|
Yeni bir Hudson?

Benden uyarması: Kendinizi yeni bir ''Hudson'' olayına hazırlayın; aynı kadro, seçimden sonra yeni bir çıkışı şimdiden planladı çünkü… Seçimin hemen ertesi günü, “Türkiye seçim sonuçları: İstikrar artacak mı, azalacak mı?” konulu bir panel yapılacak Washington''da... Şaşılası bir durum yok aslında. Türkiye ABD için önemi her gün artan bir ülke...

George W. Bush''u önlerine siper yapan Neo-Çılgınlar, 11 Eylül ertesinde, bütün Amerikalıların gözünü köreltebilmişlerdi. O ortamda girildi Afganistan ve Irak''a... Yalnızca Bush''un partisine mensup Cumhuriyetçiler değil rakipleri Demokratlar da savaşı savundular o günün ortamında; Amerikan toplumunu da yaptıklarının doğruluğuna ikna ettiler...

Şimdi durum farklı: Önce Amerikan toplumu uyandı; yapılan ara seçimlerde Demokrat Parti''yi öne çıkardı... Ardından Demokrat Parti kendine gelmeye başladı; aksi halde seçimi kaybedeceğini nihayet anlayarak... Gelecek yıl yapılacak seçimde ciddi bir tokat daha geldiğini gören Cumhuriyetçiler de savaşı sorgulamaya başladı... Irak''tan çekilme ufukta; asker çekme kararını Bush mu verecek, yoksa bu işi kendisinden sonra gelecek başkana mı bırakacak? Amerika askerlerini çektiğinde Irak''ın hali ne olacak?

Neo-Çılgınların İran''da da gözü olduğu biliniyor... Irak ve İran''la ilgili planları için bölgede bir atlama taşına ihtiyaçları var. Haritaya bakıldığında yanlarında görmek istedikleri ülkenin hangisi olduğu hemen fark ediliyor: Türkiye… Ankara''da dediklerini gözü kapalı yerine getirecek bir yönetim istiyor Neo-Çılgınlar…

Washington Institute''de (WINEP) yapılacak seçimi değerlendirme toplantısına hayırlı haberi işitmek için gideceklerine hiç kuşku yok...

Değerlendirme toplantısının üç konuşmacısı var... İlki, Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcısı Matt Bryza... Bryza''nın adı Hudson toplantısını düzenleyen Zeyno Baran''la birlikte anılıyor ABD başkentinde. Hudson toplantısı sonrasında ABD yönetimi adına Bryza konuşmuştu. “Genelkurmay Başkanlığı''nın yaptığı son açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevabı, “Anayasanın hangi maddesinde acaba?” kuşkusuyla bir yere not etmiştim: “Siyasi duruma bakacak olursak, şurası bir gerçek ki, Türkiye''de 1982 Anayasası, orduyu ''lâik Türkiye Cumhuriyeti''nin koruyucusu'' olarak ortaya koymaktadır, bu son derece önemli.”

İkinci konuşmacı, Alan Makovsky… Türkiye''yi yakından izleyenler arasında en tartışmalı yer Makovsky''e aittir; bir şey dese de tartışılır, demese de... Yalnız toplantının yapılacağı WINEP''in eski mensubu olduğu için çağrılmamıştır; son görev yeri Kongre''deki eğilimleri de değerlendirmesine yansıtması beklenmektedir...

Üçüncü konuşmacı Soner Çağaptay ise Neo-Çılgınlar ile birlikte hareket ediyor nicedir; onların savunduğu çizginin kullandığı raporlara imza atıyor. WINEP''in yöneticisi Robert Satloff ile başkanı Howard Berkowitz de hazır bulunacağı için Çağaptay''ın toplantıda daha ileri sözler sarf etmesi beklenir; Makovsky''den sonra WINEP''in ''Türkiye Programı'' başına o getirildi çünkü…

“Seçim sonucu istikrarı artırır mı, azaltır mı?” toplantısı WINEP''te 23 Temmuz günü saat 12.00 – 14.00 arasında yapılacak. Yani Türkiye saati ile 19.00 – 21.00 arasında. O civardaki okurların, resmen dâvetli değillerse, zahmete katlanmamalarını tavsiye ederim; “Fotoğraflı bir kimlik ve dâvetiyenizle gelin, yoksa içeri alınmayacaksınız” uyarısını gönderdikleri dâvetiyenin altına büyük harflerle kaydetmişler...

Neo-Çılgınlar Türkiye''de ne olduğunu merak ediyorlar da, sizler onların ilgi koordinatlarını merak etmiyor musunuz? Ediyorsanız, Brookings Enstitüsü''nden Dr. Ömer Taşpınar''ın dünkü Radikal yazısından şu satırları okuyunuz:

“Ulusalcılık bugün Amerika''da Neokonların en çok destekledikleri siyasi akım. Ak Parti ise Neokonların en çok çekindikleri parti. Michael Rubin''i geçelim, Richard Perle gibi ''karanlıklar prensi'' lâkabıyla tanınmış ve ABD emperyalizmi adına ortada ne kalmışa onu temsil eden bir Neokon bugün Türkiye''de askeri vesayet rejimin en ateşli savunucusu. Neden acada bu zat ve zatlar TSK''ya methiyeler düzerken Ak Parti''ye ateş püskürüyorlar?

“Bütün bu sorulara verilecek basit bir yanıt var. Neokonlar Ak Parti''den hoşlanmıyorlar, çünkü Ortadoğu politikalarını istedikleri gibi kontrol ve manipüle edemiyorlar. (..) Bu Neokonların en aşırıları biliyorlar ki yarın bir gün İran''a saldırmak isterlerse Ak Parti''ye güvenemeyecekler. O nedenle meşruiyetini demokraside değil, askerin vesayetinde arayan siyasi partilere daha yakınlar. Demokratik Türkiye değil oligarşik bir Ankara istiyorlar.”

٪d سنوات قبل
Yeni bir Hudson?
Kum gibi…
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!