet kurulduğunda, MHP'nin bayındırlık bakanlığına Koray Aydın'ı tercihini, bir dostumun ağzından, "Yanlış bir seçim, MHP'nin başı epey ağrıyacak" biçiminde yansıtmıştım Kulis'e... 'Vurgun' operasyonu başlayınca, kulağıma o cümleyi fısıldayan dostumu arayıp şimdiki gelişmeleri mi kast ettiğini sordum. Dostum mütevazı; "Hayır" dedi, "Ben sadece bayındırlık gibi bir bakanlığa bir müteahhitin getirilmesinden hareketle o kanaate varmıştım..."

'Vurgun operasyonu' "Biz temiziz" diyen MHP'nin görünüşünü bozan bir gelişme; Koray Aydın'ın "Soygun çetesi Marksist" demesi bu gerçeği değiştirmiyor. Olayın boyutları henüz bütünüyle ortaya çıkmadı, ama bakanın akrabaları ve 'sıhrî' yakınlarının adları haberlere karışmaya başladı... Koray Aydın MHP'de Devlet Bahçeli'den sonra en önemli isim; onun façası bozulursa, MHP'nin kimyası da bozulur...

Ancak, devlet memurlarının karıştığı rüşvet bulaşığı yolsuzluk olaylarının çözümü çok güç. 'Memurin muhakemat kanunu' ciddi sınırlamalar getiriyor, rüşveti izlemek ise neredeyse imkânsız...

Başbakanlık teftiş kurulu başkanı Osman Nuri Oduncu, 'vurgun operasyonu' öncesi kendisiyle sohbet ederken, bugünkü altyapıyla rüşveti tespit etmenin zorluğundan söz etti. Savcı Cengiz Köksal'ın, "Tapu müdürlüklerine, bankalara yazdık, oradan gelecek cevapları bekliyoruz" dediğini duyunca, "Bu işin sonu da fos" deyiverdim... Tapu kadastro genel müdürlüğü ile 81 bankanın genel müdürlükleri, operasyonda geçen isimleri il ve ilçelerdeki birimlerine gönderecekler... Oradan gelecek cevaplar tasnif edilecek... "Bu işlemler en kısa altı ay sürüyor" demişti Başbakanlık teftiş kurulu başkanı...

Bilgiye kolay ulaşım yollarından biri, herkesin her işlemde kullanılacak tek bir numaraya bağlanması... Maliye 'vergi numarası' uygulamasını bir kaç gün sonra yaygınlaştırıyor ya, onun gibi... Oysa, bizde, o işi bile birden fazla kuruma havale etmişiz; bütün projeler bittiğinde herbirimizin en az üç adet numaramız olacak: Vatandaşlık numarası, sosyal sigorta numarası ve vergi numarası... Üç ayrı bürokrasi, üç kere masraf, üç farklı yorgunluk ve tabii kafa karışıklığı...

Herkesin bir rüyası vardır ya, o sohbetimizde, teftiş konusunda en sorumlu koltukta oturan devlet görevlisinin rüyasının 'tam otomosyonlu bir Türkiye' olduğunu öğrendim. Bankalardaki para hareketlerinin bir merkezden izlenebildiği, tapu kayıtlarının bütünüyle bilgisayara geçildiği bir Türkiye'de, rüşvete bulaşanın tespiti sadece beş dakikalık bir çaba gerektirecekmiş... Oduncu öyle söyledi.

Türkiye'de başlatılmış operasyonlar ne kadar 'yerli' gözükürse gözüksün, aslında, dünyada meydana gelen bir zihniyet ve tutum değişimiyle yakından ilgili. Dünya artık 'karapara' konusunda eskisi kadar mülâyim değil... Adalet bakanlığı tetkik hakimi Ergin Ergül'ün şu yakınlarda yayımlanan "Karapara Endüstrisi ve Aklama Suçu" adlı ciddi araştırması (Yargı Yayınevi, Tel: 312-433-0327; faks: 312-433-3145), bu alanda yürütülmekte olan global mücadeleye Türkiye ekseninde de ışık tutuyor. Dünya Bankası, OECD gibi kuruluşlar, biraz da ABD'nin zorlamasıyla, rüşvete ve karaparaya karşı ciddi bir kampanya açtılar. IMF'ye verilen niyet mektubunda, Dünya Bankası başkanına Bülent Ecevit'in yazdığı mektuplarda, bu mücadeleye Türkiye'nin de aktif biçimde katılacağı vaadi yer alıyor...

Osman Nuri Oduncu, "Eldeki verilere göre" dedi, "Yolsuzlukların yaygın olduğu, rüşvet kokusu alınan ülkelere yabancı sermaye gitmiyor..." O, "Meselâ Afrika'ya" dedi, ama kalıcı yabancı sermayenin Türkiye'ye fazla rağbet etmemesinin de bir sebebi bu. Eskiden, dünya firmaları, iş yaptıkları ülkelerde dağıttıkları rüşveti muhasebe kayıtlarına geçirebiliyordu; şimdi, hükümetler, rüşvete bulaşan firmaları cezalandırıyorlar... Türkiye rüşveti biraz da bu yüzden ortadan kaldırmak zorunda...

TESEV'in birinci aşaması geçen kış tamamlanan üç aşamalı yolsuzluk araştırmasının genişini, Dünya Bankası, 26 ülkede yaptırmış... Dünyadan dörtbin, Türkiye'den 150 firma araştırmaya katılmış. Çıkan Türkiye manzarası hiç de içaçıcı değil... 'Vurgun' operasyonu gündeme getirdiği için o alandaki rakamı vereyim: İhalelerin yüzde 21'inde rüşvet döndüğü anlaşılıyor...

Yolsuzluk rakamlarında Türkiye'den beter bir kaç ülke var: Arnavutluk, Romanya, Litvanya, Rusya... Buna karşılık, Çekoslovakya, Macaristan, Slovenya, Latvia gibi ülkeler bile yolsuzlukta Türkiye'den daha iyi durumdalar... Polonya ile Türkiye'yi 'yolsuzluk' açısından karşılaştıran bir tablo gösterdi teftiş kurulu başkanı, utandım...

Hürriyet muhabiri Şaban Arslan'ın kaleme aldığı 'Hortum ve Cinnet' adlı gazetecilik mesleği açısından gerçekten yüzağartıcı, dört başı mâmur araştırma (Om Yayınları, Tel: 212-280-9585, faks: 212-280-9340) başkalarının elindeki bilgileri bizdeki olaylara uygulama fırsatı veriyor. Kitabı okuyunca, bu temizlenme işini neden kendimiz beceremediğimize, neden Dünya Bankası gibi global kurumların zorlamasını beklediğimize hayıflanıyorsunuz...

'Vurgun' diğerleriyle mukayese edildiğinde küçük bir vurgun; bayındırlık bakanlığının başına müteahhit bakan atama yanlışlığı ise, öyle görünüyor ki, MHP'nin başını daha büyük ağrıtmaya aday...
#MHP
#TESEV
#Vurgun operasyonu
#Koray Aydın
23 yıl önce
Vurgun var, vurguncuk var...
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık