Gizli Zoom toplantısının açılışında; Onursal Adıgüzel, Engin Altay’a şöyle sesleniyor:
***
***
***
Günümüzdeki CHP, bu tanımlamaya cuk oturan bir örnektir.
***
Toplantının gizli olmadığını öne sürenler, trajikomik duruma düşmüş vaziyette…
Öyle ki, bu isimlerin başında gelen Ekrem Müdafa, daha ikinci cümlesinde “Görüntüleri sızdıran kişinin araştırılacağını” söylüyor.
***
CHP’de “değişim” isteyen, ancak bir türlü adaylığını ilan edemeyen İmamson Efendi...
“Gizli kapaklı işler çeviren bir kifayetsiz muhteris” konumunda!
***
Çekilmemekte direnen Kılıçdaroğlu’nu devirmek için, çevrimiçi faaliyet gösteren bir Siyasi Cunta’nın lideri pozisyonunda…
“Gayrı Resmi Genel Başkan” pozlarında!
***
***
Parti yönetimini değişime zorlayabilmek için Parti Meclisi’ni yeterli sayıyla toplayacak imzaları konuşuyorlar.
Bunu yaptıkları an, “PM’ye katılmamak suretiyle karşılık verebileceğini öngördükleri Genel Başkan’ın iyice zor duruma kalacağını” dile getiriyorlar.
Gizli çevrimiçi toplantılar yapılması ve de toplantı-lardan birinin sızdırılması…
CHP’deki iç çekişme ve kavganın ne denli şiddetli yaşandığını gösteriyor.
***
Bir nevi CHP’leaks Hadisesi, en başta “Boş Çuval Ayakta Durmaz” siyasetçisi İmamson’u fena yaraladı.
Öyle ki, bu yaşananlar onun İstanbul’dan tekrar aday gösterilmesini bile engelleyebilir!
***
-Haliyle işbu isimleri de vurdu.
***
Bütün bunların yanında...
Sızdırılma olayının, Kemal Kılıçdaroğlu için de olumsuz bir tarafı olduğu söylemek gerekiyor.
Nedir?
Partisinin yaşadığı Kaos’u göstermesinin yanında, vaktiyle onun kaset operasyonuyla geldiğini çağrıştıran/hatırlatan bir hadisedir!
***
Uzaydan bildiren Astronot Engin Abi, bu kişiyi bildiğini söylüyor ama ismini vermiyor!
Böyle yaparak da, hadiseyi iyice karmaşık hale getiriyor.
***
Gizli çevrimiçi toplantıya katılanların bir kısmı Kemal Bey’in görevden aldığı isimler…
Bazıları ise onunla hala parti yönetiminde birlikte olanlar!
***
***
Ekrem İmamoğlu, kendisini destekleyen il başkanlarından bazılarına…
***
Tam da burada…
“Acaba, aynı taktiği Bay Genel Başkan da Zoom Brutus’larına karşı uygulamış olabilir mi?” sorusu akla geliyor!
12 Mart 1971 Muhtırası öncesinde 9 Martçı cuntanın içine “mutemet eleman” diye girip, onları 12 Mart’çı generallere yem yapan Mahir Kaynak örneğinde olduğu gibi!
